yıllarca birlikte olduğumuz insanlar dahi bakar kördür. seni hiçbir zaman yüreğindekiyle, zihnindekiyle bilmemiş sadece sahip olduklarınla, yaşadığın çevreyle ya da davranışlarınla değerlendirmiş olabilirler. Kişiler bir insanı tanıma zorluğunu bilir ve bu yüzden en basitine yana tanıyormuş numarasına başvururlar. Sabahattin Ali nin de dediği gibi ancak çarpıştıklarında birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olurlar. ama nasıl bir haberdar olma?!
seviyor muyum sevmiyor mu
ne hissediyorum bilmiyorum
belki de ihtiyacım olan biraz sevgi
ya da sıcak bir dokunuş
bana kendini, gerçeği hissettir
ya beni benden al ya da seni bana getir
anlık bir şey oldu nasıl oldu bilmiyorum. Şiir yazmak yetenek işi ama okumak zevk meselesi. okuyan kesimde kalsam daha iyi olacak sanıyorum.
özellikle bizim köyün bakkalında renkli renkli, plastik ve oldukça dandik bilezikler olurdu. omzumuza kadar doldururduk kolumuzu o bileziklerle. sonra güzel olduk sanıp dolaşırdık ortalarda. bir de bakkallarda altın şeklinde çikolatalar olurdu. tüm paramızı bunlara verirdik.
solağım dediğimde aldığım ilk tepki. ben geri zekalı solak görmedim ama çalışmadığı için başarısız solak gördüm. fen lisesi sınfı olan bizim sınıfta 14 te 4 solak.