beykoz 2. asliye hukuk mahkemesi tarafından zokora ile arasında geçen diyaloğun içeriğiyle ilgili haberlere yasak konulan adam. böyle bir şeye gerek var mı acaba. arkadaş 3 temmuz sürecinde bir kulüp linç edilirken bir türlü getiremediğiniz bu yasağı amma çabuk getirdiniz. gereksiz konular olduğunda adalet dağıtmakta üstümüze yok.
içeride tutulduğundan dolayı kupa kaldırırken kızlarının yanında olmasada bir sonraki duruşmada fenerbahçe kadın basketbol takımı sayesinde bir kupa daha görecek büyük başkan. hatırlarsınız ki, bir öncekinde fenerbahçe kadın voleybol takımı şampiyonlar ligi şampiyonluk kupasını götürmüştü. siz ne kadar içeride tutarsanız tutun, ne kadar uydurma deliller koyarsanız koyun bu adamın sarı kravatına sildiği gözyaşları fenerbahçe'ye ve ona hep kupa olarak dönecektir.
sahaya atılan su şişeleri, çakmaklar, bozuk paralar, ayakkabılar, bayrak sopaları, sis bombaları ve bıçaklar birine gelmediği ve birileri yara bandı takmadığı için olaysız geçtiği sanılan maç. fırat aydınus, colman'ı 2. sarıdan 3 kere atması gerekirken bir türlü o cesareti gösteremedi. 3 top direkten dönmesiyle kalmadı, mehmet topuz, baroni, özer'de çok net gol pozisyonları kaçırdı. trabzonspor'da biricik dostları gibi beraberliğe sevinmekle kaldılar. ama bunlar tura çıkarlar mı bilmiyorum.
1 nisan 2012'de gerçekleşmiş sahaya bıçak atma olayıdır. neyse ki o bıçak volkan'a denk gelmemiştir. gözüne girmemiş, bir yerine saplanmamıştır. trabzonspor kalecisi tolga'nın volkan'ın elinden bıçağı almaya çalışarak neyi hasıraltı etmeye çalıştığını anlamış değilim. sahaya atılan rakı şişesi gibi acaba ceza alıp almayacağı, eğer ceza alırlarsa playoffta mı yoksa önümüzdeki sezon mı çekecek bilmiyorum. o bıçağı atan taraftar yakalanıp, 6222 sporda şiddet yasasından cezasını çeker mi o da bilinmez. sonuçta onların arkasında ince ince çalışanlar var. hasıraltı edenler var. onların kafası rahat.
bazı gençlerin vuuhuuu diye alkışlarla kutladığı gün. okan bayülge'nin bu geceki hatırlatmasından sonra gerçekleşen nidaydı. arkadaş binlerce şehit vermişiz neyin vuuhuuusu.gollerle atılan şampiyonluğun değil kanla alınan toprakların zaferi bu.
fenerbahçe ilk 20 dakikadaki iyi futbolu sonradan gösteremeyince tabii ki de puan kaybı kaçınılmaz oldu. aykut hocanın yanlış oyuncu tercihleri de önemli bir faktör. ilk maçtaki rezil futboldaki kadroya geri döndü. sanki o zaman işe yaramıştıda o dizilişe geri dönüyorsun. stochu çıkarıyorsun. anlam veremedim. ama yinede o bizim kocaman gururumuz. sonuçta adamlar oynadılar. yapacak bir şey yok, hak ettiler. sonuç olarak; fenerbahçe sevgimizde bir azalma yoktur. aykut hoca gururumuzdur. geçen sene son 18 maçın 17 sini kazandık. şimdide son 9 maçı kazanırsak şampiyon oluruz. sıkıntı yok
kulübünün şu an geçirdiği en sıkıntılı dönemde gerek maddi gerekse manevi yönden hiçbir şekilde yalnız bırakmamış, başkan ve yöneticilerinin suçsuz olduklarına sonuna kadar inanan ama suçları varsa gerekli cezayı çekmelerini isteyen, yasanın gerektirdiği eğer küme düşmekse hiçbir şekilde bundan çekinmeyen, kupalara değil renklere gönül vermiş, seyircisiz maçlarda kaldırımları tribün yapmış, manisa maçında 41.663 kadın ve çocuğun stadı doldurduğu, geçen sezon şükrü saraçoğlu stadında ortalama 35.000 seyirci sayısını yakalayan, 2010-2011 yılında toplam 295.000 forma satarak en yakın rakibine (beşiktaş=140.000 ) 2.10 katı kadar fark atmış, 13.926 seyirciyle euroleague'de en çok seyirci ortalamasını yakalayan, kadınlar-erkekler basketbol ve kadınlar-erkekler voleybol takımlarının maçlarında diğer hiçbir takımın göstermediği desteği sağlayarak sadece futbol takımı taraftarı değil fenerbahçe spor kulübü taraftarı olduğunu göstermiş, 292.117 fenerbahçe kart satışıyla desteğini esirgemeyen, feneriumun 2010 yılı cirosunu 50 milyon tl ye ulaşmasını sağlayan, sadece şampiyonluk maçı olan sivas maçında 1 milyon tl ciro yakalayarak tarihi bir rekora imza atmasını sağlayan, harç parasını formaya yatıran, 30.000 i aşkın kombine satın alan, taraftarlık sadece lafla değil icraatla olması gerektiğini herkese gösteren, alex'in heykelini dikerek sadece öldüğünde değil yaşarken de futbolcularını baş tacı eden, eski futbolcularına karşı vefayı her zaman ön planda tutan, vefalı, cefakar, yürekli, cömert ve sarı lacivert renklere aşık olan sayıları 25 milyonu bulan kulübün taraftarıdır.
büyük fenerbahçe taraftarı olan islam çupi derki ;
"fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür.
onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz. "
ligin 31.haftasındaki maç. şu ana kadar 18 takımlı lige geçeli 18 sene olmuş ve fenerbahçe bu 18 sezonun 31.haftasındaki maçların hiçbiri kaybetmemiş. sadece bir tanesinde berabere kalmıştır. kadıköy'deki son galibiyetini 1999 yılında alan cincona buradan da ekmek çıkmaz. kusura bakmayın.
not : bir istatistikçi olarak paylaşma gereği duyduğum bir istatistik. genelde istatistikler insanların hoşuna gitmez. istatistikçiye yalancı muamelesi yapılır ama rakamlar yalan söylemez. kişi başı milli gelirin beğenilmediği gibi. elimize o kadar paramı geçiyor deniyor. benim elimde olan bir şey değil.
tek başına 1+0 dairede kalmıştır.nereden mi biliyorum bu benim çünkü. eğer ki kendi memleketi dışında bir yerde okunuyorsa en azından yarım dönem yurtta kalınmalı. çevre edinilir en azından.
zamanında kendi kulübünde 12 tane yabancı oyuncusu bulunan bir adamın işi değildir. gazetelerin ortamı kızıştırmak için attığı iddialardan bir tanesidir.
büyük bir çevre kirliliğine sebep olur. istanbul'da bir çok belediye 5 lt'den fazlasını evinize kadar gelip alıyor. lavaboya dökmek yerine bir şişeye doldurarak biriktirip teslim edebiliriz.
son galibiyetini 1999 yılında alan bir takımın başkanın ağzından çıkan laflar. iş hayatındaki çevirdiği dolaplar herkesçe bilinen, 20 milyon taraftarın akp'ye oy verdiğini söyleyerek kimse nasıl dikkate almadıysa şimdi almıyordur.
ligin 31.haftasındaki maç. şu ana kadar 18 takımlı lige geçeli 18 sene olmuş ve fenerbahçe bu 18 sezonun 31.haftasındaki maçların hiçbiri kaybetmemiş. sadece bir tanesinde berabere kalmıştır. kadıköy'deki son galibiyetini 1999 yılında alan cincona buradan da ekmek çıkmaz. kusura bakmayın.