ekranda uzun süreden beri ilk defa bugun gördüğüm kadın. söyle güzel böyle hoş diye destansı sözler edilebilir ardından hepsinide makul karşılayabilirim. sadece istanbul masalından dolayı bildigim içinde kızıyorum su anda kendime ama sadece yazarı ilgilendirebilecek subjektif bir entry olması için çabalarsak eğer agır alkolun etkisiyle, hayatım boyunca beni en güzel kesen karsı cins olarak hatırlayacagım kişi diyorum bitiriyoruım hakkında söyleyeeceklerimi.
ayağımı kırdım lan ve bunu bir anlık gafletle degil bilerek yaptım. şimdi salak gibi ayagımın karsısına geçmiş, zamanla degişen rengini gözlemliyorum. arada git bira kap sigaramı yak diye emir vererek, acıya dayanıklılıgını ölçüyorum. emirlerime itaat etmedigi zamanda alçı cezası verecem pezevenge.
batı hayranlıgının ülke içinde vukuu bulmuş hali. ekonomik kosullardan olunan hayranlıktan bahsetmiyorum. bogazına, taksimine, kız kulesine hiç görmesenen dahi sehri bilindik yerlerine olan hayranlık bu. insanların görmek için can attıgı büyüleyici gelen. bebek kahvaltı yapıp taksimde içme, adalarda bisiklete binme hayali kurulan sehir. herkesin yaptıgı gibi.
anıları yok eden bir sehire insan niye hayran olur, orda dogsan dahi kendini yabancı hissedecegin bir yerden, durmaksızın yasanan değişimden kaybolan arkadaslar, kaybolan insanlar bıraktıgın gibi hiç bir zaman bulamayacagın bir sehir sevdigin yerleri bir daha bulamama korkusu, sevdigin kadınla anılarına tecavüz edildigi ilk içki içtigin, ilk defa öpüstügün okuldan kaçma heyecanını ilk defa yaşayıp gittigin yerlerin kaybolusuna tanık olmak. bir akmarı yok artık, taksimi hiç aynı kalmadı, üsküdarı böyle degildi eskiden, kendimi buldugum kadıköyü, sahilleride eskisi gibi degil böylede kalmayacak.
arayıstan ibaret bu şehir, baglanmadan hiç bir seye tüketerek yok ederek ayakta duran. bir insan nasıl sevebilir ruhlara böyle tecavüz eden bir sehiri bu kadar acımasızını. sevin tamam,alın sizin olsun ama daha fazla kat cıkmayın artık seviştigim evlere, geçmeyin anılarımın üzerinden, solmasın seninde rengin sofya artık, dokunmayın cocukluguma,ergenliğime, gençliğime. yalnızlıgıma kaçacak bir köşe bırakın bana hiç olmazsa. alın oltalarınızı gidin dalgakıranımdan artık.
anket başlıgı gibi gözüksede amaç anket degil. nedir diyede cok merak ediyorum köhnemiş gelenekleri her genç kendini isyankar sanan bireyin klişe sözlerinden işte. merak edilen bu memlekette hala gelenek kaldı mı ki köhnemişinden bahsediyosunuz. hanginiz geleneklerinize göre bayramlasıyosunuz, evleniyosunuz , ölümün ardından hangi birimiz geleneklerimizce hareket edebiliyoruz ki onlara dahi bilen olduguna inanmıyorum. gelenekleri olmayan bir ülkede yaşıyoruz yıllardır, kuralları, inançları olmayan bildiklerimiz akbille aktarma yapılabilecegi, kapalı mekanlarda sigara içilmemesi, vergilerden kacmak için yapacak cok da fazla birşey olmadığı. ama köhnemiş gelenekleri atıp hala ninelerimizin yüzyıllardır kullandıgı misyoner posizyonunda canımız sıkıldıkca altımıza aldıgımızı degiştirebiliyoruz ne de olsa kapatınca gözleri herkes hakedebilir o mevkiyi. tatminsizliğimizle boguluyoruz işte nefret ettirmeyen kendinizden anlamsız isyanınızla.
uzun süreden beri kurtulamadıgım ünvan. kronik bagımlılıgım oldu aylardır. kurtulurdugum gün tekrar caylaklık mertebesine ulaşarak fazlasıyla tecrübe ettigim olay zevkli eglenceli ya bundan sonra istermisin yapma moderatörüm artık.
gecen günlerde yanlıslıkla dedigim cevap vermedi ama içimi bir huzur kaplamasına neden olan eylem. hiç bir pişmanlık duymuyosunuz güven huzur sadakat cevap vermesede iplemesede siz deneyin işte.
olagan üstü bir vakayla kamusal alanda karsılasmıs haydar dümenin telasla olay yerine kosarken agzından cıkacak yesilcam repliği. yaralının, hastanın geçirdigi kaza, sorun ne olursa olsun cinsiyeti farketmeden vajinusmus teşhisi koyup olay yerinde vakaya müdahale ederek....
90 larda cocuk olanlar için 30 lu yaslara ulasıp hala ps turnuvaları düzenlemek taksimde içip her gördügü kıza asık olup ertesi gün unutmak. tozlu topraklı alanda basladıgı futbol hayatını sanslıysa hala halı sahalarda sürdürmekle. içinde ki rocker yaratıgı unutmayıp hala demet akalınla kendinden gecerek cocuklugunu yasayacagı yıllardır. gercek cocuklar napar bilinmez tabi.
dini bütün arkadasların sohbetlerinden kacmak için söylenecek sözdür. birgün buralarda göc etmek istersem bir sahil kasabasına müslüman olmaya gitti dönecek diye yazacam dükkanımın önüne.
terbiyesizliktir, iki yüzlülüktür. böyle bir yazar görüldüğü zaman kutsal degerlerle kovalamak lazım. sokacan minareyi ikisinin kalcasına ibreti alem olsun hakaret eden kalıyor mu kutsal degerlere.