uhrevi hayatin dunyevi yolcusu
112 (çevresinde sevilen sayılan)
yedinci nesil silik 1 takipçi 18.40 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    ayrıldıktan sonra şefkatli konuşan aşık olmayandır

    1.
  1. ilk önce belirtmek isterim ki, bu genellememde samimiyetinden ödün vermeyen sevgililere lafım yok. anlaşılan 50 karaktere sığdırmak için baya kasmışım, neyse.

    bir umutla seversin karşındakini, karşılık beklemeden. hani şu yeşilçam fimlerindeki gibi, sonunu bile bile! elbette her insan sevdiği insanın leyla, bir mecnun, bir aslı, bir kerem, bir ferhat ya da bir şirin olmasını beklemiyor. fakat bir avuç mutluluk bazen tahmin bile edemeyeceğimiz pek çok şeyi değiştirebiliyor.

    aslında hiçbirimizin karşımızdakine sevgisini kanıtlaması için türlü maskaralıklara girmesine veya aşkından dağları delmesine gerek yok. onu sevdiğini karşındakine hissettirebilsin, yeter. ya da karşınızdakine değer verdiğini ona belli etsin, bu onun sevdiceğini düşündüğünü gösterir. sevdiceğinin de bu sevgiyi görmemesi için kör olması gerekir heralde.

    her şey hoş, güzel bir şekilde ilerlerken bir gün ayrılık kapınızı çalıyor ve medeni bir şekilde yollarınızı ayırıyorsunuz. 2-3 güne kalmadan bir bakıyorsunuz ki hakkınızda atıp tutmalar baş göstermiş. hesap sormak istiyorsunuz haklı olarak... ayrılmadan önce peşinizden ayrılmayan sünepe beyinler ne oldu da bugün size aklınca ahkam kesip dayılanabiliyor!

    aldığınız cevap, bir "kendine iyi bak"'tan çok daha fazlası. amaç, "ahaha, bu ilişkiyi ben bitirdim" diye sözde karizma sağlayabilmek.

    ne diyelim a dostlar, "karizma" kavramı biz görmeyeli 3 kuruşluk insanların eğlencesi olabilecek kadar basitleşmiş...

    bize de, "yaşananlara saygı duymayan insanın kendisine de saygılı olmasını beklememek" düşüyor.

    son olarak; hayat ne garip değil mi sözlük ya, herkes kendisine biçilen rolü layığıyla oynuyor, bir bakıma da kendisine yakıştırabildiği artistlenmelerle yaşıyor, valla!...
    0 ...
  2. kafam taşşak gibi

    1.
  3. akabinde "hayatım da çiş gibi akıp gidiyor" diye devam ettirilmesi mümkün olan söylemdir.
    0 ...
  4. hayatta etken çatıdasın ama gizli özneye sahipsin

    1.
  5. evet, yanlış anlamadın. dünya'ya tek geldin ve tek öleceksin. kimse apaçilik falan demesin! ki kimsenin bu gerçeği değiştirmeye gücü yetmez zaten...

    hayatta ilk gözyaşını ne zaman döktün diye düşündün mü hiç? dur ben söyleyeyim.

    doğduğunda, şimdilerde arkasından çok küfrettiğin ebenin şaplağını yediğinde!

    belki seni o sonsuz boşluktan çekip kurtardığı için duaları hak etmesi gerekirken ömrü boyunca adını bile bilmediği bir veletten küfür yemek zorunda!

    dediğim gibi, o 1,5-2 saniyelik şaplakla yani senin ağlamanı duydukları anda attıkları kahkahalarla zaten ilk kazığını yiyorsun.

    kabataslak beşikten mezara sıralarsak,

    1 yaşına geliyorsun * - emekliyorsun.
    2 yaşına geliyorsun - yürüyorsun.
    3 yaşına geliyorsun - konuşuyorsun.
    4 yaşına geliyorsun - oyun oynuyor ve resim yapıyorsun.
    5 yaşına geliyorsun - tuvalet ihtiyacını başkalarının desteği olmadan karşılıyorsun.
    6 yaşına geliyorsun - döke saça da olsa kendi başına yemek yemeyi öğreniyorsun.
    7 yaşına geliyorsun - okula başlıyorsun ve oldukça heyecanlısın!
    8 yaşına geliyorsun - okuma yazmayı büyük ölçüde söküyorsun.
    9 yaşına geliyorsun - çarpım tablosunu ezberlemeyi kafaya takıyorsun.
    10 yaşına geliyorsun - hayatının ilk yabancı dil dersini alıyorsun. * *
    11 yaşına geliyorsun - ilkokulun son sınıfında olmak ayrı bir hava katıyor sana.
    12 yaşına geliyorsun - orta okula gidiyorsun. takdir-teşekkür almaya başladın...
    13 yaşına geliyorsun - ilk kez aşık oluyorsun * ve müziğe ilgi duymaya başlıyorsun.
    14 yaşına geliyorsun - çocukluktan çıkıp büyük bir hevesle gençliğe adımını atıyorsun ve orta okulu bitiriyorsun.
    15 yaşına geliyorsun - artık liselisin.
    16 yaşına geliyorsun - hayatının 2. kazığını yiyorsun. dostların-düşmanların oluyor...
    17 yaşına geliyorsun - "daha 17" havasında ergen takılıyorsun. merak etme, geçer...
    18 yaşına geliyorsun - "yaş 18" sin sen. gençliğinin baharında!
    19 yaşına geliyorsun - lise bitmiş senin için. üniversite yolcusu olgun bir bireysin!
    20 yaşına geliyorsun - üniversiteye kapak atıyorsun. hayatını yaşıyorsun başka bir deyişle...
    20 - 24 yaşlar arası - üniversite de bitiyor, iş ve eş seçimi yapıyor, hatta çoluk-çocuğa karışıyorsun.
    30 - 40 yaşlar arası - saçlarına düşen ilk akları farkediyorsun... yaşlandığını ve büyüdüğünü anlıyorsun!
    40 + ve emeklilik - çocuklarını evlendiriyorsun, torunların oluyor, emekli oluyorsun. kısacası artık anneanne/babaanne/dede oluyorsun.
    70 - 90 yaşlar arası - allah uzun ömür versin hepimize tabi ama şu fani dünyaya da çivi çakacak değiliz ya arkadaş!

    ölümü henüz tatmayı öğrenemediğimiz için hakkında yorum yapamıyoruz. en azından şu an sözlükte yazanlar için geçerli yazdıklarım, tabutta kabir sessizliğini yaşayanlar için değil...

    işte bu kadar.
    10 ...
  6. lena nın poposuna ve kiraz ağacına ülkeyi satarım

    1.
  7. vatan sevgisini 2 paralık gören göt sevdalılarının sarfettiği cümlecik. *
    4 ...
  8. zirve düzenleyen yazarların çevirdiği gizli işler

    1.
  9. varan 1...
    --spoiler--
    ak partili tam bir müslüman olduğumdan dolayı
    --spoiler--
    (bkz: her ak partiliyi müslüman olarak değerlendirmek)
    varan 2...
    --spoiler--
    pideci rahmet abide oturarak...
    --spoiler--
    (bkz: rahmet abi bana bi yolluk yap)
    varan 3...
    --spoiler--
    kumpasa getirilmişim! acımasızca, vicdansızca yapılan kabus gibi bir tuzağa...
    --spoiler--
    (bkz: kandırıkçılar böyle yedirirler)
    varan 4...
    --spoiler--
    ellerinde tövbeler tövbesi tuborg yazan, ne olduğunu anlamadığım kırmızı renkte, zannedersem metal kutular vardı.
    --spoiler--
    (bkz: biradır o bira)
    varan 5...
    --spoiler--
    yemin ediyorum mini etekli kızlar bile vardı
    --spoiler--
    (bkz: bir mini etekli gördüm sanki)
    (bkz: bakma bakma namahrem hem insan değil onlar)
    0 ...
  10. © 2025 uludağ sözlük