Birçok sözlük yazarının olumlu entry yazmak için para aldığını düşündüğüm dizi.
Düşünmüyorum aslında sadece.
Sözlüklerde yazılanların, hele de reyting sağlaması olmadığı bugünlerde
yapımcı ve reklamveren için önemli olduğunu biliyorum.
Arkadaşlar, dostlar, evane hangi günler içindir?
işte böyle kötü günler içindir.
Hadi gazlayın bakalım bunu iyi dizi diye.
Yiyenlere de afiyet şeker olsun. *
Öncelikle, bize nerelerde gülmemiz gerektiğini söyleyen efekt koyucuya teşekkür etmemiz gereken dizidir.
Ardından da topluma kazandırdığı çok değerli tiplemeler için Gülse Birsel'e sosyal hizmet plaketi verelim.
Allahım borcumuzu nasıl ödicez hiç bilemedim.
iki trilyonu babamız aldı
o yüzden ilk bölümden ona şans verelim
bi anlayalım
biz iyi bi çalışalım dersimize.
Ve bir çok kez kanıtlar doğruluğunu.
Ne acayiptir ki, gerçekten de insanoğluna iyilik yaramaz.
Kendini tepikleyen itin peşinde pervane olur karılar
Boynuzu takıp maymun eden kaltağa erir biter herifler
Tabi değer bilen akıllı insanları bunun dışında tutuyorum.
Yok mu onlar?
Neyse ki varlar.
-- merhaba kızım. ben hep sizin için yaşadım. siz varsınız diye.
-- baba kaç yaşındayım ben?
-- Ben Maraş'tan hep size para gönderdim.
-- baba hangi bölümde okuyorum, biliyon mu
-- hayırlısı olsun kızım
-- baba soru sordum
-- havalar soğuk, yün atlet giy
-- baba beni arama bi daha
-- portakal ayırdım bi kasa kızım, getircektim haftaya
-- çürüyo baba, bırak onlar halde kalsın. portakal falan gönderme bize
-- abin iyi mi kızım? dersleri nasıl?
-- askerde baba o. okul mu kalmış? önümden çekilir misin?
-- karşıya dikkatli geç kızım, ışıklara bak
Genel olarak başarısını kanıtladığından dolayı, özellikle lavuk erkekler için tehlike oluşturan cinsiyettir.
Başarılı erkekler bunu düşünmezler, sorgulamazlar bile.
Ama özellikle ayak takımı kolay kolay sindiremez.
"Tabi efendim" derken ne kadar gücendiklerini sağa sola kaçırdıkları gözlerinden anlarsınız.
Tabi bütün bunlar genellemedir. Ve genellemeler her zaman çok tehlikelidir.
Bu tür erkekler nedeniyle kışkıran kadınlar da iyice çekilmez ve intikamcı olabilirler.
O yüzden, iş hayatında kadına tahammülsüz erkekleri ciddiye almamakta fayda vardır.
Zavallı, acınası ilkel erkekler için büyük problemdir.
Çünkü onlara göre o kadın oraya mutlaka 'vere vere' gelmiştir.
Genellikle bu erkek türünün evindeki kadınlar 'su getir' deyince otomatik olarak havalandığından dolayı,
kadının düşünmesine alışık değillerdir, yadırgarlar.
Ama
sike sike gidip o emri alır, sike sike de yaparlar.
Lakin ne güzeldir ki, sözlüğün birine içlerini dökme şansları hep vardır. *
Eskiden çok sevdiğim ama sonra 'kadın' olarak en büyük gerzekliklerimizin nedenlerini oluşturduğunu anladığım masaldır.
Külkedisi ve benzerleri de tabi ki.
Armut gibi oturup beklemek, seçmekten utanmak ve daima tezgahta seçilmeyi beklemek onlardan mirastır bize.
Bu tür masallar çocuklara hiçbir güzel değeri yansıtamadıkları gibi,
klasik ezberlerin de namussuz kaynaklarıdırlar.
Prenses bir iş yapmaz, ortalığı toplar.
Kraliçe gelir, ağzına sıçar.
Kim kurtarır? Prens.
Hakkını aramayı bilmeyen bir zavallıdır Pamuk Prenses.
Sadece güzeldir. Kar gibi teni, kiraz gibi dudakları vardır. *
Çocukluklarında bunları dinleye dinleye böyle oldu kadınlar.
En paralı, en güçlü, en ayrıcalıklı adamı aradılar.
Sevdikleri adam belki de arkadaki atlılardan biriydi ama, onu olasılıktan bile saymadılar.
Bu yüzden gerçekten ne istediklerini duyurmadılar kendilerine bile.
Aptal, kıçını garantiye almak dışında hiçbir şey düşünmeyen garantici bir topluluk oldular.
Bu yüzden gidip gidip o elmayı mal gibi ısırdılar.
Anasını siktiğimin sarayına kapağı atmak için güzelliklerine hiçbir şey katmayıp,
nerde neyin varisi, neyin veliahtı var, ona baktılar.
Bidon gibi adamları sırf güçlüler diye sevdiklerine kendileri bile inandılar.
Külkedisi biraz delikanlı olsa, o periye
"siktir git ulan, döneceğim saati sana mı sorucam orospu!" der,
o saraya sefil kılığıyla girer ve öğrenirdi prens adam mı yoksa değil mi?
Yapımcının bir senaryo isterken, yüzü kızarmadan telafuz ettiği 'film türü tanımı'dır.
Şimdi niye uzun uzun konuşsun ki?
'Biz çok da düşünmeden, fazla da uğraşmadan paranın amına koymak istiyoruz' mu desin herif şimdi?
O sana 'gişe filmi' diyecek, sen anlayacaksın, mal mal bakmayacaksın.
Yani senaryo işliyor mu, kurgu işliyor mu, film adamın içine işliyor mu, hiç önemli değildir.
Ama gişe tıkır tıkır işleyecektir.
Bu kategoriye giren çok fazla film olduğu kesin.
Ama biz de hiç düşünmemeyi ve hiç uğraşmamayı seçersek,
Recep ivedik lök diye oturacaktır koca götüyle bu satırlara.
Çünkü O, bu sinema türünün kaşesidir. Çıkarlar ve gururla konuşurlar sonra.
'Şu kadar milyon kişi izledi filmimizi' derler.
Javs gibidir bu filmler, hemen ikincisi, üçüncüsü yapılır.
Ama yaratıcıları daima bir kompleks ve gurur kırıklığı içinde martinilerini yudumlarlar teknelerinde.
Çünkü milyonlarca kişi farkında olmasa da, birileri farkındadır ne yaptıklarının.
'Geçen sene ne yaptığınızı biliyorum' der bir ses.
'Bu sene ne yapacağınızı da biliyorum'.
Hiç kimse bilmese, kendi bilir.
O yoğun, renkli ve görkemli hayatının bir yerlerinde uğrar banyoya.
Aynaya bakacaktır elbette. Herkes bir gün, bir an, aynaya mutlaka bakacaktır.
Bu hesaplaşma kaçınılmazdır.
Ve orda sadece gişedeki kızı görecektir, çalışırken.
Yapacak hiçbir şey yoktur, milyonlar hala düşene gülerken...
Mustafa Kemal'i silme operasyonunun bir parçasıdır.
Biraz zordur.
Çünkü bu hayranlık, bu sevgi, bu alkış, bu kıyamet
boş değildir
farz değildir
sana öbür dünyada bir şey vadetmez.
Bu aşk, bu vefa ölümden sonrasına yatırım yapmaz
Geçmişe şapka çıkartır.
Bu nöbet, bu askerlik gönüllüdür, bedelli değildir.
Günahın sevabın değil, doğrunun ve yanlışın terazisinden geçmiştir
Korkunun değil, korkusuzluğun üzerine kurulmuştur.
Zor dostum zor. işiniz zor.
Yerken iyi düşünün, çünkü bunun bir de sıçması var.
Avustralya'da ders kitaplarının ilk sayfasında sözleri yer alan lider.
Unutturmak biraz zordur.
Çünkü bu hayranlık, bu sevgi, bu alkış, bu kıyamet
boş değildir
farz değildir
sana öbür dünyada bir şey vadetmez.
Bu aşk, bu vefa ölümden sonrasına yatırım yapmaz
Geçmişe şapka çıkartır.
Bu nöbet, bu askerlik gönüllüdür, bedelli değildir.
Günahın sevabın değil, doğrunun ve yanlışın terazisinden geçmiştir
Korkunun değil, korkusuzluğun üzerine kurulmuştur.
Zor dostum zor. işiniz zor.
Yerken iyi düşünün, çünkü bunun bir de sıçması var.
Bundan böyle isteğe bağlı yapılacağının açıklanmasıyla netleşmiş olan gerçek.
Gençlerin haleti ruhiyesini görmüş olacağız böylece.
Eskisinden daha sıkı asılırlar umarım.
Zaten de asılmıyorlarsa. Yapılmasın abi.
Bir tek biz mi hatırlamak istiyoruz bunları?
Kim olduğumuzu?
Bir tepki ıspanaklı börek gibi paylaşılmak üzereyken
onurlu bir şekilde ayağa kalkışımızı?
Herkes unutmaya mı meyilli?
Bu kadar mı kolay bu işler?
Unutalım abi o zaman.
Ben de adımı Madlen yaparım. *