uygurlarhan
275 (çağından bir adım önde)
dokuzuncu nesil yazar 3 takipçi 43.66 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    beşiktaş ta bilic dönemi

    1.
  1. An itibari ile Beşiktaş'ım Slaven Bilic ile 2 yıllık anlaşmaya vardı. Beşiktaş yeni teknik direktörünü buldu. Siyah-beyazlı kulüp, Lokomotiv Moskova ile yollarını ayıran Hırvat teknik adam Slaven Bilic ile 2 yıllık anlaşmaya vardı. NTVSPOR
    0 ...
  2. dentinho nun sakatlanması

    1.
  3. Bjk'nin yeni transferi, dişleğimiz, kıçındaki yırtık sebebiyle, 1 ay sahalardan uzak kalacakmış, şansımıza tükürüm, zaten almeida'da sakatlandı.
    3 ...
  4. fenerbahçenin yeni 10 numarası

    1.
  5. Kimse k.bakmasın, hakettiler böyle bir dalga konusu olmayı o yönetim. Fenerlilerle dalga geçer gibi 3 ocakta transferler bitecek, kampa kesin yetiştireceğiz dedikleri halde, 1 tane bile transfer yapmayıp, üstüne üstelik dalga geçer gibi, weboyu alan yönetimin acizligidir. Nese fenerin yeni 10 numarasını açıklıyorum: Selçuk Şahin

    not: Salih Uçan, 100 tane belhanda eder, gelecek sene, böyle oynamaya devam ederse.
    0 ...
  6. galatasaray ın 2012 2013 sezonundaki taktiği

    12.
  7. Burak Yılmaz sneijder, drogba. bu 3lüyü oynattığın an, yedek kulubesinde, ecel terleri, her daim dökersin, usta. Futbol bu acıması yok, eskide kaldı, artık herkes futbol nasıl oynanır biliyor, karabükspor'a bakın, adamlar kontra atak, manyağı yaptı, dört büyükleri. hepsine 3 salladı.
    2 ...
  8. sen bize fenerbahçenin kazığısın

    1.
  9. 17 ocak 2013 Kasımpaşa -Galatasaray maçından sonra, soyunma odasında, Hasan Şaş'ın, Hamit Altıntop'a söylediği söz. Bir beşiktaşlı olarak çok kıskandım ayrıca neden böyle bir şey söylemiş, neye dayanarak onu anlamadım. Yani Fener Hamit'i alır gibi yaptı, sonra Gs inat yapıp aldı mı diycem, öyle bir şey yok, gs çok önceden istiyordu. Neyse Hamit süper lig maçlarında çok kötü oynuyor gerçekten;fakat ş. ligi maçlarında da burak ile birlikte açık ara takımın en iyisi, bu nasıl bir adam, çözemedim. Bu arada arkadaşlar lütfen sapıtmayan, gerçeken böyle bir söz söylenmiş. Zaten boy boy gorursunuz gazetelerde.
    0 ...
  10. madenci şapkası

    1.
  11. Zonguldak'taki maden işçilerinin emeklerine ve anılarına saygıyla:

    MADENCi ŞAPKASI

    Çalışma masamın üstünde günlerdir:
    Eski bir madenci lâmbası. Yerdeydi
    nerdeyse üç yıldır. Neden göz önüne
    getirdim bu tuhaf gereci? Bir simge mi
    aranıyordum, bir göçüğün önsezisi mi
    yeşermişti içimde? Zonguldaklı şair
    Lütfi Fikri, -Fikri Lütfi miydi yoksa ?-
    armağan getirmişti. Adlar! -Kişi, kent, kitap
    fark etmez-; turnusol kağıdıdır belleğin,
    onlar da ihtiyarlıyor ve bunuyoruz.

    Sürgün kitabımdaki üç dize için
    tepilmişti onca mesafe: "Madencinin lâmbası
    ve kandili Ozan'ın
    aydınlatsın yolu".
    Ben de bir şaire ulaşmak üzre
    binmedim mi gece otobüslerine?
    Çalmadım mı Şişli'de bir bodrum
    katının kapısını? Göğsümde
    inanılmaz bir panik.

    Aydınlattı mı yolu lâmba ve kandil?
    Aydınlatabilir miydi? Yarınlarda
    yanıt, benim bilemeyeceğim.
    Yine de tutuk dilimde
    söküldükçe açan alevsi bir çiçek var:
    herkesin düşlerinden devşirilmiş,
    ve karabasanlarından.
    Yaslıyım bir ölü evi kadar ve dudaklarımda,
    bir gelinin gülümseyişi.

    Bir madenci lâmbası işte. Sayılar ve tuhaf
    harfler üzerinde: 19 ve C 249 D. Bir alt
    satırda 24 yazıyor. Gizemli aidiyetler: Kuyu,
    ekip, madenci ve lâmba. Kişinin silindiği
    yerler. Kuyudan kuyuya dolaşıyorum
    en olmaz vakitlerde. Vuruyorum korkuyla
    damarlara kazmayı ve kalıyorum
    geçmişin göçüklerinin de altında.

    Bir lâmba. Nedir onu Keats'in
    "Yunan Vazosu"ndan ayıran? Sır
    nerde, ölümsüzlük nerde? "Güzellik
    gerçek, gerçek de güzelliktir" demişti Keats.
    Günlerdir dinliyorum, dokunuyorum
    metalin soğuk gövdesine ve konuşsun diye
    bekliyorum benimle
    yoksulluğun kalbi.

    Bilmem sordu mu bunları kendine
    boğazı düğümlenmiş ve alnı siyah
    Zonguldaklı kardeşim;
    bekledi mi gerçeğin ve güzelin yanıtını
    taşların ve köklerin içinden?

    Ahmet Oktay
    0 ...
  12. belhanda bana aziz yıldırım ı sordu

    1.
  13. Hasan Kabze'nin kampta, vermiş olduğu demeç. Tamamı: Hasan Kabze: Belhanda bana Aziz Yıldırım'ı sordu. Galatasaray taraftarları kızmasın ama çalışabileceği en büyük başkan olduğunu söyledim.

    Kaynak: Cihan Haber Ajansı
    Not: Hasan Kabze'nin geçmişine bakın.
    tamam not 2 olsun: Beşiktaşlıyım ha, bana ne belhandamıdır nedir, ondan;fakat Gs'li bir futbolcunun FB'li bir başkan için böyle söylemesi, ilginç geldi.

    Eksiler gelir çatır çutur şimdi biliyorum;ama Aziz Yıldırım, anasını belledi geçen sene futbolun;ama hala adamı övüyor bu futbolcular. cihan haber ajansınıda hafife alanlar var galiba, sizin akşamları kanal d, show, star gibi kanallarda izlediğiniz bütün olayları, bu kanallar, bu ajanstan satın alıyor.
    4 ...
  14. sabri nin gol atacağı yok ama insan bekliyor işte

    1.
  15. Son günlerde faceede moda, caps olarak Fatih Terim'e söyletilen söz.
    2 ...
  16. araştırılması gereken insanlar

    1.
  17. Çok fazla kişinin bilmediği;fakat araştırılması gereken insanlardır. Ben bunu tanıyorum demeyin, emin olun tanımayan çok kişi vardır. Ben şair ve yazarları yazıyorum, artık futbolcumu olur, siyasetşimi olur, ya da başka biri mi olur, size kalmış.

    1. Ah Muhsin Ünlü
    2. Ali Lidar
    3. Erdoğan Çokduru
    4. Birhan Keskin (özellikle kadınların okuması gereken şair)
    5. Metin Celal
    6. Furuğ Ferruhzad
    7. Alper Gencer
    8. Arkadaş Zekai Özger.
    9. Okan savcı
    10.Enis Batur
    0 ...
  18. sen beni öptüğünde marmaranın yanakları kızarır

    1.
  19. Çok güzel bir şiirin, en güzel dizesidir.

    Benden ayrıldığında
    istanbul ağlar.
    Önce bağcıları
    Sonra
    Her yeri sel basar.
    Rabbimin izniyle
    Bir defalığına
    Süleymaniye’de sela verilir
    Martılar yas tutar.

    Bana dokunduğunda
    Alt ve üst dudak gibi
    iki yakası birleşir.
    Boğaz ısınır.
    Benden uzaklaştığında
    Haydarpaşa ağlar
    istasyonlar ayrılık kokar
    Belki de yanar.
    Sen beni öptüğünde
    Marmaranın yanakları kızarır
    Yalnızlığınla gururlanan kız kulesi
    Yalnızlığından utanır.

    Bir kızımız olduğunda
    Gülhane parkında ferman verilir
    Resmi tatil ilan edilir.

    ve
    Sen bana direndiğinde
    Surlar yeniden canlanır
    istanbul kan ağlar.

    Belki de en iyisi
    istanbul’u sen anlatmalısın bana
    istanbul olan sensin
    Bende Yahya Kemal değilim
    O kadar güzel anlatamam seni.

    Hakans Şahin-Biraz istanbul'sen-
    0 ...
  20. sadece cuma ları namaza gitmek

    ?.
  21. Cuma'ya şükredelim mi desem;çünkü bayramdan bayrama giden var.
    0 ...
  22. 86 lık damada 26 lık gelin

    ?.
  23. Playboy dergisinin kurucusu 86 yaşındaki Hugh Hefner, üçüncü kez evlendi.
    0 ...
  24. güzel kadınlar insanın ömrünü uzatır

    1.
  25. Böyle diyen insanlar şu şiiri okusun.

    Pavyonda tanıdığım bilge bir pezevenk vardı!
    Kötü kitaplar okumak kötü yaşamak gibidir derdi.
    iyi kitaplar okudum bir boka yaramadı..
    Meyhanede tanıdığım gerzek bir filozof vardı!
    Güzel kadınlar insanın ömrünü uzatır derdi.
    Bir sürü güzel kadın girdi hayatıma
    Hepsi ağzıma sıçtı..
    Ben seni severim belki de rabbim buna hazır değil.
    Her şeyin güzelini sever o ideal birliktelikler ister
    Seninle benim yan yana oturacağımız çekyata
    Ne ilahi adalet sığar ne de diyalektik..
    içime çöreklenmiş sığ bir sığır var benim.
    Ben seni severim sevmesine de
    iş çıkarmasana şimdi ne gerek var güzelim..
    1 ...
  26. hakans şahin

    1.
  27. Son yayınladığı şiirin final bölümü ile mest etmiştir.

    iii

    Üzmeyin birbirinizi.
    Şurada Neşet Ertaş dinleyen kaç kişi kaldık.

    hakans şahin
    0 ...
  28. richi

    1.
  29. Şair, yazardır.
    "Kitaplarım
    Norveççe, Fransızca, Danca, Romanca,
    ispanyolca, Japonca, Hollandaca, isveççe,
    italyanca, Almanca, Fince, ibranice dillerine
    çevrildi ve basıldı ingiltere'de.
    Buna rağmen

    Yalnız uyuyacağım
    yağmurlu Tokyo gecesinde. "

    Tokyo
    5 Haziran 1976

    Richi {Brautigan}
    Çvr: Melis {Oflas}
    0 ...
  30. kılcal damarlar senfonisi

    1.
  31. Hakans Şahin'in en etkili yazısıdır.

    Kılcal Damarlar Senfonisi (Sadece 00:00'dan sonra okuyun)

    Bugün sıv’as’ı dökülmeye yüz tutmuş bir evde, jiletlerden zincir yaparak kendimi bileklerimden tavana as’tım.

    Gelsene kadın bu eve , sırnaş hadi yalnızlığımın ortasına.
    Suistimal et yine bedenimi , kalabalıklaştır yalnızlığımı , çoğalt yaralarımı , tuz bas hadi acılarıma. Korkma kadın ben öldüm !
    Gel hadi oyun oyna cesedimin etrafında; Mesela saklambaç oyna , belki yine bulurum seni , dayanamam bilirsin yalnızlığına…

    Öldüm işte kadın ! et tırnaktan ayrılmaz , seni kendimden koparmam gerek dedin ve gittin.
    Siktir git kadın.
    Ben seni ne etime ne tırnağıma vaat ettim .
    Ben seni bileklerime hapsettim. Damarlarımda tutulduğun hücrenin tek anahtarı paslı bir jiletti, onu da sana bugün hediye ettim.
    Kaçtın işte , bak etrafına her taraf sen kokuyor , senin adınla kaynayan kanlarımın üzerinde duruyorsun , koşuyorlar özgürlüğe , ne mutlu sana kadın !

    yüzmeyi biliyor musun ? hiç yüzdün mü ? senin için doldurulmuş bir kan havuzunda.
    iyi koku alır mısın kadın ? güllerin papatyaların kokusunu.Peki kan kokusunu bilir misin ? En küçük özüne tomurcuğunda ki zerreye kadar senin kokunu taşıyan kan kokusunu tanır mısın ? Merak etme ölüm bugün hepsini öğretecek sana bilmesen de.

    Korkma kadın ! ilk defa ölmüyorum.
    Gidişinin yıl dönümünü kutlamak lazımdı , seni buraya getirmemin tek sebebi de bu zaten.
    Gözlerimin y’as günü bugün senden ayrılalı tam bir yıl oldu .Baktın mı gözlerime ? çürümüşler mi ? hiç baktın mı gözlerime ?
    Neyse siktir et. Gözlerimin içinin hep güldüğünü söylerler. Yağmur yağarken de kim bulutu düşünüyor ki zaten.
    Peki göz yaşlarım onlarında doğum günü bugün bir yaşına girdiler. Baktın mı cesedime ?
    Hiç var mı gördün mü ? bel ki kirpiklerimde as’ılı kalmışlardır son zamanlarda doğar doğmaz intihara meyilli çok gözyaşım var…
    Hadi durma yak bir sigara mum niyetine bas yüzüme , kutla doğum günlerini çocuklarının. Sonra onlara eşlik ederek beni bir kefene sarar gibi sar kollarına…

    Hadi göm beni avuçlarına kadın !
    Nasıl deme göm işte. Sen giderken ben sana nasıl gidersin demiş miydim hayır ! nasıl susup dilimde ki tüm damarlar çatlayana kadar dişlerimle bastırmışsam boğazımda ki kelimeleri sende öyle başaracaksın bunu.

    Titriyorsun kadın ! dokunma bana !
    Bir ölüyü canlandırmak en büyük günahtır.
    Sus kadın ! Ağlama. içimde ki israfil sur’u üflemek üzere uyandırma beni. Bilirsin benim meleğim sensin.

    Ağlama kadın siyah sürmen akmasın cesedime,
    g’öz bebeklerin gelir aklıma , sen bilmezsin , üzümün öz’ünden yaratılmış gibidir onlar , baktıkça sana şarap gölünden çıkmış gibi sarhoş olurdum.

    Hadi git kadın ne olur.
    Nasıl giderim deme bir yıl önce nasıl gittiysen öyle git işte.
    Bakma arkana yine , merak/da etme.
    aynı ceset , aynı beden , aynı ölü işte.
    Git artık ne olur ! kalabalık etme..

    Seni yaratana da sözlerim var daha...

    Hakans Şahin Kılcal Damarlar Senfonisi 1
    2 ...
  32. balotelli hırçın kendini beğenmş birisimi diyorsun

    ?.
  33. Çoğu kişi Balotelli'yi böyle bilir;ama kesinlikle değildir.

    Annesiz Babasız Büyüdü,Her günü Irkçılık ile Geçti.
    işte Bu Yüzden Ücretinin %60'ını Afrikadaki Fakir Aile ve Çocuklara Veriyor,Onların Daha iyi Bir Çocuklukları Olsun Diye...
    Yılbaşını Ailesiz Çocuklarla Geçiriyor Çünkü Onlara Sevgi Vermek istiyor.
    M.City'e transfer olduktan sonra ilk 3 aylık maaaşını, direk olarak yardım kuruluşlarına aktardı.
    ingiltere'de gece dolaşırken sokakta gördüğü bir yaşlı adama, onun adına ev satın aldı, yeteri miktarda hesap açıp adına para yatırdı, ve daha birçok şey.
    Muhabir: Hayatta sana göre en rahat şey gol atmaktır, galiba.
    Balotelli: Hayır, ağlamaktır.
    2 ...
  34. sen beni öptün ben seni

    ?.
  35. ikimizde özel hikayelere sahip değildik. Nesneler ve insanlar arasında nedensiz biçimde dolaşırken rastlamıştık birbirimize.Acılarımız vardı, herkesten sakladığımız yaralarımız ve zamana ihtiyacımız iyileşmek için. Sen beni öptün ben seni, hafifledi sızladıklarımız. Üfleyerek acısını azalttığımız yanıklarımız kısa sürede yok oldu. Sonra bir gün aynı eşyalar ve içinde kaybolduğumuz nesnelerin bir yerlerinde yeniden kaybettik kendimizi. Sen sesinde öfke büyütmeye başladın bana, ben sana hala "seviyorum." Neden bilmiyorum ben son sesini açıp bir Emre Aydın şarkısının önüme bakıp yürüdüm. Sen saçlarını toplayıp içinde hoşçakal geçen bir şarkı oldun..Farklı şarkıları mırıldandık, sıradaki aşklara..
    Nesneler ve insanlar içinde kayboluncaya dek..

    &feature=share
    0 ...
  36. baba göm ben buraya

    1.
  37. Leyla ile Mecnun dizisinde, Leyla'nın ölüm haberini babasından öğrenen, mecnunun babasına verdiği tepki.

    0 ...
  38. yok küfür yok

    ?.
  39. Panşehir kitabında geçen muhteşem şiirdir.

    hastayım dediğinde bir erkek,
    kıyamam, kendine dikkat olur mu'dan öteye geçemeyen kısa mesaj budalaları..

    artık havalar soğudu, sıkı giyin bak diyen yapmacık ağızları
    dişleriyle birlikte asıyorum tutumsuz davranışlar vestiyerine...
    gelemeyecek kadar meşgul olan sevgililerin
    rol icabı kısa mesajla verdikleri o unutulmaz sadakat sözleri, siktirin gidin..

    sonra hastayım dediğinde bir kadın,
    aklına neyin var demekten önce regl olma ihtimalini birinci plana koyup
    işimiz haftaya kaldı planlarını yapan bacak arası kuklaları..

    demişler ki dünya kadar malınız olacağına fındık kadar,
    yok küfür yok
    yüreğiniz olsun diyecektim...

    köpeğinizi gezdirir gibi elini tutup gezdirdiğiniz ve
    beni seviyor, ne dersem yapar düşüncesinde seviyorum dediğiniz adamlar
    bir haftada kıvama gelir ya da iki birayla dediğiniz kadınlar
    ilk günden oldukça yol katedip samimiyetin amına koyanlar
    ve siz,

    hepiniz...
    aynı telefondan aynı mesajları kaç farklı numaraya gönderdiniz kimbilir,
    kaç kılığa girdiniz, kaç kez şekil değiştirdiniz,

    siktir edin,
    nasıl olsa kimse bilmiyor...
    panşehir
    1 ...
  40. acının coğrafyası

    ?.
  41. Turgut Uyar şiiridir.

    kente kapandık kaldık tutanaklarla belli
    sirk izlenimlerinden seçmen kütüklerinden
    yüzlerimiz temmuzdan ötürü sallanır ve uzar
    ve her köşe bir tuzaktır
    birer darağacıdır her meydan saati
    öğle vaktini kesinlikle gösteren
    oysa hep güçlü dağları görmenin zamanıdır

    çığlığım uzun uzun kalır içimde
    yani güller giyinmiş bir adam nerde ben nerde
    rüzgâr bir dirimi dört yöne bölerken tepelerde
    ve gece duruşmasından yeni çıkmışken
    sabahın terazisi eksik tartar gölgemi

    artık öyle açık ki kuşkuya yer yok
    kim gelirse gelsin acıya hep yer vardır
    tutanaklarda duvar diplerinde ve bazı yerlerde
    örneğin çukurova ve mekong köylerinde
    acıdır ağacın gölgesini yapan
    bunu herkes bilir

    kutsal acı besleyen acı sütünü emiyoruz
    yatıyoruz seninle terli döşeklerde
    saati seninle kuruyoruz bir çalar saati
    sen donatıyorsun kalbimizi
    kalbimiz çoğu zaman yeterli ve ürkek
    kendi çoğunluğunu kendi üreterek

    kente kapandık kaldık iki cadde iki alan bir saat
    mutsuzluk acıya varana kadar
    artık yeminimiz bir tatar gölgesi gibi
    öyle bir gölge ki belki çok dardır
    kısa vakitlerinde aceleci akşamın

    artık öyle açık ki kuşkuya yer yok
    acıya hep yer vardır aramızda
    dört cepli yeleğim aynı kolaylıkla taşır her şeyi
    bozuk paraları da umutsuzluğu da
    aynı kolaylıkla tutmuş gibi olurum
    güneşin yedi renk ayasını

    biliyor musun güçlü dağları görmenin zamanıdır
    şimdi bir bağırsan çok iyi biliyorum
    ya da üst üste silah atsan
    kent tepinir belki bütün kuşlar uçar
    belki değil mutlaka
    ama
    bir tanesi mutlaka kalır.

    Turgut Uyar
    0 ...
  42. arkadaşlar zaten yeterince duygusal insanlar

    1.
  43. Emrah Serbes'in erken kaybedenler kitabındaki, üst kattaki terörist adlı hikayesinde geçen, vurucu cümledir, tamamı şöyledir.

    Öne çıktım, ‘‘göz yaşartıcı gaz sıkmanıza gerek yok,’’ dedim. ‘Arkadaşlar zaten yeterince duygusal insanlar.’’
    1 ...
  44. yenilmişler için iki parça

    ?.
  45. Orhan Alkaya'nın en sevdiğim şiiri, sağlamdır.

    peki beni kim intihar etti
    kim tedavülden kaldırdı böyle erken
    inlerken görülmem hoşlarına gitmedi mi
    bir içevurum fazla mı geldi bu sığlıkta
    nasıl da dijital şimdi yakınlıklar
    parlak kanatlarıyla gökyüzüne kaybolurken anka
    kimse tanrıyım demesin, hepimiz sarhoş kaldık
    varedene duyulan hasret gibi yoksul anda
    nerde şimdi Burgonya Beyleri, Kara Şövalye
    gölgeye dokunanlar nerde
    böyle erken mi kesilecekti sözüm, tam da burada
    ciltler dağıldı, dağıldı olmayan ne varsa
    güzel sözcüklerim, Mallarme'm, Yahya'm nerde
    beni de beni de beni de... intihar ettiler
    dosya kapandı katilim nerde.

    Orhan Alkaya -Yenilmişler için iki Parça-
    0 ...
  46. jack huston

    1.
  47. jack huston

    namı diğer "richard harrow"

    boardwalk empire'ı izletebilen yegane adam'ım...
    hastasıyız
    1 ...
  48. git me k

    ?.
  49. Panşehir kitabının nefis yazısıdır.

    'Ben adamı gözünden tanırım,
    Seni görmüşlüğü varsa...'
    Buralarda yine çocuklar var, insanlar var , sokaklar var tanrım.. Lütfettiğin gibi her şey yerli yerinde duruyor, bu aralarda bir yerde aşk var, ve ürkek ve korkak.. Hangi çıkmaz sokağın arkasında bilmiyoruz yalnız..
    ......
    Sokaklar var işte neyse. Kaldırımlar yine hüzün evi, bir eli olsaydı el sallardı gidenlere diyor insanlar. Onun eli var, üzerinde ki sokak lambası sol eli... Sağ eli karşı cadde de ve gündüz gitmeler de kendini pek fark ettiremiyor sadece.. Yağmur yağıyor, kaldırım kenarından akıp gidiyor bulutların zevk suyu mazgallara..

    Hava kararınca en çok kaldırımlar ağlıyor değil mi? Kıyısından akıp gidiyor göz yaşları.. Üzerinde bırakılan her bir adımın adı piç. Her bir ayak izi tecavüzün gözle görülmez delili. Bir de gece gitmekler var tanrım, kalanın eli sallansa da pek görülmüyor yine..

    Sokaklar buz, yağmur yine aynı telaşında ve koca şehri ıslatıyor.. Ayak izi, kalmasın diye gidenin.. Ve şu yanıp sönen sokak lambaları, ürkütüyor ya adamı.. O ışığın titrediğin de kaldırımların dahi el salladığını, kalan bilir..

    Rüzgar koşarak geliyor mesela, yüzüne yüzüne vuruyor gidenin, durduramayınca boynunu büküp, kafasını ağaca çarpıyor sonra.. Ağaç ; sağa sola sallanıyor hazırlıksız yakalanışından.. Sonra yaprak kaçıyor, o bile terk ediyor ağacı ve gidenin kalbe sürttüğü gibi gidiyor , karşı cadde de ki ahşap binanın, duvarına sürte sürte...
    Yırttı gömleğini, bütün makyajını sildi zaman... Sağa sola dağılan düğmeler, ve gırtlağa bir bir atılan düğümler.. Zaman , eteğini indiriyor ve üzerinde ilmek ilmek dikilen suratların hüznü eşliğinde sahneye çıkıyor jartiyer.Siktir edin kralı, kraliçe çıplak...

    Kraliçe'nin kemeriyle, vurun kahpeye nidaları altında yüzüne vuruluyor yalnızlığın. Oysa bir zaafı yüzüne vurmak, kötü bir şeydir diyor anne. Lütfen, susun anneler... Adam, kemerin demiriyle bileklerini parçalıyor ve öl-mek çıkıyor içinden. Ve masumiyet, ve yalnızlık, ve hüzün ağız birliğiyle karar veriyor, sokaklar yalancı şahit, şehirler tanık...

    iki kişiyi biz, kendi ellerimizle ÖL-DÜR-DÜK...
    Aşk, suçunu üzerine alan bu şehri, kutsuyor ortada kalanla...

    Kalan başlıyor ya sesini rüzgara takıp bağırmaya,
    Kalan yine kıskanıyor ya sesini,
    Kalan yine kıskanıyor ya yüzünü...

    Sen duymuyor musun peki tanrım?
    Başka şehirlere sesleniyor adam,
    ' Ayağını denk al istanbul, sakın..
    Sakın onu alma koynuna... '

    Ve tanrım...
    Ya sen, ya da o..
    ikinizden biri giderken buralardan,
    Lütfen..
    Lütfen ayağınızı denk alın...

    Kadın diyor ya giderken 'böyle olmasını istemezdim..'
    Ve kopacak diyor düğme gömleğinden..

    Ölüyor ya adam;

    S.......... gömleği düğmeyi..
    Ben seni kemiğime i l i k l e d i m...
    Ve şehrin radyosun da Özlem Özdil çalıyor..

    "Gideceğim yerler çok uzak gülüm, rüzgarlardan bile dost olmaz..
    Hislerimi dizelere yazan,kalemler ağlasın bize..."

    inesi
    0 ...
  50. afili parçalar madde 18

    1.
  51. Emrah Serbes'in en iyi afili parçasıdır. Sen gittin ve Herkes ölmeye başladı diyerek olaya girer ve sizi darmadağın ederek noktayı koyar.

    Sen gittin ve herkes ölmeye başladı.
    Birleşince kısa devre yapan parmak uçlarımız öldü önce. Sonra yeşil öldü, benim için sonra kahverengi. Sonra ilk öpüştüğümüz yeri kalbinden bıçakladılar. On iki yıl geçti susmak ne kısaymış. Sen böyle ne güzel sonsuza kadar susalım diyorsun. Sonsuzluk bir gün herkesle konuşur sevgilim bunu da biliyorsun.

    sen gittin ve herkes ölmeye başladı

    Emrah Serbes Afili parçalar- Madde 18
    2 ...
  52. mehmet taner

    1.
  53. acının ve mutluluğun
    uyumuyum ben. Diyen 1946 Doğumlu, anadolu şairi. Ayrıca 2000 Altın portakal şiir ödülünü almıştır, küflü şimşek eseriyle.
    1 ...
  54. akdeniz altın portakal şiir ödülü

    ?.
  55. Akdeniz Altın Portakal Şiir Ödülü, AKSAV (Altın Portakal Kültür ve Sanat Vakfı) ile AKSEV (Akdeniz Sanatevi) işbirliğiyle 1997 yılından beri düzenlenen yarışma. ilk yıl iki dereceli verilen ödül, daha sonra tek kitaba verilerek devam etmiştir.

    1997 : "Opera 1-4004" adlı yapıtıyla Enis Batur. ikincilik Ödülü: “Meğer Söz Gümüş” ve “Avlu” adlı yapıtlarıyla Sina Akyol
    1998 : "40 Şiir ve Bir" adlı yapıtıyla Haydar Ergülen,
    1999 : "Sessiz Arka Bahçeler" adlı yapıtıyla Gülten Akın,
    2000 : "Küflü Şimşek" adlı yapıtıyla Mehmet Taner,
    2001 : "Hazer için Birkaç Sarı Gül" adlı yapıtıyla Hüseyin Ferhad,
    2002 : "Hayalete Övgü" adlı yapıtıyla Ahmet Oktay,
    2003 : "Yavru Aslan'dan Konu Komşuya" adlı yapıtıyla Necmi Zekâ,
    2004 : "Cendere" adlı yapıtıyla Güven Turan,
    2005 : "Beni Hiç Göremezsin" adlı yapıtıyla Yücel Kayıran,
    2006 : "Ba" adlı yapıtıyla Birhan Keskin,
    2007 : "Ultra-Zone’da Ultrason" adlı yapıtıyla Lale Müldür,
    2008 : "Bana Düşlerini Anlat" adlı yapıtıyla Cevat Çapan,
    2009 : "Temmuz için Yaralı Semah" adlı yapıtıyla Kemal Özer,
    2010 : "Myndos Geçişi" adlı yapıtıyla Emirhan Oğuz.
    2011 : "Nidâ" adlı yapıtıyla Ahmet Telli.
    1 ...
  56. iç nefes

    1.
  57. Haydar Ergülen Şiiridir.

    o bir çay istemişti, trenin içinde
    biz tren yolcusuyduk, çölün içinde
    ben yalnız kalmıştım, senin içinde
    oysa kaç kişinin yerine sevmiştim seni!

    aşkı geçtik, gözlerini açabilirsin

    o bir dile sığınmıştı, sözü içinde
    yolu yoluma çıkmıştı, çölü içinde
    ben eski kalmıştım, senin içinde
    oysa kaç çocuğun yerine övmüştüm seni!

    düşü geçtik, kendine bakabilirsin

    o bir bende kırılmıştı, hayli içimde
    ıssız otağ kurulmuştu, canım içinde
    oysa kaç bahçe yerine açmıştım seni!

    kimi geçtik, kimseye sorabilirsin

    Haydar Ergülen – iç Nefes-
    1 ...
  58. bu dünyada iki türlü insan vardır

    1.
  59. Şehrin Azizleri 2 filminin girişinde söylenen replik. Seslendirilmeside çok iyidir.

    Şurası bir gerçek ki; Bu dünyada iki tür insan var: Biri konuşan tür, diğeri de yapan tür. insanların çoğu sadece konuşur, tek yaptıkları budur. Ama sözün bittiği noktada dünyayı değiştiren yapanlardır. Yaparken bizi de değiştirirler, bu yüzden de onları asla unutmayız. Siz hangisisiniz? Sadece konuşuyor musunuz yoksa yerinizden kalkıp bişeyler yapıyor musunuz? Çünkü inanın bana geri kalan ne varsa; kahve dedikodusundan başka bir şey değil!

    Şehrin Azizleri 2

    0 ...
  60. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük