kitap şöyle sonlandı; tam pes etmek üzere olduğum bir gecede kafamın içinde verdiğim savaşı zor da olsa kazandım. o gecenin sabahına ben çıktım ama içimdeki kimseyi sağ bırakmadım.
ne kadar söylersek söyleyelim biliyoruz ki hiçbiriniz söylediklerimize kulak asmayacak ve aynı hataları yapacaksınız. en iyisi siz düşüp kalkarak öğrenin.
kalplerin henüz sentetikleşmediği eski dönemlerde normal olan bir durumdu bu. genel bir işleyişti. günümüzde ise ne yazık ki artık enayilik olarak kabul ediliyor. ama yine de kadın erkek ilişkilerinin içinde bulunduğu şu çürümüşlük içinde dahi varlıklarını mucizevi bir şekilde devam ettiren böyle erkekler yok değil. ancak siz onları göremezsiniz. onları yalnızca o fedakarlığa karşılık verebilecek, hakedecek, kalp gözüyle bakan kadınlar görebilir.