45 günlük ara fazla fazla yetti. işten ayrıldım, biraz kafamı dinleyeyim diye tatil modunu uzattıkça uzattım. yok bir hafta daha tatil, yok yakında bayram... aha bayramın ortasındayız. p.tesi gününden itibaren tembellik dönemine son verip, hayatıma yeni bir sayfa açıyorum. öğretmenlik olur mu olmaz mı bilmem ama p.tesinden itibaren çalış çalış çalıııışşşşş...
söylemek istediği birşey olan ya şimdi söylesin ya da sonsuza kadar sussunnnn... **
man of tai chi filminde alışılageldiğin dışında kötü adam karakterini canlandırmıştır. tam "olmadı şimdi, yakışmadı neoya kötü adamlık" diyecekken, filmdeki başarısı bu durumu sineye çekmeme neden olmuştur. ayrıca türkiye'ye gelmesini istediğim sanatçılardan biridir.
trabzon şehrinin ağa babalarından. dik başlı, kabadayı, ağır abi, başkan vb.. üslubu tartışılır elbette ama bugünkü olayda bu üslubun da tesiri var zannımca.
bu pakette açıklanan unsurların birçoğunu halk zaten günlük hayatta yaşıyordu. günümüzde zaten var olan şeyleri resmileştirmişler, hepsi bu. bu yüzden gelecek adına, ileride başka paketlerin gelmesi umudu dışında birşey ifade etmiyor bu paket.
ancak bir de duruma şu acıdan bakmak gerekir. iddia ediyorum bu pakette açıklananlar günümüzden 5-6 yıl evvel açıklanamazdı. o zamanlar kim kalkıp kürtlere 3 harf verip, özelde de olsa anadil eğitimini serbest bırakabilirdi ki? köy ve mahalle isimlerini iade edebilirdi ki? alevilere cem evlerini kim serbest bırakabilirdi ki? bu açıdan bakınca işin resmi kısmı biraz gecikse de pratikteki anlayışın günden güne demokratikleştiği, toplumsal mutabakatın sağlanmaya başlandığı görünüyor.
açıkçası; bu paket pek tatmin etmese de sevindirici bir gelişmedir.
yanlış bir mantık. o zaman kanser hastalarına morfinli ilaç kullandırmayalım, bırakalım ölsünler. olur mu öyle şey.
(bkz: "Ameller niyetlere göredir.") *
bence bir taraftar grubunda o takımı çağrıştıran bir isimden başka bir ek isim olmamalı. sevdiğimiz bir ön ad olsa dahi kartalın önüne kartalı çağrıştıran ön adlardan başkası gelmemeli. şimdi kalkıp birileri de milliyetçi beşiktaşlılar, demokrat beşiktaşlılar, ne bileyim, sosyalist beşiktaşlılar, cemaatçi beşiktaşlılar filan diye gruplar kursa.. buna yine karşı çıkılmaz ama yine de hoş olmaz. ayrıca; söz konusu olan beşiktaş olduğu için, "çarşının yeri ayrıdır" diye belirtmek lazım!.
counter strike nin 3-5 gömlek üstü olan oyundur. her ne kadar eski nesil grafiklere sahip olsa da heyecanı bitmez. bir tane LTC5, bir tane MAJ5 char a sahibim. yaklaşık 2 yıldır oynuyorum.
arlıklarına inanırım çünkü başından cin olayı geçen insanları tanıyorum. yüzlerindeki korkuyu biliyorum ve bu bir hastalık değil. çünkü aynı olayın peşinden giden 8-10 kişilik bir arkadaş grubundaki herkeste aynı hastalık olması mümkün değil.
Ayrıca; gözle görülebilir alanın dalga boyları aralığı, var olan dalga boyları aralığının yanında devede kulak, hatta devede kulağın üzerindeki kıl kadar kalıyor. Bilimin gözle görülebilir alan üzerindeki hakimiyeti tam olarak sağlanamamışken, gözle görülmeyen alan üzerinde bu derece detaylı bir araştırma yapabileceğini düşünmek yanlış olur kanımca. "bilimsel olarak cin kesin vardır" demiyorum, "kesin yoktur" demek yanlıştır diyorum. Cern'in kurulmasındaki amaçlardan biri de var olduğu düşünülen ama henüz gözlenememiiş olan graviton adlı atom altı parçacığı bulmaktır.
Beşiktaş'ın bir burun iki göz iki de kulak farkı önde olduğu izlenimiyle başlayacak olan karşılaşmadır. Güzel, keyifli, heyecanlı bir karşılaşma olacağı yüksek ihtimaldir. *
zaytung da yazar olsam: "Ronaldo Terim'in gözüne girmek için hattrick yaptı. Terim de -ulan golleri bize attın- diyerek Ronaldo'yu tersledi." diye haber yapardım.
Asfalt zemin üzerinde oynamak zorunda olan ve normal bir düşmeyle bile her seferinde pantolonunu, dizinin derisini veya avuç içi derisini yüzdüren nesildir.