açılışta 'sistem çalışması zart zurt için enter a basın ' komutu yüzünden başa gelen durum. Çalışmıyor amk enterı, ne yapmak lazımdır tavsiyeleri bekliyorum. Lütfen :(
bundan 4-5 ay sonra hayallerine kavuşacak, diğer yazarlar tarafından kıskanılan uludağ sözlük yazarodor.
yetenek sizsinizle beraber ünlü olacağım ve televizyon sektörüne gireceğim. arkasından kazanacağım ün ve şöhret, en büyük başarısı uludağ sözlükte yazar olmak olan bu insanları kıskandıracaktır. bir daha da buralara gelmeyeceğim zaten.
4-5 ay sonra başlayacak olan yetenek sizsiniz programına yabancı bir şarkıyı söylemek suretiyle katılacak, diğer yazarlar tarafından da deli gibi kıskanılmaya başlamış kişi.
şimdiye kadar bundan 100-200 kadar yazara bahsettim, hepsi de kıskançlıklarını yüzüme yüzüme vurdular. ama hepiniz görecekseniz, ünlü bir dizi oyuncusu olacağım ve bu bok çukuruna bir daha geri dönmeyeceğim.
dota 2 ye mmr sistemi geldiğinden beri kafaları siken 2 konu. birincisi, mmr yükseltme veya direk yüksek mmr ile başlama, diğeri ise very high- high- normal skill olayı.
öncelikle bu gizli mmr olayını hala çözemedim. high skill - very high skill neye göre ayarlanıyor bunu anlayamıyorum.
mesela birazdan dotabuff tan maçların linklerini paylaşacağım, lich ile 0-15 bitirdiğim maçı '' very high skill '' olarak değerlendirmiş. invoker ile 23-3 oynadığım maçı da normall skill olarak değerlendirmiş. şu an mmr'ım 3.5 k ve yükseltemiyorum. smurf hesap açıp direk 4k+ mmr ile başlamak istiyorum fakat önce bu high skill- very skill olayını kavramam gerek. varsa bunları iyi bilen biri, açıklasın da öğrenelim.
dota oynarken pc kapanmaya başladı, everest indirip cpu sıcaklığına baktım, boştayken 70-72 derece civarı gösteriyor, şu an mozilla firefoxtan uludağ sözlüğe girdim, sıcaklık 80 dereceyi gördü. masanın üzerinde kullanıyorum laptopu, 2 yıllık bir laptop. buna ne yapmak gerekir, sebebi nedir, fanları tezmilemeli miyim bir yanıtlarsanız süper olur.
ygs den tercih yapıldığı durumlarda okul puanının, tıpkı lys den tercih yapıldığında eklendiği gibi eklenip eklenmediğini belirten soru.
turizm otelcilik için 247 puan istiyor, benim ygs-5 puanıma 30 puan eklendiği takdirde bu puanı yakalamış oluyorum 248 ile. eğer eklenmiyorsa çok kötü, var mıdır bunun doğrusunu bilen ?
bir asosyal olarak merak ettiğim soru veya sorun.
Evet, tam olarak ygs nin başlayacağı saatten önce bizi birisi elimizdeki belgelere göre '' sen şuraya, sen buraya '' şeklinde yönlendirecek mi yoksa kendimiz mi bulacağız koskoca amfide yerimizi, bunu merak ediyorum.
mutlaka çevrenizde de bulunmuş e sizin onlara özenmenizi sağlamış ailelerdir.
maddi durumumuzdan dolayı yazları tatile falan gidemezdik, evde atari oynamak - yemek yemek -uyumak üçgeni içinde geçerdi yaz tatillerim, sosyal aktivitilerim sınırlıydı. bazen mahalleye çıkıp top oynardım falan.
bir de anıl'lar vardı bizim mahallede.. mayıs gelince ailesi okulla konuşur, izin alırdı. 1 ay önceden yaz tatili başlamış olurdu anıl'ın. ben okula gitmek için sabahın köründe kalkıp kahvaltı ederken pencereden baktığımda anılların evi gözükürdü. cam kapı açık, kuzenleriyle ninja kamplumbağa'ları izler halde bulurdum onları. ben de kahvaltı yaptıktan sonra ona özenir, oturma odasına geçip televizyonu açardım. daha 5 dakika bile izleyemeden annem '' hadi okula '' diye bağırmaya başlardı.
okuldan nefret ediyorum.
ayakkabılarımı bağlayıp çantamı da aldıktan sonra sokağa çıkardım. anıl'ların evine bakabildiğim kadar bakardım. daha sonra okula giderdim, gelirdim, yarın sabah yeniden erken kalkardım, tekrar giderdim tekrar gelirdim..
10-15 gün sonra, tam ben okuldan gelirken anıl'ların evinin önünde kocaman bir kamyonet dururdu. anıl'ın dayısının kamyonetiydi o . içi yazlık şort, mayo dolu bavullar bu kamyonete yüklenirdi. anıl ve kuzenleriyle son kez saklambaç oynardık. ama anıl'ın aklı hep o kamyonetteydi. bir an önce dolsun istiyordu o bavullar o kamyonete, bir an önce binseydiler kendi arabalarına, kamyonet önden ; akrabalarıyla içine sıkıştıkları murat 131 arkadan, hızlıca gitselerdi antalya'ya..
bense o saklambaç bitmesin isterdim. yarın okul olduğunu düşündükçe, evet bitmemesi için elimden geleni yapardım. ama veda vakti gelir, anıl ve kuzenleri arabaya doluşur, araba çalışır ve yola koyulurlar ; arabanın arkasından el sallayarak bana..
eylül ayı gibi anıllar geri döner, bana yazlıkta çektirdikleri fotoğrafları gösterir, sevgili oldukları kızları anlatır, sonbahar'dan nefret ettiğini söylerdi.
ben ise, bir an önce okul bitsin isterdim. sanki, yazın bir yerlere gidecekmişim gibi.
sebebinin sağlam, organizatör ruhlu bir playerin bulunmamasından kaynaklandığını düşündüğüm sorun.
durun durun o organizatör ben değilim, sadece bu takımı kurmak için belki birilerini teşvik edebilirim diye açtım bu başlığı. şimdiye kadar bu konuyla alakalı olarak açılmış 10-15 tane başlık bulunuyor, ama adam gibi bir organizasyon daha hiç yapılmamış.
bazı kelimelerin önüne belli bir kelimeyi * yazarak çok sevimli olduğunu zanneden yazardır. aman ne tatlısınız süper mutluluk abidesisiniz tatlişkolar.
ısınma ihtiyacını karşıalamak içine tam gelişme çağında sobadan çıkan çeşitli kimyasalları bazen farkında olmadan ( ben uyurken babam sobayı her zaman tüttürmüştür, lise hayatım boyunca hep bu boğaz parçalayıcı kokuyla uyanıp okula gitmişimdir ) ciğerlerine çekmesinden dolayı bazı solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanan insandır.
bunu ilk defa bir beden dersinde farketmiştim, 100 metreyi 16 saniyede koştuktan sonra yere yığılıp kaldım, ciğerlerimin o an nasıl yandığını burda anlatmam imkansız.
muhtemelen arkadaşlardan nefret ettiği için değil de arkadaşların tekrar o okul ortamını hatırlatacağı için yapılan bir eylemdir.
daha demin facebook hesaplarına bakarken bile midem bulandı, tekrar o sabahın köründe kalkıp zorla yumurta yiyip okula gittiğim, o iğrenç sıralara oturup sayısal olmamdan mütevellit fizik gibi, kimya gibi asla başaramadığım derslerden sınav olduğum günler aklıma geldi de, iyi ki bitmiş amına kodumun lisesi dedim. hiçbirini görmek istemiyorum bu sebeple.
çocukluk hayalini gerçekleştirmek için senelerce uğraşmak ile aylık 2 bin tl maaş'a talim etmek eylemlerinin karşılaştırıldığı versustur.
bu sene ikinci kez üniversite sınavına gireceğim. eğer hayallerimin peşinden gitmek istersem, oyunculuk konservatuarını yazacağım. eğer paranın peşinden gitmek istersem, daha doğrusu ayda 2 bin tl maaş ile ömür boyu çalışmaya çalışmayı tercih edersem, 4 yıllık bir üni bitirip kpss ye girip memurluk için uğraşacağım. kafam çok karışık.
yazarların, başlarına gelen haraç kesilme olaylarında vermiş oldukları tepkilerdir.
daha 1-2 saat önce lise'de okuması gereken ama muhtemelen okulu bırakmış 3-4 kişilik bir grup gelip '' abi cuaran var mı '' dediler. vardı hem de 1 paket hiç açılmamış marlboro. ama salak mıyım ben amk anca bana yetiyor zaten. '' yok kardeşim '' deyip yürümeye devam ettim, bunlardan 2 tanesi artık korkutmak amaçlı mı yoksa ciddi ciddi saplamak için mi bilmiyorum ama kelebek türevi bir bıçak çıkarıp artistik hareketler yapmaya başladı.
e tabi ben de hafiften ürküp elimi cebime attım marlboroyu çıkarıp verecektim, ama sağolsun edirne esnafı gördü durumu, hemen yanıma gelip başladılar bu gaspçıları kovalamaya sonra iyi misin polis çağıralım mı falan dediler ama hiç uğraşmak istemedim biliyordum ki en fazla 1-2 saat sonra serbest kalacaklardı zaten. böylelikle sigaram bana kalmış oldu *
uludağ sözlük, diğer yazarların da katılımıyla, kendi müziğini, kendi sanatını icra ediyor !
peki bu nasıl olacak ? şöyle ki, enstrüman çalabilen veyahut bilgisayar üzerinden ( cubase, fl studio vs ) alt yapı hazırlayabilen yazarlarla beraber, internet üzerinden sesleri birleştirdikten sonra güzelinden de bir mix çakıp, uludağ sözlük kamuoyuna sunacağız.
ses uyumu olayını da, örnek bir altyapının bu yazarlara gönderilerek oluşturulması taraftarıyım, başka bir fikir çıkarsa o da kabul tabiki.
şimdi, benim bu enstrüman çalabilen veya mix/mastering üzerinde uzman arkadaşlarla iletişime geçmem gerekiyor, sizden buradan veya özelden '' baba ben bir elektro-gitar çalıyorum üff '' şeklinde uzman olduğunuz alanı tanıtmanızı isteyeceğim. sonrası kolay zaten, skype falan hallederiz.
çeşitli sözlüklerde arama kısmına kendi ismini yazıp aratmak durumudur. ekşi uludağ ve itü'de başlığım açılmamış ama inci'de arkadaşın biri heralde piçliğine açmış başlığımı. ilk önce baya bi ter bastı acaba ne yazdı benim hakkımda diye, entry'i okuyunca bi rahatladım.
şu şekilde yaptığımda çaylak yedirtmiş entry türüdür:
peki ya, format? He, Onu da eksileyebilecek misin, gönlündeki tüm iyi duygulardan uzak tutarcasına..
Formattır o.. birdir, bizden biridir.
Samimidir be gülüm, takmaz kafaya.
Sayfaları hakeder bazen, iyi dilekleri..
Bazen de sessizce gurunun okşanmasını..
Enteresandır.
melek baykal, özkan uğur, müjdat gezen gibi usta oyuncuların yer aldığı, 2004 yapımı bir komedya dizisidir. her bölüm ferhat karakterinin, Sultan karakteri ile evlenme çabaları seyirciyi kahkahalara boğmuştur. dizinin en meşhur repliği:
commissioner, im to complain this poor şopar, please tuck them to prison.
( komiserim aha ben şu çulsuz şoparlardan şikayetçiyim atın bunları nezarete. )
usta yönetmen yaşar seriner'in bizlere armağan ettiği mükemmel bir dizi. 2009 ve 2010 yıllarında cannes film festivaline yabancı konuk dizi ünvanıyla katılmışlardır.
izlerken nefesinizi tutacaksınız.
yer yer nuri baba'nın çaycı ali kemal'e atarlanmalarıyla nefesinizi tutacak, gerileceksiniz, yer yer sinan'ın kayınbiraderi üçkağıtçı güven'in yaptığı muzipliklere güleceksiniz.