canlı müsabakaları internetten izleyebileceğiniz site. futbol maçlarının yanı sıra diğer spor dallarını da gösteriyorlar. tabi bizim için önemli olan futbol dediğinizi duyar gibiyim. takımlarımızın avrupa maçlarını internet üzerinden izlemek için ideal bir site. ayrıca bir maç için birden fazla link bulunduruyorlar. genelde linkler çalışıyor. tavsiye edilir.
edit: hacı unutmuşum söylemeyi, sadece avrupa maçları değil, süper lig olsun, türkiye kupası olsun bütün maçların linklerini bulabilirsiniz maç saatinde.
maç izlerken yaşanan bir pozisyonun pes oyunundakine benzediğini belirtmek için söylenen söz. pesi ilk oynadığımız zamanlarda "abi herşey gerçek gibi." dediğinizi hatırlayın. şimdi işler değişti. pes hayatımıza öyle bir girdi ki artık cümle içinde benzeyen öge değil, benzetilen öge haline gelmiş. *
düdüt: (bkz: pes teki) bi zigic'e benzemedi sanki.
sloganları "türkiye'nin en çok konuşturan operatörü" olan operatördür. aslında türkiye'nin en çok arkasından konuşturan operatörü olduklarının farkında mıdırlar, tartışılır.
spor, insanların günlük hayattaki streslerinden bir nebze olsun uzaklaşmaları için ortaya çıkmış, hem uygulanmasında yarar sağlayan hem izlenmesinde keyif veren bir tür faaliyetler zinciridir. ne spor dalları vardır ki kitleleri peşinden koşturmasının yanında uyuşturucu etkisi yaparak takipçilerinin gözü kararmış canavarlar olmasına sebep olur, ne spor dalları vardır ki zar zor seyirci toplar. öyle ki maçların biletleri bedava dağıtılır da rağbet eden olmaz. evet, maçların bileti 0 tl'dir de hitap edecek seyirci bulamazlar. fakat bu spor dallarının hepsinin de ortak bir noktası vardır: gerektiğinde seyirciler hep bir ağız olur tuttukları takımı desteklerler. "voleybolda da mı?" derseniz, evet voleybolda da. gerektiğinde turkish abazan team (t.a.t) bayan voleybol maçlarına gidip, her bir sporcunun adına coşkulu tezahüratlar yapabilir. futboldaki tezahüratları zaten hepimiz biliyoruz. türkiye'de bu işin ehli olarak gösterebileceğimiz çeşitli kulüplerin taraftar grupları yok değil. * . basketbolda var mı? onda da var tabi ki. panathinaikos takımı seyircisinin yaptığı muhteşem tezahüratlar hafızalardan silenecek gibi değil. gel gelelim tenis seyircisine: efendim, hepsi paşa paşa oturur, kıkını çıkarmaz oyun boyunca, oyun sonunda da ister desteklediği kişi ister rakip kişi kazanmış olsun alkışlamayı yadırgamaz. a kişisini destekliyorsa, b kişisini destekleyenlerle yan yana kardeş kardeş oturur, problem de olmaz. hepsi birer efendi, hanım efendidir anlayacağınız. r.i. * tipli adamların o nezih tenis kortlarının seyirciler için ayrılmış bölümünde yeri yoktur. hiç rastladınız mı seyircilerin arasından çıkıp "hadii oolum rogiii göriim seni, vurr olum... hayttt koççum beaaa, raket ağladı beaa" demesine? ya da birleşip hep bir ağızdan tezahürat yaptıklarına.
- biiiir, kiiiii, üüüüç... şak şak şak... şak şak şak... la la la la la la la la laaaaaaaaaaa roooogeeee' federeeeeeeeeeer! la la la la la la la la laaaaaaaa oooooooooooo federeeeeeeeeer! fe-de-rer!! şak şak şak... fe-de-rer!! şak şak şak... la la la la la la la la laaaaaaaaaaa roooooogeee' federeeeeer!!
ama hoş olmaz değil. koyun oraya çarşı grubunu, tadından yenmez valla. hem tenise yeni bir boyut kazandırılmış olur. böylece de oyun boyunca tenisçilerin topa vururken çıkardıkları öküzümsü sesler yerine, daha çok kulağa hitap eden şeyler dinlemiş oluruz.
gözümüz, gönlümüz, kulağımız açılır de mi yauu *
yazarların verdiği yıldızlı bakınızlarda umulan şeyle karşılaşılmaması sonucu oluşan hayal kırıklığıdır. yazar döktürmüştür, entrysi yarmış geçirmiştir, cümlesinin sonundaki yıldızlı bakınıza gelirsiniz ve swh ile karşılaşırsınız. halbuki beklentileriniz daha yüksek seviyededir. bu da sizi hayal kırıklığına uğratır. ****
bir zamanlar popüler olan aterilerde oynanan zevkli, basit ama güzel bir yarış oyunudur. arabanız kırmızı ferraridir. benzininiz bitene kadar finishe varmak zorundasınız. eğer diğer arabalara ve duvara çarparsanız deponuzdan aynı zamanda sürenizden 5 eksilir. hiç çarpmadan devam edebilirseniz superman yanınızdan geçer +1000 puan kazanırsınız.
jiiiuuffffşşşş
+ himmeet yine iyi iş çıkardın len eferim, senin onuruna uçuyom bak.
- ooo eyvallah abi sağolasın.. lann!!! (çaaat)... ya süpermen abi bi zittirgit ya, sana bakıyom diye girdim adama
+ ehehe nazar değdi, neyse.
bir zamanlar cenk işler'in verdiği ve four four two dergisinde alay konusu olan demeçtir. '33'e yakın gol attım ben'. hem kesin bir sayı verip hem de yaklaşık bir ifade kullanmak kafaları karıştırıyor doğrusu. (bkz: 132 ye yakın entrysi olmak)
'1 ağustos'ta msn messenger paralı olacak ama sen bunu msn messenger ından 12 kisiye yollarsan senin icin bedava! bu bir saka degil inanmasan (msn com'a bak) eğer sen bu maili 12 kisiye yollarsan msn icon'un mavi olacak.' tarzı maillerin yıllardır dolanıyor olmasından ibaret olmayan olaydır. bunu çıkaran *lara sesleniyorum: ulan yeter! yeter ki paralı olsun msn, sizin paranızı da ben vercem ulan. bıktırdınız.
girdiği entrysine ummadığı kadar fazla eksi oy alınca entrysini silen yazardır. veto yiyince önerisini geri çeken insan gibidir, markette verdiği paranın tedahülden kalktığını öğrenince geri çeken insan gibidir, sevgilisine verdiği hediyeyi beğenmediğini görünce umutsuzca geri çeken insan gibidir. yadırganmaması gerekir. doğaldır. *
eve girmeye teşebbüs eden hırsızı terlikle etkisiz hale getirmeyi planlamaktır. kapı tıkırdıyordur. o saatte de evin fertlerinden kimsenin gelmeyeceğini düşünüyorsunuzdur. bu tıkırdamalar uzun sürmüştür ve o panik anında aklınıza gelebilecek en etkili silah olarak terliği seçmişsinizdir. kapıya yönelip, delikten bakmışsınızdır. bir erkek, uzun boylu, iri yarı, yüzünü o korkuyla seçememişsinizdir. hamleyi yapmak üzere terliği kaldırıp kapıyı açtığınızda, karşınızda kapıyı açmaya çalışan kişinin babanız olduğu farketmişsinizdir. babanız 'ya oğlum bu kapı niye açılmıyor böyle allah allah?' diye sorarken siz de terliği hemen arkanıza saklamışsınızdır. ***
kısık sesle konuşma eyleminde olan aktörlerin çabasıdır. karizmatik olmak için denedikleri bir yol olarak görülebilir. baş aktöründen çöpçüsüne kadar hepsi bir artistlik peşinde koşarlar.
ama hiç biri bir tatar ramazan olamaz.
+ (kısık sesle) i wanna ask you a question ramazan
- sor ulennnnnnnn!
okulca düzenlenen gezilere otobüsüyle öğrenci taşıyan şofördür. bu tip gezilerde özellikle ilkokul ve lise düzeyindeki öğrencileri taşımak tehlikeli olabilir. ne bakımdan tehlikeli olabilir. efendim bu masum, miniminnacık görünen şerefsiz veletler olur olmadık zamanda şoförü gaza getirir. öncelikle 'üç, beş, yedi, on, bizim şööför şampiyoon' nidalarıyla şöförün gönlünü kazanırlar. o dakika itibariyle jason statham havasına bürünmüş olan şöförümüz kolaylıkla gaza getirilebilir. zaten macera peşinde olan veletler 'hadi amca yaa şu otobüsü geçemiyon mu yaa, geçersin bas azcık yaa' gibi gaz yüklü cümlelerle tansiyonu yükseltirler. ya da 'yapamaz ki, edemez ki' gibi cümleler kurup adamcağızı ayartma yoluna gidebilirler. o an itibariyle gözü dönmüş şöförümüze Allah'tan hidayet, yakınlarına sabır dilemekten başka diyebileceğimiz birşey var tabi. siz siz olun o veletleri umursamayın, unutmayın ki çocukları etkisiz hale getirmenin tek yolu onlara kulak asmamaktır.
dolu olan minibüse daha fazla yolcu almamak için coss diye gazı kökleyip, minibüse binmek için bekleyen yolcuların elinin havada kalması suretiyle göt olmasına göz yumarak direksiyonu diğer yöne kıran ve yandaki araca çarparak kazaya sebebiyet veren şofördür. hiç yaşanmış mıdır bilmem. ancak o ne harekettir abilerim, maazallah bir gün yolcu almayalım daha fazla diye elinizdeki yolculardan da olacaksınız. tavsiyem odur ki minibüsçü abilerim, yaşanması muhtemel böyle bir hadisenin önüne geçelim yarın çok geç olmadan. dikkatli olalım. (bkz: trafik kurallarına uyalım, uymayanları uyaralım) *
