Sözlüğe veda eden yazar. Beni az cok taniyanlar bunun nedenini anlayacaklardir. iletisimde kalmak isteyenler bu aksama kadar mesaj atarlarsa sevinirim. Kendinize iyi bakin dostlar, iyi yazmalar.
3-a sınıfı temizlik kolunun konuşmasını dinledik, teşekkür ediyoruz ve kendilerini ilkokul sıralarına geri gönderiyoruuz.
Sözlükte ergenliğini eski nickleri zamanında tescillemiş liseli bebelere aldırış etmemesi gereken iyi kalpli ve yerine göre nasıl davranmasını bilen kaliteli insan. Hadi dağılabilirsiniz şimdi. Milletin sorunu hiçbirinizi germez, uzun zamandır konuşmadığınız insanların ilgisini tekrar çekmek için tanımadığınız insanlar hakkında atıp tutmayın.
fm14'te dede'nin emekli olmasından sonra bonservissiz kadroma katabildiğim için kendimi şanslı gördüğüm, takımın vazgeçilmezi haline gelen fransız sol bek.
sosyal medyada bazı hanım kızlarımızın ve nadiren de olsa cool beyefendilerimizin herhangi bir şarkıyı, ki genelde bu slow ve acı dolu bi parça olur, paylaştıktan sonra yanına eklediği notlardan biri. Yani, inanın anlamıyorum ben bu insanlari, bazıları var ki şarkıyla sevişme aşamasına kadar getirmiş neredeyse olayı hani kanlı canlı bi şey olsa teslim edecek kendini. Hani,güzel ablam, sen şarkıyla erotizm yaşayacaksan, bunu neden biz de bilmek zorundayız? Olayı Public'e dönüştürmeye ne gerek var?
Yine durup dururken sinirlendim bak yok yere... Ilgi çekmek için böylesine yapmacık olmayın be dostlar. Hadi kalın sağlıcakla, herkese güzel sabahlar *
gitarda üstattır, eşsiz soloları vardir vesaire lakin stüdyo kaydı dışında sesi çekilebilir değildir. Örnek vermek gerekirse in my darkest hour şarkısının 'time has the way of taking time...' şeklinde başlayan bölümü normalde baştan sona tüylerimi diken diken ederken canlı performanslarında gürültüden başka bir şey değildir.
Bundan ötürü de megadeth benim müzik çalarımda en çok oynatılanlardan biriyken aynı zamanda konserine asla para vermeyeceğim bir metal grubudur.
babası madenci olan eski milli futbolcu. Bu nedenden ötürü de ' çizmelerimi çıkarayim sedye kirlenmesin ' diyen güzel insanın tüm kredi borçlarını ödemiş ve böyle bi yardımda bulunmuş. Şimdi yine 'reklam yapıyor' şeklinde atıp tutacak arkadaşların da böyle reklamlarını görmek isteriz, peşinen söyleyeyim dedim. En azından diğerlerine örnek olacak bir zengin olduğunu ve adam olduğunu göstermiş kendisi. Allah kat be kat fazlasını da ona versin.
kendi vatandaşını yumruklayan bir başbakanın oy isterken kullandığı sözlerden sadece bir tanesi. Bunun dışında,
Biz size efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik.
Ben 77 milyonun başbakanıyım.
Çünkü biz yaradılanı yaradan'dan ötürü seviyoruz.
Ve bunun gibi sayısız sevgi sözleri. Meydanlarda bunlari söyleyen milletin hizmetkarı, 77 milyonun başbakanı, 77 milyondan bir tanesi yuh diyince ' gel onu yüzüme de söyle' diyor. Pek bir şeyi değiştirmez ama (muhtemelen) kendi seçmeni olan bir genci yumrukluyor, ona 'israil dölü' diyor. Nerede kaldı senin örnek aldığın yunus, nerede kaldı yumuşak başlılık?
Sende eğer biraz utanma,biraz arlanma,biraz vicdan varsa çıkıp 'böyle böyle hata yaptık ben bunun acısıyla bu koltuğu daha fazla işgal edemem' dersin, ihmalinden dolayı istifa eden en azından şerefli güney koreli meslektaşın gibi.
yine sözleri ile müziğiyle harika bir karapaks parçası. Çokça dinlendiğinde sıksa da bir kez dinleyince, adam gibi dinleyince kendini tekrar tekrar dinleten bir şarkı.
başlarda biraz soğuk gibi gelse de kısa sürede kendine ısındırmış ve kendini sevdirmiş yazar. Ayrıca Dave mustaine'i rüyasında görecek kadar da megadeth aşığı ve müzik zevki gelişmiş tatlı bir arkadaştır. Nice güzel günlerde beraber olabilmek dileğiyle.
reeldeki arkadaşlarım sözlük hesabımı ifşa ettiler ve uzun süredir adam akıllı yazı yazamıyorum. Nick değiştirmek için moderasyona başvurdum olmaz dediler, tassağin defterini elimize verdiler. Artık ne zaman entry girsem ertesi gün arkadaş ortamında dalgası geçiliyor. Ulan geçen teki aradı, girdiğim bi entry dakikalar içinde moderasyon tarafından silinmişti: 'kanka az önce girdiğin entryyi niye sildin?' diye sordu ya la. Adam dakikaları takip etmiş. Kimisi de telefonunun web tarayıcısında favorilere eklemiş benim sayfayı.
Yapacak bi şey yok agalar, başa gelen çekilir. Belki de silik isterim yakında belli mi olur. Ama neyse çok da önemli değil şimdi bunlar. Ben buraya niye geldim ? Selam söylemek için.
Utku, nörüyon la? Uyumussundur şimdi görmezsin sen bunu. Ama ben yine de görürsün diye telefonu kapatayim yatmadan. Amk seni, ağzıma sıçtın lan senin yüzünden rahat rahat iki satır yazamıyom.
Enes, kaç gündür aramıyon etmiyon bak ayıp oluyo şerefsiz. Hep biz mi arayacaz. Burayı da okumasan bizden haberin yok amk.
Tayfun, sen de 'ezik sözlükte takılıyon be olum' falan diyon ama sen de burayı habire okuyon kanka,ne is? Neyse liverpool'a da çaktılar kanka ya üzüldüm valla. Yarın beni teselli et lan tasak geçme
Onur yarın beni yalnız koma lan. Valla özlüyom ben seni, olmayınca bi şeyler eksik gibi. Immm şey gibi... Bi paket sigara.
Daha var mıydı ya okuyan? Unuttuğum varsa kusura bakmayın beyler, söyleyin yarın editlerim. Zaten en gec sabah 10'da hepiniz okumuş olursunuz. Yazımı bitirirken şunu da eklemek isterim ki, hepinizin amk.
200. entry'mi söz verdiğim üzere başlığına girdiğim yazar. ama maalesef tutacağım tek söz bu olacak sanırım. düşündüm de, tutulmayan onca sözün yanında o diğer 2 sözün pek de lafı olmayacak.
kimi zaman eğlendiğimiz, kimi zaman beraber ağladığımız günler, önerilen şarkılar, yollanan ses kayıtları...hepsi benim için oldukça değerliydi ve hala da öyle. kim bilir belki bi ömür aklımdan da hiç silinmezler. Her şey için teşekkür ederim. ne sen suçlusun ne de ben, belki sadece olması gerekendi olan. lafı fazla uzatmayacağım, kendine iyi bak. umarım hak ettiğin üzere hep mutlu olursun.
27 Nisan Arkansas kasırgası'nda hayatını kaybeden Jeff Hunter isimli gencin annesine yazdığı son mesajlar. '' Hoşçakal anne... tam üzerime geliyor '' annesi ise oğlunun bunun üstesinden geleceğini ümitsizce oğluna söylüyor.
Jeff, kasırgadan sonra yaralanmaya bağlı olarak ölü bulunuyor. hayatının son dakikalarında, babasından ayrı yaşayan annesi aklına geliyor ve ona mesaj atıyor. Kasırga sırasında aynı evde bulunan babası ve üvey annesi ise sağ kalmayı başarıyor. Annesi için hayatı boyunca unutamayacağı son mesajlar, son dakikalar... ne söylenebilir ki, gerçekten acıklı bi an.
son günlerde azımsanamayacak kadar fazla yazar tarafından gerçekleştirilen isyanları hepimiz takip ettik veya içinde bulunduk. Peki ama bu isyanlar işe yarayacak mı ?
Cevap, herkesin bildiği üzere hayır. Uludağ sözlüğün işleyişi yıllardır aynı ve bu tür isyanlar,serzenişler de sözlük kurulduğundan beri var. Yani aslında isyan eden yazarların da bu konudaki umutları yok denecek kadar az.
Ama ben olaya farklı bi açıdan bakmak istiyorum. Sözlüğün değişmesini, her okuyanın bir şeyler öğrenebilmesini isteyen ve bu doğrultuda isyan eden yazarların kimler olduğuna baktim, evvelden yazdıkları yazıları okudum. Ve gerçekten de isyana katılan yazarların rahatlıkla %90'lık bir kesimi istedikleri sözlüğü yaratmaya ortam hazırlayacak entryler girmek yerine, şu an içinde bulunulan duruma örnek olarak gösterebileceğimiz ve tabiri caizse 'boş' olarak niteleyeceğimiz entryler girmişler idi. Yani, yazarlar aslında kendi kendilerine isyan ediyorlardı.
Elbette uludağ sözlük yönetimi de yazar alımlarında seçici değil, moderasyon sıkıntılı vesaire vesaire bi sürü sorun var. Ama isyan eden yazarların da sözlüğün asıl amacına hizmet ettikleri pek söylenemez.
Dün akşamki sessiz isyan, yani seviyeli entrylerin girildiği 'isyan'. Ben işte buna isyan demeyi yakıştıramıyorum. Dün akşam sözlük, gerçek anlamda sözlüktü. Ve dün görüldü ki, istenildiği zaman sözlük gerçekten sözlük olabiliyormuş, birçok seviyesiz yazara rağmen. Ben bu yüzden sözlüğü düzeltecek olanın yönetim değil yazarlar olacağını düşünüyorum. Yazarların kendilerine olan isyanının sözlüğü güzel bi yer yapacağına inanıyorum. Ve bu durumdan, sözlüğü en başından beri sözlük olarak kullanan kaliteli yazarları tenzih ediyorum.
eşsiz hediyesi boynumu bükmüş, gözlerimi doldurmuş yazar, kendi deyimiyle tam bir minnos. Hayatımın en özel birkac anından birini dün gece paylaştığım özel ve güzel insan. Sadece gülüşü her şeye bedel olan biricik sırdaşım. Tek dileğim böyle anları ve anıları bir ömür boyu daha paylaşabilmek. Iyi ki varsın, iyi ki tanıdım seni. Tüm soyleyebileceklerim de bu kadar işte, kelimelerle anlatılamayacak kadar. Kusuruma bakma
yağmur hafifçe çiseliyor, ben sessizce yol alıyorum. Içimde huzur veren bir koku, ve aklımda yine o. tanrı, yine sanatını sergiliyor adeta. Gittiğim yol, aslında geçtiğim yol. Çocukluk anılarım... Hüznün ve sevincin gerçek olduğu zamanlar. Hep bu havalarda çıkardı solucanlar, hep eğlenceliydi toprak, su ve ıslanmak. Başını hafif yukarı kaldırıp birkac yağmur damlası yakalamak. Pantolonun arkasını kirletmek koşarken, ' annem ne der? korkusu ile onu kendi halinde temizlemeye uğraşmak...
Hepsi çok uzakta şimdi. O eski topraklar sadece beton yığını, solucanları yalnız biyoloji kitaplarında görüyorum ve hatıralar... Hatıralar unutulmaya yüz tutmuş eski bir plak sanki. Nihayetinde ben, geçmişimin benden koşarak uzaklaşmasını bir arabanın içinde kasvetli bir halde gözlemliyorum. Yağmur yine hafifçe çiseliyor, ben sessizce yol alıyorum. Içimde hüzünle mayalanmış huzur veren bir koku, ve aklımda yine o.
genel itibariyle ya çok özenilmemiş, aile bireylerini içeren düşük pikselli fotoğraflar; ya da pi sayısının resimlerinden oluşurlar.
Evet yani, şu pi sayısı neden çoğu matematik öğretmeninin fotolarını süsler anlayamıyorum. Bi de genel olarak suskun olan bu öğretmenlerimiz (paylaşım açısından), 14 Mart pi gününde yılın ilk ve tek gönderisini girerler. Ulan daha görmedim ki bir matematik öğretmeninin de profil fotoğrafı e sayısı olsun, i sayısı olsun. Hep pi, hep pi.
Tabi bu sadece bi genelleme, tanıdığım 5 matematik öğretmeninin 3ünün profil resmi aynı. Insan, pi adı verilmiş bi örgütün varlığından iskilleniyor ister istemez. Aramızda matematik bölümü okuyanlar varsa ricam, allah'ınızı severseniz bi farklılık getirin şu olaya.
pop müzikte saçma sapan bi şarkıdır. Oysa attila ilhan'ın bir şiiri olan sakın ha, bambaşkadır. Yine, herkesin okuması gerektiğine inandığım şiirlerden biridir. Kısa bir kesit :
...
çantamı hazırlarsın pijamam terliklerim
izin verirlerse seni de beklerim
Hani bir gülümsemen vardır sanki istanbul
Gözlerin gözlerimi bulur bulmaz
Içimde bütün şehir atlı karınca gibi
Döner ha döner ışık renk ve pul
yalnızlıklarımda elimden tuttular
Uzak fısıltıları içimi ürpertir
Sanki gökyüzünde bir buluttular
Nereye kayboldular şimdi kim bilir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
Böyle bir sevmek görülmemiştir
Harika dizelere sahip bir attila ilhan şiiri. Ayrıca attila ilhan'ın sekizinci şiir kitabına da ismini vermiştir.
Sabah sabah, gidenin ardından hüzünlendirmiştir. Herkesin ara ara okuması gereken şiirlerden biridir zannımca.