2019 itibariyle genel yorumlarını almak istediğim okul ve bölüm.
38 yaş itibariyle, 4. yüksekokul olarak tercihimi yaptım. benim dönemimin ea'daki iyi bölümlerinden biriydi, eski popüleritesi kalmasa da burada bir 4-5 sene geçirmek istiyorum. tecrübelerini paylaşacaklara şimdiden teşekkür ederim
ayrıca;
(bkz: öptüm formatı, eyledim viran)
bilgilendirme editi: meslek edinimi için değil, bilgilenme ve gelişim için okuyorum. mühendislik yapıyorum zaten :) yine de call-center esprisini beğendim, zira ex'lerden biri için geçerli bir önerme oldu :)
pek dini bir kişilik değilim ama bildiğim kadarıyla şu anda bekleme odasında. herkesin ölmesi bekleniyor. ondan sonra dağıtım yapılacak.
kuantum mantığıyla buradaki trilyon saniye orada 0,000001 saniye falan galiba öyle birşeyler de vardı. onun için ölülere beklemek çok gelmiyor gibi bir inanış vardı.
yks'de barajı geçemedikleri için tercih yapamamışlardır. herhangi bir şekilde ayrı üniversite kazanma durumu olmadığı gibi, bu sene için üniversite kazanma durumu da oluşmamaktadır.
gereksiz bulduğum bir eleştiri.
ilgili şahıstan bağımsız yorumluyorum; oradan bir toplantıya geçecek olabilir, başka bir yerde bulunmak durumunda olabilir, yedek ayakkabı ve takım kullanmak yerine böyle bir tercihi olmuş olabilir.
onu da geçtim, belki kendisine orada başkaları vermiştir, çamurlu yerlerden geçeceğiz, giyin çamur olmayın diye.
bir Atatürkçü olarak, yaptığımız eleştirilerin de akıl ve bilime uygun olması gerektiğini düşünüyorum. şehit kanıyla sulanmış sen nasıl basmazsın diyerek eleştiriyi haksız ve yersiz buluyorum.
hayatında 10-15 km koşmamış insanların pek anlayamayacağı bir iş gibi duruyor. tendeki sürtünmeyi dolayısıyla pişiği önlediği için tayt giymek yaptığınız spora göre gayet önemlidir.
Merak etmeyin üstüne şort giyiyoruz, sergilediğimiz bir şey olmuyor.
anlaşmalı boşanma teklif edebilirdin diyip süreci kısaltabilirsiniz.
bir taraf boşanma davası açtıysa zaten onun eveliyatı olduğu kesindir. muhtemelen o ihtimali önceden düşündüğünüz için kısmen de olsa hazırlıklısınızdır.
ben haftada 5 gün 9 saat çalışıyorum. mesela bazı yerler de 7/24 açık.
konunun özüne dönecek olursam, bence çarşamba yarım gün olsa, yanı 45 yerine 40 saat falan çalışılsa bu iş olur.
1,5 yaşına getirdim benimkini. bu kadar uysal, oyun meraklısı, sevgi dolu bir köpek olması inanılmaz güzel.
üzerine atıfta bulunan suçlar için tek ilgili merci sahipleridir, unutmayın. güvenle yavru olanlarını sahiplenebilirsiniz.
bazen yaparım.
düşündüğümü net bir şekilde anlatmak isterim ama internet üzerinde her zaman doğru anlaşılamıyor insan. kimseyi kırmak da istemediğim için bazen gerçek düşüncelerimi daha yumuşak şekilde ifade edebilmek için silip tekrar yazdığım oluyor, bazen de silip yazmayabiliyorum.
herşey insan için, benim fikrimi dikte ettirip milleti üzmeye gerek yok. sonuçta zaten ben fikirlerime göre yaşıyorum.
Asal sayı olduğu için rakamsal olarak sevmediğim benim de içinde olduğum yaşı gösteren yazarlar topluluğudur diyeceğim ama ortada gördüğüm kadarıyla bir topluluk yok.
90'ların şarkılarını iyi bilirler. 3 sene siyah önlük 2 sene mavi önlük giymişlerdir. Y kuşağı olmakla beraber X kuşağına da benzerler. kısayoldan para kazanmaya, şan şöhrete kanmaya eğilimleri yeni kuşaklara göre daha azdır.
aralarından pek youtuber da çıkmaz. istisnaları olabilir tabi.
futbol sevmek normaldir, çok sevmek normaldir. bu uğurda saçmalamak anormaldir.
mal gibi muhabbet ederseniz çekilmez olursunuz ama maçtan önce taksim'de buluşup arkadaşlarla atıştırıp lafladıktan sonra, bir iki kadeh birşeyler içip stada geçerseniz. hobinizi gerçekleştirip gece de üstüne çok beğendiğiniz dürümcüde günü sonlandırırsanız ve bunu sadece maç günleri yapıyor olursanız, boş adam olduğunuzu düşününlere gülebilirsiniz, zira bu sosyalleşmedir.
Bir de yurtdışı maçları var ki, bazı yarım akıllılar maç için o kadar gidilir mi der. orada yapılan bir ülke gezmek, farklı kültürleri görmek (buna rakip taraftarların davranışlarını görmeyi de ekleyebilirsiniz) ve ülkedeki kaos sarmalından 2-3 günlüğüne çıkmak için yapılan bir aktivitedir. sonra döndüğünüzde Galatasaray'ın kazanamayacağı belliydi, niye o kadar gittin/para harcadın? gibi "boş adam soruları"na cevap vermek zorunda kalırsınız.
Psikolojik olanları bilemem ama genelde psikiyatrik hastalıkların sebebi vucuttaki hormonların salgılanmasında eksiklik veya fazlalıktır. çok önemli bir "tıp" dalıdır. şeker hastalığı ile insülin ilişkisi nasılsa, psikiyatrik hastalıklarda da benzer ilişkiler vardır.
psikolojik unsurlar tetikleyebilir vs ama öncelikli konu "tıp" ile ilgili olan konulardır.
Bu arabaya b.k atacak ne yaşadığınızı çok merak ediyorum. Özellikle fransızlar kötü araba yapar sözlerinize de gram anlam veremiyorum. talisman ve espace (espas) renault'nun çok üst düzey arabalarıdır. fiyatı yüksek dediğiniz arabanın benzer ayarda karşılıkları onun yaklaşık 2 katı fiyattadır. yabancı dili olanlar için değerlendirme videolarına göz atmalarını tavsiye ederim.
bu cumartesi günü, sobamı yakmaya kalktığımda sebebini anlamadığım şekilde çekmediği için tüm kat duman altı kaldı ve gözlerim, ciğerim yandı. resmen bir daha yakasım gelmiyor günlerdir.
yoksa şarap, sucuk, patates kestane herkes için şahanedir ama oraya gelmek hep kolay olamayabiliyor.
müze
euro 2016
fransa sadece paris değildir mottom (diğer şehirler de şahane)
ara sokak cafeleri
medeni ve yardımsever insanlar (aksi söylenir ama ne zaman gitsem böyle görüyorum).
Fransızca Macho'dan geliyor denmiş, hemen orjinal anlamını paylaşalım;
Homme qui a une conscience exacerbée de sa supériorité virile, et qui prône la suprématie du mâle.
erkeklerin üstünlüğünü savunan insan deniyor. bir nevi ırkçılık olmuyor mu?
mesleğiniz nedir bilmiyorum ama ben 10 yıl önce bu hareketi yaptım. avantajları ve dezavantajlarını yanyana koyduğumda bursa'nın çok kötü olmadığını söyleyebilirim. izmir ve Antalya'yı yine de daha üste yazardım ancak meslek gereği bursa daha mantıklı oldu.
tanım olarak;
başka şehre çalışmaya gitmek "zordur".