ust kattan gelen yatak sesi
-149 (erman toroğlu)
dokuzuncu nesil yazar 0 takipçi 8.50 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    yazara sormadan başlık taşıyan yetkili

    1.
  1. fuhşa sanat diyen insanlar başlığımı "fuhuşa sanat diyen insanlar" başlığına taşıyan, hem türkçe bilgisi zayıf hem de hiçbir bildirim yapmayan yetkililerdir.
    böyleleri sözlükten soğutur. yani ufacık bir mesaj zor mu geldi?
    başlığını "taşıyayım mı" diye önceden söyleseniz ne olur? ben düzeltirdim en azından. biz de göt olmayız böyle. saygısızlıktır yani.
    4 ...
  2. ünlü düşmesinden bihaber insan

    1.
  3. fuhuş kelimesi ek alınca fuhşa, bağır, bağra olur. bunu bile bilmeyip ayar vermeye kalkan eziktir.
    sığırdır.
    1 ...
  4. fuhuşa sanat diyen insanlar

    1.
  5. tiyatro adına sahnede sevişilmesine, sinema adına her türlü porno gösterimine; küçücük çocukları öpüşme sanelerine maruz bırakmaya...
    heykel diye pek çok putu sağa sola dikmeye, ressamlık diye pornografik fotoğrafçılık yapmaya; adeta ahlaksızlığı sanat kisvesi altında sunmaya insanlar büyük bir sevgi ile yaklaşıyorlar.
    new york city'de bir sergiye gitmiştim. ortada büyük bir vajina vardı plastikten yapmışlar... insanlar başına toplanmışlar ve adeta normal bir şeymiş gibi sağını solunu inceliyor, yorumluyorlardı. yani bunu varoşta bir zenci duvara çizse hepsi "iyy ne iğrenç" der ama sanat olunca herkes saygı duyar.
    işte bu nedenle fuhuş sanat kisvesinde sunulmaktadır.
    9 ...
  6. antimilitarist olup tank tanıtımı yapmak

    5.
  7. mesele bilgi entrysi değildir. mesele dünyanın en katil makinelerini büyük bir soğuk kanlılıkla anlatabilmektir.
    0 ...
  8. mkürt

    1.
  9. sözlükte bir yetkilidir. ismi de baranmış. vatansever entryleriniz siliniyorsa çok da sorgulamaya gerek yok.
    1 ...
  10. uludağ sözlük new york city zirvesi

    1.
  11. türklerin en yoğun olduğu brooklyn'de olması mantıklı olur lakin benim de oturduğum yere (brighton 7. st) yakınlığından ötürü coney tarafları seçilebilir. ha derseniz orası varoş, ben gelmem daha iyi bir yer istiyorum; bana uyar. tabi koskoca nyc bu zirve yapacak binlerce onbinlerce mekan var.

    en uygun tarih haziranın ilk haftası olur. bu vakte kadar nyc'de ikamet eden her yazar bana ulaşmalı. ekşide de aynı amaçla zirve düzenleyeceğim birleştiririz.

    not: şu sıralar güzel ülkem türkiyemde konyamdayım. ama kısa sürede malesef döneceğim.
    0 ...
  12. islam dininde iftira

    1.
  13. islam dininde iftira adeta inanmamak gibi ağırdır. nahl suresi 105. ayette "yalan söyleyenler, iftira edenler, ancak allah'ın ayetlerine inanmayanlardır. işte onlar, yalancıların ta kendileridir." diye buyrulur. buradan da anlaşılacağı gibi, iftira atan kişiler açıkça allah'ın ayetlerine inanmayanlardır.

    bu konuda nisa suresi'nde pek çok ayet vardır, örneğin nisa suresi 112. ayet buyurur ki: "kim de bir hata veya günah işler sonra da onu bir suçsuza atarsa, o, iftira ve büyük bir günahı yüklenmiş olur.".
    buradan şu sonuca varılabilir, eğer bir müslüman diğer müslümana iftira atarsa kendi günahından başka bir de iftira günahı yüklenecektir.

    bildiğiniz gibi hazreti aişe'ye bir iftira atılmıştı. "Kim de bir hata veya günah işler sonra da onu bir suçsuza atarsa, o, iftira ve büyük bir günahı yüklenmiş olur." adeta allah ü teala tarafından temize çıkarılmıştır. hatta öyle ki, hazreti peygamber (s. a. v.) "Ya aişe, Allah'a hamd et. Allah seni, iftiracıların isnadından kesin olarak beri kıldı" diyecektir, (k. Buhari, Tefsiru Sure, 24/6, Meğazi, 12, 32, 34, Şehadet, 2, 15, Eyman, 13, 18, i'tisam, 28, Tevhid, 35, 52; Müslim, Tevbe, 56; Ebu Davud, Salat, 122; Ahmed b. Hanbel, Müsned, VI, 194, 195, 197)

    bu nedenle, iftira büyük bir günahtır. ve kişiyi çok büyük bir yük altına sokar.
    3 ...
  14. sözlüğün en kahraman yazarları

    9.
  15. bir kürdün yetkili olduğu sözlükte yazmak

    1.
  16. bu entry kesinlikle ama kesinlikle ırkçılık ve nefret söylemi içermemektedir. başlığı görünce önyargılarınızı kusmayın ve sabırla okuyun.

    geçenlerde şöyle bir entrye rast geldim: (#14365354) öfke ve benzeri duygularla entryi sabırla okudum. beklediğim şey şuydu, muhtemelen benim gibi yeni nesil bir yazarın silinecek bir başlığıydı...

    zira bu kadar vatan haini, bu kadar açıkça pkk sempatizanı bir entryi başka kimse yazamazdı uludağ sözlük gibi vatansever, muhafazakar
    insanların sözlüğünde.

    sonunda kimmiş bu yazar diye zaten kürtçe olan nickine tıkladığımda gördüklerime inanamadım. "beşinci nesil yetkili"

    beynimden vurulmuşa dönmüştüm. bu kişi sözlük moderasyonunun bir parçası ve bu ülkeye resmen ihanet sayılabilecek böyle bir entryi yazar olarak değil yetkili olarak yazmış. bu basit görünebilir, ama ne anlama geliyor?

    sizin bu ülke lehine yazdığınız vatansever entryleriniz bir pkklının kontrolünden geçiyor... bunu yazarlar olarak mideniz nasıl kaldırıyor? size soruyorum. uludağ sözlük ki ülkücülerin, dindarların, muhafazakarların ekşi sözlükten kaçarak buluştukları yegane yerken, siz bunu bu sözlüğe nasıl yakıştırıyorsunuz?

    hani burası ülkücü sözlüğüydü? vaat edilen buydu, buraya çağıran herkes "abi gel burada ekşinin imansızları yok" diyordu.

    korkunç bir hayal kırıklığı içindeyim şu an. bir yazar apo itine orospu çocuğu dediği entrynin silindiğini söylüyordu... şimdi nedenini anladınız mı? ben kürdüm diyebilen bir insan bu sözlükte nasıl bulunuyor?

    bu entryde herhangi bir itham yok. sadece sorular var. siz vatanseverleri bekleyen sorular...
    20 ...
  17. ahlaksızlığın ahlakmış gibi sunulması

    1.
  18. geleneksel toplum yapısının bozulmasıdır.

    nyc union sahilinin o taraflarda yürüyüşe çıkmıştım. lorillard caddesinde o yeşilliklerin gölgesinde huzurlu bir yürüyüş yapıyordum. suprice sokağına dönülen o köşeyi dönmüştüm ki bikinili bir kadın karşıma çıkıverdi. kulağında kulaklık vardı ve yürüyüş yapıyordu. belli ki koşarken müzik dinliyordu.
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/253909/+
    (temsilidir)

    bir an için ne yapacağımı bilemedim, fakat o çoktan etrafımdan dolaşmış ve 6. sokağın oradaki basket sahasına doğru koşmaya devam etmişti (scholer parkının altı).

    şaşkınlık içinde değildim elbette. new york city bana çok daha fazlasını yaşattı bu güne kadar. anadolumu, anadolumun insanını özleten onlarca şey. bu sokaklarda neler gördüm, neler yaşadım kimse bilemezdi...

    ama o an şunu düşündüm, yüz sene evvel bir kadın sokakta böyle bikinilerle -aslında iç çamaşırlarıyla- koşuyor olsaydı onu döver ve
    asla buna izin vermezlerdi. bu amerika'da da böyle olurdu fransa'da da türkiyemde de. o halde ne değişmişti ki insanlar sokağa böyle yalnızca iç çamaşırlarıyla çıkacak cüreti buluyorlardı?

    anladım ki, toplum yozlaşmıştı, anladım ki, dünya artık eskisi gibi değildi. şimdi iki aylık memleket ziyaretimde huzur içinde konya sokaklarını geziyorum.ve türbanlı kızlarımızı görünce mutluluk dolu bir sıcaklık yayılıyor içime...

    o gün henry hudson bisiklet yolunda natco gölüne bakarak uzun uzun özgürlüğü düşündüm.
    bu, özgürlük değildi...

    (bkz: türbanlı bir kızın ulaşılamaz masumiyeti)
    1 ...
  19. sevgilisiyle utanmadan el ele dolaşan sürtük bayan

    ?.
  20. ahlakın ayaklar altına alındığı düşünüldüğünde el ele tutuşanlardan çok daha büyük meseleler vardır. hepsinden önce sevgili
    olmanın aşık olmanın alelade bir durum haline geldiğini görmemek elde değil. toplum giderek yozlaşıyor giderek her şey çürüyor, bozuluyor. bu nedenle aslında yeni "normallik" içinde bu durum göze batmıyor.

    bizim zamanımızda en marjinal şey, üst kattan duyduğumuz yatak sesiydi.
    0 ...
  21. türbanlı bir kızın ulaşılamaz masumiyeti

    ?.
  22. hiçbir erkek, hiçbir kadın yoktur bu dünyada bu masumiyeti anlayacak... hiçbir kelime yoktur ki bu masumiyeti tarif edebilecek.
    onlar ki, sokakta; okulda, işte evde bahçede gördüğünüzde derin bir nefes alıp "bu dünyada hala uğruna yaşamayı hak ettiren şeyler var" dedirtir insana.

    onlar ki, varlığın en temel unsuru olan "kendine özgülüğün" sahibidirler.
    onlar ki, varlığı varlık yapan şeye, bir olmaya sahiptirler.

    bir pazar sabahı sokakta dalgın dalgın yürüyordum. kadının birisi mini eteğiyle ve mini eteği gibi kısaltılmış ahlakıyla, kısaltılmış tahayyülüyle ve tasavvuruyla ayakta dikiliyordu.

    yaklaştım, havada casta divanın o ince tül gibi müziğine benzer bir koku asılıydı.kadının bu muhteşem, cezbedici ve aynı zamanda günaha çağıran kokusunu içime çekmemeye çalışarak geçtim yanından. ve onun yanından geçerken yaşadığım bu kargaşa, güçlü dirayetim ve
    kusursuz iradem olmasaydı beni kim bilir ne yapardı?

    kim bilir nasıl bir canavar doğardı bu bedenimden...
    sonunda, ufukta, adeta bir vaha gibi gördüm onu.

    yere bakıyordu tıpkı topraktan geldiğimizi anlatırcasına... ve havada asılı kalan tek şey saflığıydı arkasında... ve tek şey mutluluktu onun dünyasında.

    kim bilir nereden gelip nereye gidiyordu o türbanlı kız.
    ve bakmadı gözlerime, yaklaşmadı yanıma, dokunmak istesem ellerimin kiri onu tıpkı kara düşmüş bir çamur lekesi gibi kirletirdi.
    nefesimden utandım onu boğar diye,adımlarımın titreşiminden utandım ey dostlar, onu rahatsız eder diye.

    onun kusursuz saflığının önünde diz çökmek istedim.
    her şey hızla yozlaşıyordu, her şey bozuluyordu, eriyordu, çürüyordu.
    on yıl öncenin günahları bugünün sevapları haline geliyordu.
    ama o, bütün saflığına rağmen bir ekmek gibi bereketli, bir sümbül gibi hayat doluydu...

    diz çökmek, diz çökmek istedim. dostlarım.
    2 ...
  23. tumblr da fotoğrafını paylaşan hatun onursuzluğu

    1.
  24. utanç kaynağı olan onursuzluktur. almışım elime kahvemi, açmışım tumblr sayfamı, bakalım millet neler paylaşmış. tabi bu hatun biraz üzerinde oynanmış bir fotoğrafını koymuş oraya. altına da şey yazmış: "mavi ve ben!" şimdi ben bu post'u reblog etsem ne
    olacak? benim listemdekiler de görecek, onlar reblog ederse ne olacak? elaleme yayılacak.

    şimdi söyleyin bana dostlarım, tuvalete telefon numarası yazmaktan farkı nedir bunun? bir defa kaynağı belli, hatunun görünüşü gayet belli. biraz yazılarını okursanız nerede yaşadığını da anlarsınız... gidin becerin yahu bu ne özgürlüktür böyle?

    türk ırkının düştü sefilliğin durumunu düşünüp bir defa daha kahroldum. oysa bizim dünyamızda en marjinal şey üst kattan gelen yatak sesiydi...
    1 ...
  25. sinema nedeniyle soysuzlaşan nesil

    1.
  26. türk neslidir. hollywood sinemaları nedeniyle giderek soysuzlaşmaktadır.
    sinemalarda bize ne gösteriyorlar?
    ahlakın olmadığı, tamamen anarşik, herkesin herkesle özgürce seviştiği bir toplum gösteriyorlar. işte bu yüzden hollywood filmleri türkiye'de yasaklanmalıdır.

    1- hollywood filmleri ahlaksızlığı normalmiş gibi sunar.
    filmlere baktığınızda herkesin eve geç saatte döndüğünü görürsünüz. her mezuniyet balosunda sevişme vardır. babalar adeta mezuniyet balosuna kızlarını sevişsinler diye yollarlar.

    2- hollywood filmleri amerikan propagandası taşır.
    bu filmler nedeniyle gençlerde bir amerikan hayranlığı bir transformers gelsin götümü kurtarsın sevdası başlar. johny depp genç türk kızlarının rüyalarını süsler.

    3-hollywood para tuzağıdır.
    türk milletinin kaynakları amerikan menşeili filmlere su gibi akmaktadır.

    buna bir son verin!
    bu gidişe dur deyin!
    1 ...
  27. © 2025 uludağ sözlük