Miraç kandili için Çamlıca'da bulunan recep tayyip Erdoğan'ın seçim sonucu yorumudur. Bu yoruma birkaç arsız da eşlik ediyor, hem de ağlayarak. "Eşim belediyede memur, biz ona hizmet edemeyiz" diyen kadın yılın utanmazı olabilir. Gel de inan şimdi bu kadronun liyakata uygun doldurulduğuna. Kula kulluk etmeye bu kadar alışmayın, hiç mi onurunuz yok.
Türk edebiyatının önemli isimlerinden Sait Faik Abasıyanık'ın hayatını anlatacak ve 5 nisan'da vizyona girecek olan onur barış filmi. Film, Abasıyanık'ın hikayeleriyle harmanlanmış bir belgesel niteliğindeymiş. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1827294/+
Çağdaş Fransız felsefesinin önde gelen isimlerinden olan alain badiou'nun ahmed dörtlemesinin ikinci kitabı. "Çocuklar ve diğerleri için 34 kısa hikaye" başlığıyla yayınlanan metinde felsefenin asıl sorunsallarını oluşturan konular birbirinden bağımsız oyunlar şeklinde ele alınıyor. Göçmen bir müslüman olan ahmed, yaşadığı banliyöyü merkez alarak Fransız siyasilerini, entelektüellerini, işçilerini ve diğer halk kesimlerini felsefi bilgisi ve sopasıyla dize getiriyor. Yazarın marksist eğilimi de ahmed'in karakterini belirginleştiren unsurlardan.
2019 Şubat itibariyle filozof ahmed istanbul devlet tiyatrolarında sahnelenmeye başladı. Prömiyeri 28 Şubat akşamı Üsküdar stüdyo sahne'de yapılan oyun, 28 Şubat'ı takip eden dokuz gün boyunca aynı yerde oynananacak.
Amerika birleşik devletleri'nin ii. Dünya Savaşı'na girmesiyle birlikte herald tribune gazetesi adına savaş muhabirliği yapmaya başlayan john steinbeck'in görev sırasında yazdığı yazıların toplandığı kitaptır. Çoğu savaş muhabirinin aksine, sanıyorum edebiyatçı kimliğinin de etkisiyle savaşın sıcak çatışma ve diplomasi yönünden çok askerlerin sosyal yaşantısını ve asker değil birer insan olarak varoluşlarını incelemiştir. Bu yazılar, savaşın tarih boyunca belki çok nadir olarak incelenen belki de hiç incelenmeyen yüzünü ele alan ilk derleme olabilir.
Askerlerin bir uğur olarak gördükleri kişisel totemlerine bağlılığından, çeşitli batıl inançlarından, yediklerinden ve içtiklerinden, eğlenmeye çalışma yöntemlerinden, tarımla dahi ilgilenişlerinden ve korkularından bahsedilmesi kitabı çekici kılıyor. Bunun yanı sıra dover şehri ve sakinleri de bombardıman altındaki bir bölgenin günlük yaşantısının nasıl olduğuna dair çok etkileyici bir örnek.
Bana kalırsa Bu yazıların ve hatta ii. Dünya Savaşı'nın en vurucu ögesi Lili Marleen. Karşıt cephelerdeki askerleri tek bir çatı altında birleştirici, radyoda çalmaya başladığı zaman savaşı beş dakikalığına durdurucu etkisi olan bir şarkı. Almanya'da orduya moral olması için yazılıp bestelenen ve gönlünü askeri rütbelere kaptıran bir kadının hikayesini anlatan bu hafif şarkı savaşın sembolü haline gelmiş. Steinbeck ise bu durumu oldukça net ve vurucu bir şekilde ortaya koymuş.
bir savaş vardı ii. Dünya Savaşı'yla ilgilenenler için oldukça farklı bir kaynak olabilir. Uzman değilim ama bence savaş/asker sosyolojisi ile savaş/asker psikolojisi alanlarında da oldukça faydalı bir derleme niteliğinde. Steinbeck'in parlayan eserlerinin arasında ismi geçmese de ben edebi yönünün de kuvvetli olduğunu düşünüyorum bu yazıların.
Cartoon network dizisi. Dizimsi belki de. iki kardeşin değişik kılıçlarıyla kahramanlık peşinde koşmasını anlatıyor. Yunus kılıcı, zombi balkabağı kılıcı falan var. Eğlenceli gibi.
Erkeklerin girmesi yasak olmayan ama erkeklere yönelik ürün de satılmayacak olan avm. Kadınlara özel avm'nin gerekliliği tartışılır ama bu avm'nin muhafazakar olarak sınıflandırılması oldukça gereksiz. Saçma. içinde ezan okunacakmış da bilmem neymiş. Nasıl bir kitleyle sınanıyoruz Allah aşkına.
Hector'un yanında çalışan better call saul karakteri. michael mando canlandırıyor. Breaking bad'de yer almayan hatta saul'un sıkıştığı bir anda ismini söylemesinin dışında adı bile geçmeyen bir karakter olduğu için akıbetini merak ediyorum. Kendisini izlemek saul'u veya mike'ı izlemek kadar keyifli. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1645757/+
Futbolcularımızın ne kadar kaliteli olduğunu kanıtlamış yorumdur. Sporda olduğu kadar sanat dallarında da başarılılar, maşallah. Dünya standartlarında bir adamsın ozan tufan.
Sözlük yazarlarının çok sevdiği bir eylem. Hiç mi rahatsız olmuyorsunuz anlamıyorum ki. Benim içimden gelmiyor o başlığa yazmak. şuan'lı başlıklar ağzına kadar dolu. Yazıklar olsun.
Bitanemiz Nisan hakan'ın sakinken dövüşemeyen kahraman karakteri. Muhteşem güzellikte saçları, skati'siz hışımlanamaması ve tahmin etmiştim'leriyle meşhurdur.
Acayip bir soru. Karşındakiyle güzelce sohbet muhabbet ederken bir anda geliyor şu soru, deli oluyorum. Evlenirdim desen sıkıntı, evlenmezdim desen apayrı sıkıntı. Bunaltmayın insanları şu soruyla, lütfen.
Karşısındakinin doğum gününü unutan insan evladından, genelde günün dönmesine on beş dakika kala gelen kutlamanın evlere şenlik bahanesi. Sıkıyorsa hassiktir ordan de işte, diyemiyorsun.
Esasında flörtün doğasında olan bir harekettir ama bana ilginç geliyor. insanlara bakıyorum üç beş on kişiyle birden gönül eğlendiriyorlar. Arkadaşım hiç mi kriteriniz yok, hiç mi "ehh bunu da beğenmedim yüz vermiim" demiyorsunuz? ben flört etmek isteyen birinden en fazla iki hafta sonra bunalıyorum, siz nasıl beceriyorsunuz bu işi.
insan yorulur bir kere lan. Zor iş yani helal olsun. Bir yandan da ne biliim... Bilemedim.
Fun run serisinin üçüncü oyunu. Eğilme fonksiyonu, arenası ve power up'ların level atladıkça açılması gibi birtakım özellikleriyle ilk iki oyundan farklılaşıyor. Haritalara ve eğilme tuşuna alışması zor ama alışınca keyif verme konusunda diğer iki oyuna fark atıyor. Android ve ios marketlerinde mevcut.
23 yaşıma gelmişim hala tavşanla sincapla uğraşıyorum ama neyse...
Yurtdışında yaşayan türklere dair tarihi fotoğraflar, gazete kupürleri, mektuplar ve benzerlerini yayınlayan hesap. ilgi çeken ve insana vay anam dedirten paylaşımları var. Takip edilesi.
Başkalarının hayatına özenirken kendi hayatını mahvetmektir.
Ben anlamıyorum, neden hayatını yaşamak ve kötü bir durumdaysan onu düzeltmek için uğraş vermek yerine başkasına bakıp "yaşıyor bu hayatı" diyerek kendisini üzüyor bu insanlar. Özellikle sosyal medya araçlarıyla bu özentilik durumu zirveye ulaştı. instagram'da gezen birinin fotoğrafını görüp de ben neden gezemiyorum diye ağlayan insan tanıyorum ben ya. Kitap okuyan birinin paylaşımlarına özenip de kitap okuyormuş gibi yapıp reklam yapan milyonlarca insan var. Kendisine ait olmayan düşünceleri bol keseden sallayanlar... Her gün okula geç kalmasıyla övünen insan gördü bu gözler twitter'da, iyice saçmalık. Sosyal medya yokken de televizyon falan vardı, evet ama en azından bu kadar göz önünde değildi yaşantılar. insanların, gündelik hayatından kopup da başkalarının paylaşımlarıyla yaşayacak kadar delirmişliği yoktu en azından.
Birilerine özenip de olmadığınız bir insan gibi yaparak pazarlamayın kendinizi. Üç gün sonra öleceksiniz. Bir, iki, yüz, bin ya da bilmem kaç beğeniden fazlasını alın yanınıza. Yaşayın kendi hayatınızı doğrusuyla yanlışıyla, ne kaybedeceksiniz? Valla pişman olursunuz da helena demişti dersiniz.
Ankara'dan başlayıp tatvan'da sona eren tren hattıdır. Tren sırasıyla ankara, Kırıkkale, Kayseri, sivas, malatya, Elazığ ve muş'tan geçerek yaklaşık 27 saatlik bir yolculuğun sonunda tatvan'a ulaşır. Trende yataklı, kuşetli ve pulman vagonlar bulunur.