--spoiler--
bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır,
toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır...
--spoiler--
rengini, uğrunda verilen onbinlerce şehidin kanından alan bayrağımıza, para kazanmak amaçlı yapılan saygısızlıktır. gereği yetkili merciilerce derhal yapılmalıdır...
nihayet 30 ağustos zafer bayramı kutlamalarının da cılkını çıkardığımızı kanıtlayan olay.
bayrak kanunu'na göre suç olan bu hadise antalya/kemer de bir tesisin 30 ağustos kutlamaları vesilesi ile rus revü kızlarını türk bayraklı t shirtler giydirip 10. yıl marşı eşliğinde dans ettirmesi ile vuku bulmuştur.
ufacık çocukların yazın sıcağında zorla başlarını örterek ailelerinin zorlamasıyla gittikleri kurslardır. o minik beyinlere kargacık burgacık arap alfabesini dayatmaya çalışmak ise apayrı bir insanlık suçudur.
gerçek sevgiyi yaşayan insanların duyduğu çekincedir.
--spoiler--
senin bir gülüşün dünyalara bedel sevgilim!
sen gülmelisin,
ve güleceksin benim için.
bu günler geçecek!
yeter ki sen hep benimle ol.
--spoiler--
tsk nın yıpratılmaya çalıtiraşıldığı ve halkla karşı karşıya imiş gibi gösterildiği şu günlerde, yine tsk yı yıpratma amaçlı saçma sapan iddia. iddia demek yanlış olur iftiradır bu.
tsk ve mensupları pkk terörünün en yoğun olduğu dönemlerde dahi bölge halkını her zaman kollamış, gözetmiş. memleketin bekası uğruna çalışmıştır...
bu sahte atatürkçüler değil midir hayrünnisa gül'ü başımıza firstleydi yapan ve eşini atatürk'ün köşküne çıkaran zaten dediğim olaydır. yıllardır türbanı yasaklamaya çalışıp cahil milletin tepkisini yeterince aldınız ve bu zihniyeti en nihayetinde memleketin en üst mertebelerine taşıdınız daha yetmedi mi. neden yarayı kaşıyorsunuz daha. neden...
her kandil insanın başına gelen durumdur. sevgilyle kandil dolayısıyla görüşülmemiştir. yar merak edilmektedir. telefona bakılır mesaj gelmiştir. bir umutla mesaj açılır fakat;
manili ve çok kişiye gönderildiği belli anlamsız söz öbekleri çıkar karşınıza. bir süre duraksanır, iç burukluğu hissedilir ve sevgiliden gelecek mesaj beklenmeye başlanır yeniden...
adettendir. lakin son yıllarda modernleşen sinema salonlarında yeni neslin bu adete uymadığını esefle gözlemlemekteyim. tamam sinemaya gidiyoruz. iyi hoş, para veriyoruz tabiiki yer gösteilecek. bu işletmecinin vazifesi. yanlız işte memleketimizde ticarette uygulanan kayserili zihniyeti yer gösterici parasını bir şekilde bedavaya getirip daha fazla kar etme amacı gütmekte. sadece yer gösterme değil, bu adamlara salonun temizliğini de yaptırmaktadır bu işletmeler. bahşiş vermekten imtina ettiğimiz bu insanlar, salt bizim bahşedeceğimiz paralarla evlerine ekmek götürüp, çoluk çocuğunun geçimlerini sağlamaktalar.
evet para veriyorsunuz. haklısınız. ama biraz da bahşiş. az veren candan, çok veren maldan...
gecenin karanlığında otobüsün loş ışıkları altında hayatınızın en huzurlu saatlerinizi geçirebileceğiniz yolculuklardır. hele bir de yol düz ve güzelse, otobüsün motor sesi ve lastiklerin asfalta temas ediş sesi size bir başka keyif verir. uzun düşüncelere dalarsınız yarı uykulu bir vaziyette. belki sevgili düşünür, belki de gelecek düşünürsünüz. velhasılı kelam keyiflidir gece yapılan otobüs yolculukları...
babasının bulunduğu makam nedeniyle bir yerlere gelen, adam yerine konulan tiki insan...
yaptığı yorumları dinlerseniz sanırsınız ki bu amcam 30 senelik emekli f1 pilotu. ununu elemiş eleğini asmış da yorum yapıyor tecrübelerini aktarıyor. erbakan hocanın ağzını seveyim. hadi ordan!...
(bkz: sizi pistlerde görmek isteriz)