siparişi onaylamadıkça sonsuza kadar para ödemeyeceğini sananların varlığını ortaya çıkaran rezalet. para zaten çekilmiş, onun karta iade edilmesi mesele...
yok yalan söylüyor, aman şöyle de böyle de diye atıp tutanlar için ikinci bilgilendirme entry'sine aşağıdaki linkten bakılabilir.
sözlükten hesap mı almış ne yapmış lan bu acun. bir yıldan fazla zaman önce yazdığım bu başlıktaki eleştiri entry'lerinin hepsi alakalı ya da alakasız kötülenmiş. acun orda mısın lan?
luis suarez'in ayak üstü harcadığı takım. 120. dakikada toplarının kale çizgisinden elle çıkartılarak elenmeleri çok can sıkıcı olsa gerek. sinir oldum yeminle.
inci sözlük saldırısından sonra olayla ilgili ince bir espri yapan komik haber sitesi.
--spoiler--
zaytung.com ana sponsorluğunda düzenlenen "internet'te veri güvenliği sempozyumu" beklenen ilgiyi görmedi...
--spoiler--
birisi türkiye'ye yapabileceği en büyük çirkefliği yapmasına rağmen o kadar tepki çekmemişken(ekşi sözlük'te maç günündeki ismine yazılan yorumlara bakabilirsiniz), bir diğeri o gün hakkımızı yiyen brezilya'ya karşı diğer hareketin yarısı kadar dahi olmayacak bir hareket yapmasıyla sözlükte orospu çocuğu ilan edilmiştir. en az 6 ya da 7 orospu çocuğu sözü gördüm iki dakika içerisinde. çirkeflikse çirkeflik, destekleyen de olmaz zaten çirkefliği, eleştirirsin de elbet. ben şahsen bir galatasaray'lı olarak böyle futbolcular takımımda oynamasın istiyorum. ama nedir bu anaya sövecek kadar ileri götüren kin ve nefret anlamıyorum. ecnebi olunca sözlükte insanın anasına küfretmek kolaylaşıyor mu? utanıyorum lan resmen bazı yazılanları okumaya. yazık vallahi yazık.
türkçe'yi önemseyen sözlük yazarlarının içten bir şekilde dile getirdikleri istektir. altında başka bir şey aramanın lüzumu yoktur. zira bu isteğe destek veren sözlük yazarları da elbette "entry" kelimesinden ya da "spoiler" kelimesinden yeterince rahatsızdırlar. hepsi birden kalksın ortadan olmaz mı? bakın itü sözlük'e, adamlar çatır çatır giri diye bahsediyor entry'lerden. çeliştikleri şeyler var mı? elbet var ama sonuçta dile entry kelimesini sokmamak için ellerinden geleni yapıyorlar. dilimize vaktinde bir çok arapça ya da fransızca kökenli kelime girmiş zaten. hal böyleyken "ama mevcutta şu şu kelimeler de var onları da kullanma o zaman" mantığıyla yenilerini eklememize ne gerek var ki?
ha diyeceksiniz ki mahlasın neden ingilizce. var bir hikayesi merak etmeyin. ha bir daha gelmiş olsaydım sözlüğe alır mıydım? almazdım kesinlikle. sonuçta belli bir sebepten dolayı aldığım saçma bir mahlas için de türkçe'mizin git gide öpülmesine küçük de olsa bir tepki göstermeye hakkım vardır diye düşünüyorum. en azından yazım yanlışlıklarına düzeltilmesine yardımcı olabilmek için onlarca rötuş isteğinde bulunan bir yazar olarak.
restoran sahiplerinin klasik yalanıdır. telefon açıp şöyle bir dialog yaşamışlığım vardır;
- ne oldu bizim siparişler?
- çocuk çıktı abi geliyor.*
- iyi bakalım bekliyorum o zaman.
- pardon abi sizin sipariş iki lahmacun bir kolaydı değil mi?
- hay ben senin.
eğer ekşi sözlük'te yazar mı şeklinde yöneltilmiş olsaydı olumlu cevap verilebilecek bir soruydu. evet, yıllar önce okan bayülgen ekşi sözlükte yazarlık yapmıştır, belki de bu sözlük yanlısı tutumu o zamanlardan gelmektedir.
oradaki mahlası ise okan bayulgen'dir ve 17 entry'si vardır bu zamana dek. Hatta çok sevgili ekşi sözlük ahalisi bu 17 entry'sine o kadar ilgi göstermiş olmalı ki 707 karma değerine sahiptir bu kadar az entry'siyle.
not: son entry'sini 6 yıl önce girmiş olup reytingten sitcoma, televole kültüründen zaga'ya kadar bir çok ilginç entry'ye sahip kendisi. hayvan ara'yı kullanarak yazar kısmına okan bayulgen yazıp aratabilirsiniz ilgili entry'leri görmek için. ekşi hesabı olanlar için de ahan da yazarın bilgi linki budur;
son dakika haberi;
--spoiler--
etibank özelleştirme ihalesi, yeterli forward mail trafiği henüz sağlanamadığından 1 yıl daha ertelendi...
--spoiler--
zaytung gezi ve dünya dergisi;
--spoiler--
-11 eylül sonrası senegal: eski tas, eski hamam...
-her ürünün en iyisinin yetiştiği yer: "bizim ora"
--spoiler--
fazlasıyla uyanık ekşi sözlük sahibi. şu an sanıyorum 56.000 civarında onay bekleyen çaylak var ekşi sözlük'te ve bu yığılma her fırsatta artmaya devam ediyor. mevcut 26.000 yazarı bulunan ekşi sözlük için bu onay bekleyen çaylak sayısı çok absürt değil mi sizce de? aslında değil, çok da manidar efendim.
şimdi bu çaylak sayısının gereğinden fazla olması ekşi sözlüğü ulaşılmaz gösteriyor kabul. her önüne gelen burada yazar olamaz izlenimi yaratmak için bire bir. yazarlık hesabının kıymetinin bilinmesi için de aynı şey geçerli. fakat, buradaki asıl amacın bunlar olduğunu düşünmüyorum. hani yeni hesap açıp en fazla bir ay sonrasında yazarlığa başlayacak olan bir yazar adayının hevesiyle üç sene sonra yazarlığa başlayacak olan yazar adayının hevesinin bir olmayacağı da malum. şahsen şu anda benim ekşi sözlük'te onay bekleyen çaylaklığım var ama bundan üç sene sonra da şu andaki hevesi ve yazma isteğini kendimde bulabileceğimi sanmıyorum. her neyse gelelim sadede.
bilen bilir facebook, formspring gibi sitelerin ciddi gelir kaynaklarından bir tanesi de kullanıcı profilleriniin ve ilgi alanlarının satılması/pazarlanmasıdır. ki zaten formspring de bir data mining şirketidir aslında. ssg'nin de belli kısa aralıklarda yazar alımının açılıp yazar alımı yapılmasını tercih etmesi yerine yığınlar dolusu çaylak hesabını bünyesinde tutması da aslında aynı mantığa dayanıyor bana göre. hatta okur hesaplarını da tamamen bu amaca yönelik olduğunu söyleyebilirim. düşünsenize, arka tarafta çalışan bir script/program aracılığıla ilgili kullanıcının hangi başlıklara ilgisinin olduğunu, hangisini okuduğunu, hangisini artı ya da eksi oyladığını, kişinin isim ve soyisimiyle beraber yaş gruplarıyla ayırt edebiliyorsunuz. bundan iyisi şam'da kayısı!
evet ekşi sözlüğün yapılan tahminler üzerine yaklaşık 80.000TL'lik reklam geliri vardır ama muhtemelen belki de bir o kadar da lanse edilmeyen veri satış gelirleri vardır. yoksa siz bakmayın ssg'nin hakkı devrim'e reklamlardan hayatımı geçindirecek kadar bir gelir elde ediyorum dediğine...
başkalarının özel hayatta giydiklerinden cahillik çıkarımı yaparken bir yandan da türkçe yazmayı doğru düzgün öğrenememiş yazarlar(?) asıl cahiller olduğundan pek de ciddiye alınası bir önerme değildir. o cahildir, bu cahildir iyi hoş da önce bir türkçe yazmayı öğren, sonra başkalarının cahilliğiyle ilgilen değil mi ama?
ben hiç kimsenin eleştirisini kafama takmam, alınmam diyerek bir cümle sonrasında örnek olarak sözlükteki "zavallı"lardan dem vuran şahsiyet. evet evet hiç takmıyormuş hakikaten. hatta hoşuma gidiyor okurken de diyor ama zavallı sözcüğünü de defalarca tekrar etmekten vazgeçmiyor. yetenek sizsiniz programında da "bu sonuç sözlüklere kapak olsun" tarzında açıklamalarını da hatırlıyoruz sevgili acun'un. hakikaten takmıyor hiçbir şeyi, okuyup geçiyor sadece.
yazık lan övün şu adamcağızı biraz, sonra hırs yapıyor ayıptır, günahtır.
kesinlikle yanlış bir önermedir. o olayları çok iyi hatırlıyorum, ha hatırlamayanlar da gayet muhasebesini kurarak olayın çok farklı olduğunu algılayabilirler. şöyle ki;
olayın birisinde sınır ihlali vardır, birisinde yoktur. birisinde bariz sınır geçilmiş ve bir saldırı eyleminde bulunulmuş, diğerinde olay tamamen tarafsız sularda cereyan etmiştir. olayın bir tanesinde maksat tamamen saldırı amaçlıdır, bir tanesinde saldırı söz konusu değildir. evet her ikisinde de inat söz konusu ama bir ülkenin bayrağını indirme eylemi ne demek yahu? bundan öte bir saldırı mı var allah aşkına? orada bir iki askeri öldür de bayrağı indirip yunan bayrağı dikme daha uysal bir yaklaşım olur... gazze'nin tanınmışlığı ve k.k.t.c.'nin tanınmışlığına gelecek olursak da olay gazze'de geçmiyor ki... yani burada tanınmışlık olayıyla ilgili bir durum yok. saldırı tamamen tarafsız sularda gerçekleşiyor.
özet geç diyenler için: iki olayın inatlaşma haricinde uzaktan yakından alakası yoktur.
not: arapçı değilim, tufi de bilir beni. yalnız arapları sevmemekle, türk ordusunun eylemlerini kötülemek arasında dağlar kadar fark var. ille de eylemi meşrulaştıracaksan bu türkiye'ye çamur atarak olmamalı.
iki artı bir eksi oyla iki puan birden düşebiliyormuş, ben bugün bunu gördüm. hadi artıları görmezden geldin diyelim de iki puan birden düşme nedir yahu? Nasıl bir matemetiğiniz var lan sizin?