aşk çılgınlığının köprülerinden geçelim seninle
sevgilim, yaban otları arasında bulduğum yeşim
yüreğimdeki su birikintisinde okyanusu arayan nehir
sevgilim, unutmabeni çiçeğinin tuttuğu günlük
gözlerimle sarıldığım kuğu bulutlu gökyüzü
ellerini ayrılıklardan kaçırdığım
dalgın deniz feneri duruşlu
ilkbaharda gezinen sis saçlı sevgilim
mevsimlerin ilkokulundan kışı silelim seninle
yaz yağmurlarına yakalanalım
kumsalında sevişmek istediğin Kız Kalesi'nin önünde
açık hava sinemalarının yıkıntılarında uyuyalım
yer gösterici uyandırsın bizi
gözümüze sıktığı el feneriyle
"hadi kalkın sevdalılar,
Aşk Hikayesi filminde oynayan çift yaşlanmış,
seyirci sizi görmek istiyor!"
binlerce, onbinlerce kemanla çağırdığım dolunay
elektriğin gümüş suyuna ışığını değdiren yıldız
yeraltı kentimde biten güzelavrat otu
geçmiş sevdalarımı erittiğin geceler için
yeniden birini sevmenin ne olduğunu anımsattığın
yüzümde tahtlar devirdiğin,
saraylar yıktığın için
düşlerinin içinden geçecek
uzun kanatlı kuş sürüleri diliyorum sana
ve severken seni,
sevdikçe seni
hep çocuk kalacağım, biliyorum.
asılı eros
Gece, yolunu yarılamıştı. Göklerin yığını, o anda tümüyle sığacaktı
bakışıma. Seni gördüm, ilk ve tek, yıkılmış kürelerdeki tanrısal dişi.
Sonsuzluk giysini yırttım, toprağıma getirdim seni, çırılçıplak. Çürü-
müş yaprakların devingen tortusu her yanımızı sardı.
Uçuyoruz, diyor hizmetçilerin, acımasız uzayda, – kızıl
borazanımın türküsü eşliğinde.
anlayanlar anlamayanlara anlatırsa bu örnekteki gibi sorun kalmaz ortada. o kadar okudum islam hakkında inanır mısın bu cümleler yetti bana. çok iyi anlamış anlatmış tebrikler.
merak edip inceledim yanılmadım. onlar biliyor kendierini porno izlerken durdurup muhtemelen ırkçılık yapıyor ha bide müslümanlar. icler acısi bi haldeler. yazık cidden üzülüyorum onun yerine iki kitap okusa tarihi ogrense ne guzel olur türkiye degil mi.
sözlüge gelmis bir ırkçı yazar daha. sanırım ocaklarda reisler sözluk yazarligi icin sinav yapiyor en irkci da yazar oluyor. her gün yenisi eklenmez yoksa.
basbakan veya cumhurbaskanları üzülmelerini istese üzülecek insanlardır büyük cogunligu. tabi akp li olup kobane icin sokaga cıkan varmi dir vardir tabi.
iki aylık edebiyat dergisidir. aynı zamanda yeni kuşak genç şairlere imkan tanımaktadır. eylül-ekim sayısında şu şairlere yer vermiştir: cevat çapan, refik durbaş, necvân dervîş, barış pirhasan,
g. vassaf, roni margulies, akgün akova, mustafa köz,
adnan metin, selahattin yolgiden, furkan yiğit tornacı, akın art,
ali akan, emel kaya, johann wilhelm ludwig gleim,
hakan tabakan, ahmet emin atasoy, oktay orhun,
kaan şimşekalp, mehmet yıldırım.
günümüz genç şairlerindendir. şiiri ile sözcükler edebiyat dergisinde karşılaştım ve şiirin muğlaklığıyla yeni bir şeyler yaratma peşindedir sanki. sözcükler 51.sayıda yayımlanan " maroçka'nın oğlağı ekseninden dedeler ve sınırlar " adlı şiirinden bir kısım:
bir çölü anlatmak gerekirse
dile hezeyan istenirse
en önce dedelerden söz edilmeli
sonra
maroçka'ya varmalı sözcükler.
çölün anlatısına başlamadan önce
dingin ağrıların seyrinde gelişen olaylar ve dedelerden
kopuk veya ansızın arabanın kasasından söz edilmeli!
çöl varsa coğrafyanın dehlizlerinde
sınırların, silahlı biraderlerin görüş hizasını da kaybetmemek gerek!
arada kalan bir kilise kapısına da ses vermek lazım
sonra
maroçkaya ve vadiye varılacak!