bildiğim kadarıyla ilk adım dün chp'den başbakan hakkındaki gensoruyu çekmesiyle atılmıştır.
chp tarafından, kötü günler geçerdiğimiz şu günlerde, ülkemiz adına iç politikayı bi tarafa bırakıp birlik olmanın zamandır minvalinde bir yorum yapılmıştır. çok da asil ve yerinde yapılmış bir adımdır.
akp'li bakanlar da mecliste chp'ye teşekkürlerini sunmuştur.
üzer. ölümün sırası yok elbet. ama yine de kimse annesiz kalmasın şu hayatta. herşeye dayanabilir insanoğlu da, bi tek evlat acısı ve annesine dayanamaz gibi geliyor bana.
anlamıyorum ki, insanlar şu sanal alemde neden bu kadar "beni de sevin, ben de burdayım" diye kıçını yırtar. neden bu denli komikleşir. neden toplumun değer yargılarına bu denli ters düşüp karı kız kaldıracağına inanır. neden abuk subuk başlıklar açıp farkındalık yaratmaya çalışır? falan filan feşmekan.
çiçek kokulu derken, osuruk çiçeği de en nihayetinde bi çiçektir.
aylar sonra uludag sözlük entry grevimin bitmesini nik altına yazarak yapayım dedim.
dünya üzerindeki en tatlı en güzel annelerden bu kadın.
hele her sabah işe gelip, dünya güzeli oğlu Aden'in yaptıklarını anlatması yok mu? insanın biran önce evlenip çoluk çocuğa karışası geliyor. bulsana bi tane bana diyorum yok bedrettin'im sen bekar takıl diyor. sonra ordan burdan açılıyor laf; yazsana diyorum yine eskisi gibi. kim kaldı ki anlayacak, ulu'nun ulu olduğu zamanlar bitti artık diyor.
varlığının tebasını en az Atatürk'e bağlayan sığ adam kadar sığ olan adam haykırışı. .
manyak mısınız lan siz?
ne farkın var o kıçınla güldüğün adamdan şimdi senin? biri varlığının eşsizliğini yatıp kalkıp Atatürk'e bağlar, biri kalkıp Tayyip'e. sonra ikisi de birbirlerine sallar.
olmazdık tabi misal atatürk olmasa idi çılgınlar gibi seks yapacaktı annelerimiz, ve biz kimin oğluyduk bilemeyecektik.
tayyip olmasa idi de çılgınlar gibi s.keceklerdi belamızı. buralar çılgın seks partileriyle dolup taşacaktı.
- beyin olmak istiyorum
- eeheh nassı yani? bu bi evlenme teklfi mi?
- ne o bakıyorum hemen havaya girdin. beyin işte bildiğimiz kıvrımlı sağ sol loblu!
hayatında hiç kanser hastası görmemiş, eşi dostu akrabası bu illet hastalığın pençesine düşmemişlerin olası bi kanser hastalığına bile sevineceğini gördüğüm adam.
o kadar düşük ki insanlık eşiğiniz, bazen hakikaten hayvanlığa doğru evrimleştiğinize inanıyorum.
not: eksileyen yazar; umarım sevdiğin, sevmediğin dostun düşmanın çevrende kim varsa bu hastalık sizden uzak olur dostum... amin.
abdullah öcal'ın ölümü kadar sevinecek adamlar olacakmış o gün. değişik tabi bi bebek katili teröristle, bu adamı bir tutabilmek nasıl bi beynin ürünü asıl ben bunu merak ediyorum.
hiç biri o kadar imkanları olmasına rağmen hiç bir alanda bi yere gel(e)memiş, okudukları üniversiteler bile özel olan, mezun olduklarında bile hala çatır çatır o mekan senin bu mekan benim dolaşıp baba parası yiyen, geneli uzun boylu hoş ficutlu, sarı saçlı ablalarımızın genel adı.
ilgi alanları, yine sosyetenin playboy'u diye anılan karşı cinsle kurdukları seviyeli birlikteliktir.
türkiye'de terörün son 10 yıldır varolduğunu sanma gibi eğilimler var son dönemlerde. türkiye'de zamlar avrupa'da oynayan takımımızın başarasına endeksliydi gençler belki hatırlamazsınız.
senin ata'ya hakaret dediğin eleştiri eşiği. eğer bunu yapabiliyorsan ülken adına sevinmek varken üzülmen sana acıma duygumu kabartır başka bişi değil. tabular yıkılsın derken tek taraflı tabulardan bahsetme bana. ata'nın bu ülkenin en büyük tabusu olduğunu gözardı etme.
görünen o ki eleştirinin %80'i terörle alakalı olmuş. eee bebeğim; öcalan yakalandığında o'nu asmayıp besleyen iktidar partisi, ana muhalefet partisine oy verenler hala daha aynı partiye oy veriyorlar. utanmadan da biz burdayız siz nerdesiniz diye bize sorarak, bunu yapabiliyorlar.
sen de çıkmış terörün akp döneminde başımıza musallat olduğundan dem vuruyorsun.
gücü, dövüş sanatına endeksleyenlerin "pascalı 4 kişi zor zapdetti, birebir olsalardı ne olurdu? pascal çekerdi tombalayı, bı kodu mu yığardı yere valla" tadında dalga geçtiği adam.
olum manyak mısınız lan siz? adadalar adamlar. yarışmalar sonucunda; yemek gibi, duş gibi, tencere gibi, olta gibi adada ihtiyaçları olanı kazanıyorlar. kendileri için hayati ihtiyaçlar onlar. bunları kazanmak dövüşmekten değil, verilen oyunu kurallarına göre oynamaktan geçiyor. güç yarışmayı alanın eline geçiyor. hangi güçten bahsediyorsunuz siz?
beden gücüyse bahsettiğiniz kof gücü napayım? adamda zerre kadar sike sürülecek akıl yok ağa.
dün de bahse konu yarışmayı bu adam aldı. karşı taraf da hazmedemedi olay bu. hem ben pascal'ın yerinde olsam bu tüy siklet adam karşısında yenildiğim için kendime uçan tekme atarım adama değil. olmadı güç gösteresini illa dövüşerek göstereceksem aynı kulvarda olan bi eleman seçerim bu 45 kilo adamı değil.
bu kavga olayında da sonuna kadar haklı olan adamdır. kısa ve net.
tanım olarak ise; tasavvuf okuduğu belli olan, ama konuşurken kelimelerini de bununla süslemeye çalışıp batıran, itici, kabartma tozu fazla gelmiş, utanç vesilesi adam.
haklı falan değildir. yenilgiyi hazmedemeyip her zamanki gibi yapacağını yapmış ve uçan tekmelerini bu sefer yeşil sahalarda değil dominik cumhuriyetinde en az kendisi kadar eksik akıl olan nihat doğan'a yapmıştır.
kaldı ki olay, "ben bunların hepinin ekmeğin arasına kaşar niyetine koyup yerim" lafından 10 dakika sonra gerçekleşmiştir. ha "kaşar" lafınaysa tepkin, tepkini ilk duyduğun anda vereceksin. yanında sıfır beden gibi duran çelimsiz bi adamın seni yendikten sonra verdiğin tepkiye ben gülerim.
yeniliyorsun, oyun bittikten sonra ağza alınmayacak küfürleri sıralıyosun, diğer yanda senin şakşakladığın gurubun en asil üyelerinden bi kadın; yendiğin adama sırf gıcıklık olsun diye "en azından benim kahvaltı yapacak dostlarım var ahahau hauauau" tadında çemkiriyor, o grubun diğer üyeleri de yenildiğin halde seni alkışlıyor ve sen hepten gaza gelerek adamın yanından geçerken her tarafına bulaşmış olan çamurları adama savuruyorsun... hem de bunları küfür ederek yapıyorsun. sonra adama uçarak vuruyorsun. yetmiyor aradan 5 dakika geçip olay soğudu sanarken millet , avrupa maçında yaptığın gibi bu sefer adamın üstüne uçan tekmeyle girişiyosun.
kusura bakma ama pascal adam madam değilsin. hem de en az üstüne uçtuğun adam kadar da boşsun. adam dediğin o lafı duyduğunda verir tepkisini bi kadının gazına gelip yenilgiyi hazmedemeyip yapmaz bunu!
ödülü muhtelif kahvaltılık çeşitleri olan yarışmayı kaybettikten sonra, yarışmayı kazanan adama "en azından benim kahvaltı yapacak dostlarım var heheh " diyip kendini ve dostlarını telkin eden kadın.
bu ne lan? kafasında bit olanın diğerine "en azından benim saçım senden uzun" demesi gibi. ilkokul çocuğu musun anlamadım ki!
not: dikkat et o dostlarınla aç kalınca birbirinizi yemeyin.