ekmek kavgası derdine yenik düşüp bu betonlaşmayı, trafiği, kalabalığı kendine işkence aracı olarak seçmiş insanların yoğunlaştığı şehirdir. her dakika güne küfürle başlarsın; metroya binersin küfür edersin, sabah işe gitmek için 6'da kalkıp diğer yakaya gitmeye çalışırsın küfür edersin, haftanın 5 günü köpek gibi çalışıp haftasonu arkadaşlarınla 2 bira içmek için itin götüne girersin küfür edersin. hele ki trafik çilesi insanın sabır katsayısını artırıp ermiş yapar. gelmeyin lan istanbul'a!
muhtemelen 2 3 aydır sevgilisi olan erkektir, yoksa bu cinsle karşılaşma oranı çok düşüktür. sevgililiğin ilk aşamasında karakter ayarlarını kişiselleştirir fasrklı bir karaktere bürünür, evlenir evlenmez fabrika ayarlarına geri döner.
dün yükledim yüklememle birlikte sevgilimle kavga etmem bir oldu, tam bir yuva yıkıcı. ardından takibe aldığım kişiy ideğiştirip yakın arkadaşlarımın ısrarı üzerine (iphone kullananların ısrarı) erkek arkadaşlarını takibe aldım. Ben biliydim böyle olacağını 3 vakte kadar sevgilisi olan adam kalmaz.
buna en güzel cevap pringles'tır düşünsenize pringles sevmeyen arkadaşınız var, insan hayattan daha ne ister ki? içinde bagimlilik yapıcı bir madde bulunduğundan eminim ama üzücü olan şu ki hakiki pringles 1999 yılında star gazetesi'nin yanında eşantiyon olarak dağıtılması ile tamamen bitti.
en yakın arkadaşlarının olduğu 3-4 kişilik grupla patagonya'ya uçak bileti ayarlamak, 1 adet goPro hero 4'e sahip olmak ardından hunharca gezip tozmak yiyip içmek ve bir daha asla geri dönmemek.