didim'in yegane restoran sahibidir. hangi sokağa girerseniz girin, muhakkak bir kamacı dükkanı, bu kamacı restoranı olur kamacı marketi olur bir şekilde sayın kamacı'ya ait bir yer görürsünüz. bir de sıraya konmuştur bu restoranlar: kamacı restoran 1, kamacı restoran 2, kamacı restoran 3...
didim'e bağlı, son derece duyarlı ve düşünceli "malik"leri bulunan, türk kadar ingiliz nüfusu barındıran, "aşk gemisi"yle, enfes çiğbörekler yapan restoranlarıyla, güleryüzlü ve samimi insanlarıyla görülesi, kalınası bir yerdir. özellikle hoparlör sistemiyle duyuruların ve tüm sosyal faaliyetlerin site sakinlerine duyurulması sizi şaşırtıp güldürebilir.
sanılanın aksine kadın erkeğin kaburgasından falan yaratılmamıştır efendim, ayette der ki: "Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten ve ondan da eşini yaratan ve her ikisinden de çok sayıda erkek ve kadınlar çıkaran Rabbinizden çekinin.";(Nisa, 4/1)
Buradan anlaşılan şu ki allah önce bir nefis yaratmış, daha sonra erkek ve kadınları yaratmıştır. allah'ın kadınları yaratma amacını sorgulamak, allah'ın evreni yaratma amacını sorgulamaya kadar gider. çünkü hem erkek hem kadın, fark olmaksızın, bu dünyaya test edilmek için yollanmıştır. erkek ve kadın, yani iki cins, üreyebilsinler diye, nüfus yaratsınlar diye yaratılmıştır.
p tahtaya kalkar, soruyu çözmeye çalışır, çalışır, hoca da biraz yardım edeyim der:
h: şimdi buna x diyelim pcim
p tahtaya yaklaşır ve elini ağzına yaklaştırarak sessizce x der.
p: dedim hocam.
işte bu benim tek aklıma gelendir.
türkçe "yabancı" anlamına gelen ingilizce kelime. Ayrıca 70 ve 80lerin popüler rock grubu olan foreigner'ın çoğu türk tarafından pek bilinmeyen güzel şarkılarından biri de "hotblooded" dır.
üst düzey bir insan olmak kimseyi doğaüstü bir varlık yapmaz, ki üst düzey bir insan derken kastedilen de tapılası, ilahi bir varlık değildir. Atatürk üst düzey bir yöneticiydi; cumhurbaşkanıydı. Atatürk üst düzey bir askerdi; başkumandandı. Atatürk üst düzey bir insandı; şu anki durumla düşünmezsek eğer, o zamanda imkansızı başardı. türk halkına "aslımız bu, aslolan bu, doğru olan bu" diyerek giydirdikleri çarşafın yavaş yavaş beynimizi de ele geçirdiğini gösterdi. üst düzey bir insandı; öncelikle o değişimi sergileyerek örnek oldu, kimseye "ananı da al git" demedi, kimseyle senin benim ettiğimiz gibi çen çen kavga etmedi, halbuki şimdi, trt3/tbmm tv en izlenesi aksiyonun, heyecanın eksik olmadığı bir kanal haline geldi, her gün mü kavga edilir be kardeşim, her gün mü sandalyeler kırılır! bu başlığı açan kişi ve ona katılan insanlara göre, atatürk'ün üst düzey bir insan olamamasının tek sebebi ne sigarası ne alkolü, sadece suç işleyip, yasaları keyfi değiştirip, öyle başa gelmediğindendir. o herkesin rızasıyla gelmiştir başa, birçok ülke başkanlarını bile kendine hayran bırakmıştır, güldürüp alay ettirmemiştir kendisiyle.
luvyan ya da hitit, ya da her ikisinin de soyundan geldiği düşünülen likyalı insanların bir zamanlar yaşadığı antik bölge. bölgenin likçe adı ise Trm̃misa'dır.
tam anlamıyla para tuzağıdır. size sadece bir oda ve içinde banyo verir, çankayada ya da ümitköyde oturuyormuş gibi para alır. enayi gibi hissetmenize sebep olur ancak çaresizsinizdir, bir girdimmi çıkamazsınız.
kapitalizmin en az etkilediği şehirlerden biridir. kanıt olarak ise bir tane bile alışveriş merkezini bırakın, büyük marketin bile bulunmadığını söylemek yeterli olacaktır.
bir dilin, dil olduğunu kanıtlaması için illa ki bir ülkenin resmi dili olması gerekli değildir, bu nedenle "gayriresmi bir dil olarak" demek çok büyük bir yanlıştır, ki zaten buradan da anlaşıldığı gibi kürtçe bir dildir, buna "yok, neden dilmiş efendim!" diye itiraz eden beyinleri asıl gayriresmi beyin olarak ele almak lazımdır.
yoktur. zaten gelişmiş dil, ilkel dil gibi bir şey yoktur. çünkü bir dilin kelime sayısı, kelimelerin verdiği anlam sayısı, her kavramı karşılayan kelimesinin olması gibi kriterler bir dilin gelişmiş olduğunu göstermez, çünkü bir dilin karşılıklı anlaşmayı, iletişimi sağlayabilmesi o dilin dil olması için yeterlidir. dil için gelişme, gerileme gibi bir şey söz konusu değildir.
hem tc vatandaşı olup hem de türkçeyi yabancı dil olarak seçmeyi riyakarlık olarak görmeyen, ahlak ve etiğinden şüphe ettiren vekillerin yarattığı, art niyetin "ben burdayım" dediği olaydır.
doğru bir arayışta olan zihniyettir, zira aksi taktirde konuşma dili yazı dili olacak, günümüz standart dili değişecek, bazı insan grupları, diğerlerini anlamamaya başlayacak, bir süre sonra türkçe başlığı altında bir sürü lehçe çıkacak ve aynı bayrak altında birden çok dil konuşulacak ki bu da bizi beklenilen sona götürecek. işte bu sebeple arayışını desteklediğim zihniyettir.