Benim eskimeyen bitane var 6 yıldır, döner dolaşır birbirimize geliriz, ben yalnızdım yazdım ona ama benim yazmam onu eskisi gibi heycanlandırmamış, bu yaptığımız yanlışmış..
Ben burda ölüyorum yalnızlıktan o yanlış diyor ya! Eskiyecek herhalde
Porno orda durur isteyen sever açar izler, isteyen izlemez. Girip girmemek kullanıcının elindeyken yasaklamak özgürlüğe, yaşam tarzına müdaheledir. Kime ne zararı var? Evlilik programları yasak mı ki porno yasaklanıyor?
Yalnızım uzun zamandır, yalnız olduğumda hep aradığım biri vardır ona yazdım, bana bu yanlış dedi, ve bana yazman beni eskisi gibi heyecanlandırmadı dedi. Herkes iyi bi ben kötüyüm sanırım
Her zaman hızlı karar vermemle övünürüm, hatta test sınavlarda soruları okumadan şıkları okumadan en hızlı nasıl cevap verebilirime çalışır beynim.
Ama artık bakıyorum da hızlı karar verdiğim herşey beni daha çok yoruyor. işte bi sorunla karşılaşınca hemen anında aklıma gelen yolu seçiyorum, oysa birilerine danışabilsem(öyle insanlar da yok çevremde ama) beni daha da çok uğraştıracak yollara girmemiş olurum.
Hayatım gittikçe ciddileşti, vereceğim kararların önemleri arttı, ben oysa eski kararsız, rahat, sorumsuz halimi seviyordum.
Değişmem ben diyordum,ölesiye bir inatla..Değiştim..
Sıcakkanlıyımdır ama insanlar beni ilk tanıştıklarında çok soğuk havalı bi tip sanıyorlar. Ben ilk tanışmalara inanmıyorum, kimseyi ilk görüşte falan tanıyamam, belki de bu yüzden mesafeli miyim acaba?
Arkadaşlarımın hepsini aynı ortama soksam ne kadar alakasız tipler çıkar ortaya şaşır insan, artık insanları daha mı kolay sever oldum, ya da artık çevremdekilere mi mecbur kaldım bilmiyorum.
Oğuz Atay' ın dahice yazdığı sayfalarca süren ve seni koparmadan anlatabilen cümleleriyle Türk edebiyatında bence hala kopyası ya da benzeri olmayan başyapıtı.
Sinemaya gidip patlamış mısır kokusu aldığında dayanamayıp o mısırı alman gibi,
Pms döneminde bitter çikolata yemek gibi,
Kaşmir bi kazağı denediğinde vücudunun o dokunuşu bırakmak istememesi gibi..
Bi de şu versiyonu var:
Hayatta birden çok kişiye aynı ya da farklı zamanlarda aşık olunabiliyorsa, eski sevgiliyle bitmek üzereyken, yeni birine aşık olup sevgili olunma durumudur.
Kızların daha çok yaşadığını söyleyebilirim yalnızlığı sevmiyoruz
Birkaç amerikan filmi kazanova repliği ezberlenilse yapılmayacak iş değil.
Üstelik buna hazır olmasak bile çok alakasız bi tipiniz yoksa, merhaba deyince defol git demeyeceğimiz kesin.
Türk erkeği konuşmayı ve dansetmeyi bilmiyor, işte bütün yalnızlıklar bunlardan
kızlar lise formasından ve başka bi şehirdeyse aile baskısından kurtulmanın verdiği coşkuyla
v yakayı da düşük beli de kısa eteği de dar jeani de abartırlar bi kez.
erkekler yaz başından beri zaten saç ve sakal uzatmaktadırlar, aynen devam ederler.
ilk ay oda yurt sınıf üst sınıf yan sınıf herkes sürekli neşeli bi sohbet içindedir,
sonra kim ki ne zaman birinin gizli aşkı, eski sevgilisi, hatta sevgilisiyle * takılır
o zaman gruplaşmalar başlar.
bi de üniversiteye yeni başlamış öğrenciyi memleketinde eşi dostu sürekli ne zor bi bölüm okuduğuna ikna ederken görmek kaçınılmazdır.
bu anlayış kendi kafasında hepimizin sandığı gibi tabulardan, toplumsal baskılardan, tepkilerden, ananelerden şundan bundan sebeple ayıptır, kötüdür, yasaktır.
sanmıyorum ki bir türk kızı daha hiç sevişmeden bunun bir ihtiyaç olduğunu, kendisinin de alabileceği bir zevk olduğunu düşünsün.
bir de yaratılıştan erkeğin düşkün olduğu kadar cinselliğe düşkün olmama durumu da var ki inkar edilemez
örnek; her erkek karşısında güzel bi kadını çıplak görse ona dokunma,onunla olma isteği uyanır içinde (evet bu bi genellemedir)
türk kızı behlül ü çıplak görse karşısında gidipte yumulmaz.*
kadınla erkek farklıdır...
bu sebeplerden kadının kafasında karmaşık fikirlere dolanmıştır seks,
kendi tadını keşfedene kadar da bunun ne kadar harika bişey olduğu fikrini benimseyemez
ama sen yine de heryerde seviştiğin kadının ölü gibi yattığını, bitse de gitsek modunda olduğunu yazıyorsan,
o senin beceriksizliğinden kaynaklanıyor, zerre zevk almıyor o kadın seninle olmaktan
(bkz: yazar bu entrysinde kendinden ensinlenmek üzere)
sanıldığı gibi kadınların hepsi evlilik hayalleri kurmazlar,
kimisinin erkekleri avlamak, tavlamak, avuçlarının içinde tutmaya çalışmak gibi dertleri yoktur.
sevgililerini sadece severler, onlardan başka tanımlar çıkarmaya çalışmazlar.
yanlarındaki erkek sadece sevdikleri adamdır,
bişeylere bağımlı olmak gibi alışkanlıkları olmadığından
bi insanın başka bi insana ait olması durumunu hiç anlamlandıramazlar
size falan da ait olamazlar o yüzden zorlamayın
sitesindeki yazısını okuyup öylece bakakalmama sebep olmuştur.
bi sürü düşünceler üşüştü beynime dumanlı karanlık hüzünlü...
ilk kez lisede, kasetlerinden durmadan dinlediğim,
konserlerinde sesim kısılana kadar bağırarak tüm şarkılarını söylediğim,
hiç kimse hissettiğim şeye daha yakın olamazdı diye düşündüğüm
sanki beni en iyi anlayan arkadaşımdı da çok uzağa gidiyormuş gibi..
ve bi sürü şarkısında yaşayan bi sürü hatıram eskimeye başlamış gibi..
sanki tüm bu hisleri müzikleri sözleri canlı tutan tek şey; yeniden teoman ne yapmış diye hevesle yeni albümlerini keşfedebilme şansıymış gibi..
huzurdur.
ya çok üstüne gelir, arar durur, kıskanır, her saniye yanındadır, boğar, sıkar...
ya da karmakarışıktır, ne istediğini belli etmez, bi sever bi sevmez, bi vardır bi yoktur...
biraz huzur verseler başka herhangi bi hediyeye gerek kalmazdı
bulutlar içiçe ve her an başka bir resim oluyorlar
başka bir adla, başka bir zamanda rastlasaydım demiştim ya o gün sana
vazgeçtim, kaçmak yok, söz bu kez
çok güzel uyuyorsun diye yanımda
bak, çok gevezeysem, hadi kapat çenemi
sözcükler ne ki duygular yanında
yoksa yarın sabah uyanıp ayılınca
utanacağım şeyler söyleyebilirim şimdi
ya da bırak hazır açmışken kapılarını
kalbime biraz daha temiz hava girsin
yalancıyımdır biraz ama bana inan
sarhoşken hep çok sahiciyim
yine fazla içmişim bu akşam da
coşmuş kalbim, of nal gibiyim.
sağır, kör, dilsiz görünür kalbim
ama bil, ben aslında iyi biriyim
bilirim, çok kirlidir aşk sicilim
sadakat konusunda da pek iddialı değilim
ama bu kez farklı olsun diye
sen denersen, ben de denerim
pek iyi olmadı şarkı, boş vereyim
gel hadi ortaçgil dinleyelim
sıcaklığını verirken sen bana
sızayım aniden kollarında
çok düşündüm kaçayım diye ama dedim;
ne zaman anlaşmış ki kalple beyin
ve hele ne zaman düşünsem seni
yaprak gibi titriyorken kalbim
bunlardan bitanesi denk geldi bana *
aynı anda hem sevip hem aşık olabilen
bu iki hissi sadece sevgilisi için besleyebilme becerisine sahip
bi işi olan ve maddi yönden kendine ve eşine bakabilme gücünde *
göğsünde yatarken dünyanın en huzursuz ruhu bile olsan huzur bulabileceğin
çok iyi sevişen
bi de üstüne temiz güzel kokan
kitap okumayı, doğru düzgün konuşmayı bilen
en önemlisi de düşünme yetisine sahip bir ademoğlu
kimseyle birlikte olmadığını bildiğinden sen isteyene kadar seni zorlamayacağını söyleyen sevgiliyle birlikte olmayıp,
başkasının sevgilisiyle arabada sevişirken kendini son anda durdurabildiğinde
eve gelip aslında o durduğun anın son an olmadığını
ve ilk seferinin aceleyle hiç tamamlanmayan bi acemilik olduğunu anladığında hissettiğin şeyin tam tarifi
bu tam da benim derdim dedirten tanımlama.
o zoraki heyecanlı merakdan, insanların yüzüne bakarak vereceğin tepkiyi beklemesinden tiksinen insanlar sevmez sürprizleri.
bunun kötü tecrübelerle alakası nedir bilinmediği gibi,
diğer insanların "bu sefer ki sürprizim çok iyi bunu kesin beğenir" temalı yaklaşımlarının da bu hissiyattaki etkisinin kanıtlanabilir olduğu da bilimsel bir gerçektir.