adeta kadınlar için geliştirilmiş hijyenik bir pisuvar olan yeni bir icat, idrar kabı. hastalık, gebelik, hijyenik olmayan koşullar ve tuvaletsiz mekanlarda hayati önem taşıyor.
sözlükteki (bkz: kadınlar tuvaleti) başlığından da anlaşılabileceği üzere kadınların tuvalet ihtiyaçlarını gidermeleri oldukça zor şartlar altında gerçekleşiyor. hijyene önem veren kadınların bu gibi şartlar altında tuvalet ihtiyacını gidermeleri imkansız olsa gerek.
Mesela kız çocuğunuzu yanınıza alıp bir avm'de bir semt pazarında veya benzeri bir muhitte geziyorsunuz. çocuğunuzun tuvalet ihtiyacını mecburen umumi tuvaletlerde gidermeniz gerekiyor. Bu aparat ile bu işlemi tamamen steril ve ayakta yapabiliyorsunuz.
Aynı şekilde hamileler için de umumi tuvalet kullanma zorunluluğu doğabilecek zamanlar olabiliyor. pinky yine bu gibi durumlarda da imdada yetişerek enfeksiyon kapma riskini minimize edip steril bir şekilde tuvalet ihtiyacınızı gidermenizi sağlıyor. Sadece umumi tuvaletleri kullanmada değil, hamileliğin ilerlediği dönemlerde çömelme zorluğu yaşayan kadınlar için de ayakta işeme kolaylığı sağlamasından dolayı oldukça cazip bir ürün.
bir diğer değinilmesi gereken konu da konser, kamp ve doğa gezileri gibi etkinlikler sırasında kadınların tuvalet ihtiyacını karşılamaları yine imkansıza yakın hale gelebiliyor. işte pinky bu gibi sıkıntıları çözüyor. pinky-tr.com adresinden daha detaylı olarak inceleyebilir hatta sipariş verebilirsiniz.
kişinin kendini anlatmak için kullandığı benzetmeler tanımlamalardır. örneğin ben kadife eldiven içindeki demir yumruğumdur ayrıca trilyonluk bir evdeki pijamalı kediyimdir, rahatına ve lüksüne düşkün ama bir o kadar da doğal not: nankör değilimdir.
bugün gerçekleşmiş olaydır. ömer dinçer gitmiş yerine nabi avcı bakan olmuştur. eğitim felsefesi değişmedikten sonra çok büyük bir değişim olmayacaktır.
sol frame de sürekli dikkatimi çeken durumdur. cinsel içerikli yada boş beleş havadan sudan geyik başlıklara sayfalarca entry giriliyor. herkesin bildiği konuda entry girdiğini varsayarsak ne kadar boş kafalı yazarımız var böyle.
sevgiliye alacak birşey bulamayıp en azından yatırım olur diye düşünerek çeyrek altın almaktır. evet romantik değildir hatta belki ruhsuzca bir davranıştır ama değerli bir yatırımdır. hem de satmadığı sürece saklayacağından emin olabilirsiniz.
alınan hediye kızın beklentilerini karşılamamıştır. mutluluk kişinin beklenti ve hazır oluş durumuyla doğrudan alakalıdır. belki hediye almak yerine doğrudan yanında olunabilse farklı bir ruh hali yaşanabilir.
daha öğretmenlerin kaç ay tatil yaptığından haberi bile olmayan bir milli eğitim bakanına beslenen negatif duygulardır. kendisi açıklama yapmış öğretmenler 3 ay tatil yapmayacak diye. zaten tatil 3 ay değil 2 aydır. efendim standartları yükseltecekmiş. buna önce derme çatma okulları onarmakla başlayın siz. biz soğuktan kıçımız donarak ders anlatırken kimse bizim arkamızda durmuyor ama. hani her öğrenciye bilgisayar verecektiniz ne oldu işiniz gücünüz reklam ya. yazık yazık.
sol frame de gördüğümüz bir çok apır sapır başlıktır. işiniz gücünüz yok mu kuzum sizin. yok türbanlı kokusu, yok bakire olmayan kızla evleneceğime koyunla evlenirim. gidip soğuk bir duş alın da kendinize gelin. zira beyninizle bazı organlarınız yer değiştirmiş gibi duruyor.
Namazın manevi anlamda kazandırdıklarının yanında maddi açıdan da bazı faydaları vardır. Müminler için tek gaye ;ibadet; olsa da, Allahın emrettiği namazın insanlara sağladığı birçok fayda yapılan araştırmalarla gün yüzüne çıkıyor. işte bazıları:
* ibadet için insanın evinden çıkması, diğer insanlarla konuşup sohbet etmesi, yalnızlık duygusunu taşımaması, dinî konuları düşünmesi, ibadet ve dualardaki hareketler, fiziksel problemlere önemli ölçüde engel olduğu için, vücut bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur. Stres ve asabiyetin sebep olduğu ve yaşlılıkla birlikte gelen hastalıklara karşı bağışıklık sistemi direnç kazanır.
* ABD de Pensilvanya Üniversitesi Tıp Merkezi uzmanı Prof. Dr. Newberg tarafından, namaz kılan ve dua eden bir grup Müslümanın üzerinde yapılan araştırmaya göre, huşu içinde yapılan dua ve teemmül (meditasyon) esnasında alında, beynin ön bölgesinde karar alma mekanizmasının bulunduğu kısımda kan miktarı belirgin bir şekilde artıyor. Duygusal, etki-tepkiyle ilgili kararlar burada alınıyor. insandaki kompleks hissi ve davranış becerileri burada öğreniliyor. Araştırma sonuçlarına göre, düşünce, tefekkür ve Allah a yönelme anında insan kendini Allah a daha yakın hissediyor, yüce duygular taşıyarak huzur ve sükûn buluyor. (Newsweek dergisi, 7 Mayıs 2001. Religion And The Brain)
* Uzman Dr. Abdullah Muhammed Nusret, namaz hareketlerinin beynin kan dolaşımına olan olumlu etkisi konusunda yaptığı araştırma ve deneylerde şu sonuçlara ulaştığını kaydediyor: Secde esnasında, kanın beyne akışı artıyor. Rükû ve secdede başı peş peşe öne öğmek, rükû ve secdeden kalkarken başı kaldırmak, otomatik olarak beynin kan dolaşımını düzenler ve dengede tutar. ileriki yaşlarda bu hareketler, sağlık için daha da önem arz eder.
* Dr. Nusret, araştırmasının sonunda, Hz. Peygamber in (sas) ilmî mucizelerine dikkat çekiyor. Beynin kan dolaşımı dengesi için, rükû ve secdede yapılan hareketler yavaş olmalı ve hareketlerde bir miktar beklemek lazım ki fayda sağlansın. Burada, Efendimiz in (sas) namazda rükû, secde ve kıyamda beklemeyi, namazı yavaş ve sükûnet içinde kılmayı emretmiş olmasının sırları ortaya çıkıyor.
* Belki namaz ve dua, bugüne kadar bilinen en büyük enerji kaynağıdır. Doktor olarak, hiçbir ilacın fayda vermediği, doktorların tedavide aciz kaldığı pek çok hastanın, doktorların ellerini çekip onların yerine namaz ve duanın girmesiyle iyileştiklerini gördüm. (Dr. Alexis Carrel. insan Denen Meçhul kitabının yazarı ve Nobel ödülü sahibi)
* ABD nin Iowa Üniversitesi nde bir grup araştırmacı uzman doktorun 65 yaş üzeri 550 hasta üzerinde yapmış oldukları araştırma ve deneylerde, ibadet mekanlarına devam eden mümin insanların, herhangi bir ibadet içinde bulunmayan ateist insanlara göre yüzde 35 daha fazla yaşadıkları görüldü. Araştırmacılar, düzenli ve sürekli olarak ibadethanelere devam eden yaşlı insanlarda, vücut bağışıklık sisteminin güçlendiğini bu nedenle, yaşlıların tansiyon ve damar tıkanıklığına maruz kalma riskinin daha az olduğu tespitinde bulundular.
* Amerikalı araştırmacı Prof. Dr. Daniel Hall, sağlık durumları aynı olduğu halde, dua edenlerin, etmeyenlere oranla üç yıl daha fazla yaşadıklarını belirtti. Araştırma sonuçlarının yayınlandığı “Family Medicine dergisinde Dr. Daniel Hall, şu tespitlerde bulunuyor: Namaz ve dua ibadeti esnasında hissedilen sükunet, gevşeme ve rahatlık sebebiyle vücut, stresin yol açtığı yüksek kolesterole karşı bir madde salgılıyor. ibadetle yaşayan insanın psikolojisi düzeldiği için, yüksek kolesterole karşı korunmuş olur, bu da kişinin daha fazla yaşaması anlamına gelir.
* 12 yıl süren gözlem ve tespitler sonucunda, müşahede altında bulunan 65 yaş üzeri ateistlerden yüzde 52 sinin öldüğü, haftada bir veya iki kere mabetlere devam edenlerden ise yüzde 85 inin yaşadığı kaydedildi.
* Yapılan araştırmalar namazın varise karşı insanı koruduğu belirlendi. Mısır iskenderiye Üniversitesi nden Prof. Dr. Tevfik Avlan, kıyam, rükû, secde ve oturma gibi namaz hareketleri arasında insicam, yardımlaşma ve dayanışmada şaşırtıcı sonuçlara ulaşıldığını söylüyor. Prof. Avlan, bilimsel ölçümlere dayanarak, rükû esnasında, ayağın topuk bölgesinde, kanın damar iç çeperine yaptığı basıncın yarı yarıya düştüğünü tespit ettiğini belirtiyor. Dr. Avlan a göre, secde durumunda uzun süre ayakta duran kan damarları tam bir istirahat ve dinlenme fırsatı buluyor.