Youtube da yıllardır karşıma çıkar. Yıllardır da açıp dinlemedim, reddettim niyeyse. 2 ay önce resim çizerken otomatik çalmaya başladı. Öyle kaldım hareket edemedim. Müthiş bir sesi var bence. (Kendisi de müthiş(Bir miktar aşık bile olmuş olabilirim)) konserlerini görmediğime, kaçırdığıma inanamıyorum. Oldukça da ucuzmuş. Dinlemeden uyuyamıyorum. Özellikle indigo night'ın etkisinde çok kalıyorum. Oldukça melankolik şarkıları var. Uzun zamandır pikap almak istiyordum. Taminoyu pikaptan dinleyebilmek için alacağım şimdi. Karantina bitse de konsere gelse keşke.
Edit: Geçen sene sırf plaktan dinlemek için pikap aldım.
26 Haziranda konserine gittim ve en önden izleyip dinledim. Muhteşemdi.
hep oluyor. özellikle son zamanlarda yaşamı sorgulatıyor. her an kötü bir şey olacakmış gibi bekliyorum. an'a odaklanamıyorum.
(bkz: sıkılıyorum daralıyorum isyan ediyorum isyan)
kendisiyle yollarımızı lisedeyken ayırmıştık. dinin insanın içini rahatlattığını iddia eden çok insan var ama bende durum tam tersi. bir adamın kendinden çok daha fazla kazanan birini öldürmeme sebebinin din olduğu pek iddia edilemez bence. elbet istisnalar vardır. ama mantık diye bir kavram da var. bu konuda dinden daha çok işe yaradığına eminim. sonuçta dindar olup tecavüzcü, katil tonla insan var. kimi kiliseye gidince kimi de hacca gidince bu günahın silineceğine gerçekten inanıyor. bir dine inanmamak beni daha özgür yaptı. insanlara daha büyük bir pencereden bakma fırsatı buldum. dindar insanları da anlayabiliyorum. belki onları da özgürleştiren bu. benim anlamadığım bir dine mensup olduğunu söyleyip inancıyla ilgili, imkanı olmasına rağmen hiçbir şey yapmayan insandır. tamamen kolaya kaçmak, düşünmeye uğraşmamak bence. kimse seni inanmaya zorlamıyor ama korkuyorsun ya varsa diye vs.
zorunluluk gerektirmediğini düşündüğüm eylem. patavatsız olmamak saygı duymak anlamına gelmiyor. kimseye saygı duymak zorunda değilim ama patavatsız davranmaya hakkım yok.
10 yaşındayken televizyonda izlediğim ve gelişen olayları kavrama açısından kötü olduğum için adını da hatırlamakta çok zorlandığım film. internete 'müezzinin olduğu film' yazarak buldum. filmi arama sebebim o yaştayken bile adamın kadına bakışlarını unutamamış olmam. perdenin arkasından, gizli gizli ama sevgiyle. ayrıca seslerin ön planda tutulduğunu hatırlıyorum. bu da filmin beni etkileyen başka bir yanı. az sonra bir kez daha izleyeceğim.
üç gün önce başladım. hiçbir şeyi takmıyorum. takıntılarım konusunda işe yarıyor yani ama ders çalışmama izin vermiyor. üniversite sınavına ikinci kez hazırlanan biri olarak aradığım bir özellik değildi. bende unutkanlık yaptı. doktora zaten unutkanlığımın çok arttığını söylemiştim artık isimleri bile unutuyorum. üç günde bu kadar etki etmesi umarım psikolojiktir.
geçen hafta bununla ilgili bir sürü yazı okuduktan, video izledikten ve her gün gördüğüm rüyaları yazdıktan sonra dün sabah rüyaya girdiğimde 'rüya görüyorum' deyip, lucid rüya olduğunu fark edip zorla uyandım. ne ödlek çıktım ya. bir daha olsa bari...
hayır. kalp kıracağımı düşündüğüm için diyemiyorum ama sonra beni kullanan kullanana.
edit: şimdilerde önüme gelene diyorum müthiş bir şey. tavsiye ederim.
diğer kızlar ne bekler bilmiyorum ama ben ilgi çekici, pek bilinmeyen konulardan bahsedebilen bir erkekten kesinlikle etkilenirim. bana bir şeyler katmayan insanı ne yapayım?
onun kurduğu ülkede, getirdiği alfabede unutulacağını söyleyenler var. mustafa kemal atatürk'ün bir harfine cesedinizi çiğneyecek insanlar da var. tarih, sizin cinayetinizi unutur ülkenin adamını unutmaz.