önce bir stadı doldursun mersinliler dediğimdir. ondan sonra adana takımlarıyla boy ölçüştürsün. zaten gecekondudan hallice stadınız var bir de derbi dediğiniz maçta bile dolduramıyorsunuz. üstelik staddaki vip ve maraton hariç yüzde 60 70 lik kısımın bilet fiyati 2 tl iken. evet 2 tl. bazı amatör lig takımlarının bile bilet fiyatı 5 tl. çukurova derbisi denilen maçın fiyatı buna rağmen kale arkalarında geniş boşluklar var.
ondan sonra tribünde adana takımlarıyla yarışmaya kalkarlar. sadece şeytanlar grubu olarak anılan bir grupları var onlarında yaş ortalaması 12,5 falan. adana takımlarının sadece maraton tribünlerinin yarısını kes, mersin taraftarının geneline denk olur.
geldiğimiz durum rezillikten öte utanılacak bir tablodur.
bir ülkede ana muhalefet partisi koskoca ilde kongre yapamıyor
elbette elazığda chpliler var. en azından kongre yapabilecek kadar. fakat hükümetin fişleme, kendi adamını kayırma, ihale vermeme gibi durumlarından dolayı insanlar muhalefetteki bir partiye gitmeye çekiniyor.
bir çok sosyal demokratin yaşadığı mahalle baskısından çekiniyor. memmur olanlar sürülmekten çekiniyor. esnaf olanlar müşteri bulamamaktan çekiniyor. kısacası hepsi faşizmden çekiniyor.
ben anlattım, o örümcek ağlı beyniniz alırsa artık!
arkadaslar hepinizin malumu , meirelesin cezasinin 4 maca indirilmesi'nin ve hakem halis ozkahyanin yalanci ilan edilmesinin en önemli referans araci , mactan 1-2 gün sonra ortaya cikan, ve mac günü her nedense !? ortaya cik(aril)mayan bu malum videodur.
simdi burada öncelikli olarak sorulmasi gerek iki konu var .
birincisi: lig tv olmasindan mütevellit, maden elinizde bu görüntü vardi, mac aksami bütün kanallarda bas bas bu konu tartisilirken neden vu video ortaya cikmadi, cikarilmadi?
ikincisi: videoda bahsedildigi gibi her hangi bir oynama yapildi mi?
her halde , 1. sorunun cevabi , 2. sorunun cevabinda sakli olsa gerekki simdiye kadar cikip bir allahin kulu da ilk soruyu cevapladiramadi.
sözlükteki arkadaslar bilirler, müzisyenimdir, ve video klip isleriyle de ugrasirim dolayisiyla bütün gün dünyanin en profesyonel kurgu araci sayilan
ve hollywood filmlerinin kurgulandigi , adobe premiere isimli programla calisirim ,öyle ki saatlerimi günlerimi bile ufak tefek ayrintilarla ugrasip
video kesip bicmeyle ugrasirim.
hal böyle olunca bahsi gecen videoyu dikkatli izledigimde bir gariplik hissettim. birazdan yapacagim video analizine girmeden önce bu isin pesini birakmayacagimi ve gerekirse bir video da ben hazirlayip aradaki farki sizlere gösterimli bir sekilde anlatacagimi belirtmek isterim
+ ¤
yukardaki videonun 5. saniyesinde acikca görülüyorki , 1 veya 2 kere atlamasi var. aslinda olay biraz sonra amatör video cekiminde de acikca görebileceginiz gibi su sekilde yasaniyor.
zannedildiginin aksine meireles hakemin yanina gelip ''son of a bitch'' demiyor, ''son of a puubitch '' diyor , yani bitch kelimesinin oncesinde lafa tükürerek girip bitch ile noktaliyor. ne demek istedigimi assagidaki montajlanmamis amatör cekim videonun 7. saniyesinde cok net bir sekilde görebilirsiniz.
gel gelelim ligtvnin videosunun 5. saniyesinde ve sassagidaki yine lig tv'nin sundugu videonun yakim cekiminin 5. saniyesinde de cok acikca görebileceginiz üzere lig tv ''son of a puubitch'' söylemindeki puu'yu yani tükürügü usta bir sekilde keserek , ''son of a bitch'' demis izlenimi vermistir ve dolayisiyla tükürükle ilgili süpheleri azaltmistir. acik secik bir sekilde videoda oynama yapildiginin bir baska göstergesi ise, halis özkahyanin kafasidir. assagidaki 2 veidoyu dikkatli izledigimizde , ilk videoda ''puu'' lafindan sonra yuzune gelen sivinin etkisiyle kafasini assagiya egdigi cok acik görülen halis özkahyanin, 2. videoda ''bitch'' kelimesinden once kafasini birden assagiya egdigini görüyoruz.
konuyla alakali espn televizyonunda calisan arkadasima teyid amacli bir mail attim ve kendisi de ilk izleyisinde bu sark kurnazligini farkederek bana hak verdi.
karar sizin , bu isin üstüne gitmek istiyor muyuz , yoksa meydana bu soysuzlara mi birakmak istiyoruz buna siz karar vereceksiniz.
18 kişilik maç kadrosuna alınmayışı, süresiz kadro dışı bırakılmış gibi lanse edilen futbolcudur. tamam sinirlerine sakin olamayabilir ama bu adamın üstüne de bu kadar gidilmez.
ilkokul günleridir. yanılmıyorsam ya 2. sınıf ya da 3. sınıf. ilk aşkımı o zaman yaşamıştım. çıkar ilişkisine dayanmayan, cinsellik içermeyen sadece sevgiye dayalı ilk aşk. o tahtaya çıkar ben heyecanlanırdım. beden eğitiminde o koşar ben yorulurdum.
bir gün sınıf olarak yılbaşı çekilişi yapacaktık. sınıfın mevcudu 40'ın üzerindeydi. 40 kişilik sınıfta eğitim gördük amk tabi eğitim denilirse. neyse bu başka konu. sevdiceğizin bana çıkmma olasınılığı yüzde 3 bile değil.
bir torbaya isimler yazıldı, tek tek öğretmen dolaşıyor sıralarda kağıt çekiyoruz. sevdiğim kızın bana çıkması için dua ediyorum. belki de hiç o kadar içten dua etmemişimdir. her çeken, çektiği kişinin adını okuyor. öyle sürpriz olsun yok. ilkokul çocuğu ne sürprizi bekliyon ki söyleyiverir hemen. sınıfın ortalarındayım, heyecanla sıranın bana gelmesini bana gelene kadar da kızın adını okunmamasını bekliyorum.
neyse sıra bana geldi daldırdım elimi torbaya, çektim. baktım o kız. altın gol uygulamasında golü atmış gibi sevindim. tabi içimden. sevindiğimizi belli edersek gülerdi arkadaşlar.
o gün ne alsam diye düşündüm uzun uzun. sevidğim kıza hediye alacaktım boru mu. kitap almaya karar verdim. daha önce okuduğum, sevdiğim bir kitap aldım. ilk sayfasına da bir kaç not yazdığımı hatırlıyorum. kendim güzel bir paket yaptıktan sonra 2 ocak günü * gittim okula.
verdim hediyeyi heyecanla. açtı paketini, çıkardı kitabı. sayfalarına hızlıca baktıktan sonra * "ıyy kitap almış hem de 64 sayfa" dedi. bıraktı kitabı sırasına, döndü arkasını; gitti. arkadaşlarıyla konuşa konuşa çıktı sınıftan. bakaka kaldım öylece.
ben ise kitabın sadece hak eden insalara verilecek kadar değerli bir armağan olduğunu anlamıştım.
çok yönlü bir sanatçıdır. eleştirmen, gazeteci , politikacı, ozan ve edebiyatçı. sanatçı tanımı yapılıp altına örnek olarak verilebilecek isimdir. türk aydınıdır.
özgürlükçü ve kemalisttir. klavye miliyetçiliği yapan, bilgisayar başında ahkam kesen, birçok milliyetçiden(!) de daha milliyetçidir.
boşa harcanan para değildir. dünyanın her yerinde ülkeler ulusal bayramlarını gösterişli kutlarlar. bu kutlamalar bir yerde devletin gücünü de temsil eder. nasıl bir düğün, eğlence ailenin büyüklüğü temsil ediyorsa bu da devleti temsil eder.
ince düşünülmüş günün anlamına yakışan resimdir. büyük olmuş küçük olmuş, boyutlara takılmamak gerek.sonuç olarak resim büyüyünce atatürkçülük ve vatan sevgisi büyümüyor.
türkiyede olan durumdur. 81 bin civarında cami varken 67 bin civarında okul vardır. türkiyede 80 bin civarında doktor varken 92 bin civarında din görevlisi vardır. eğitim ve bilimle gelişebilecek bir toplumda olmaması gereken tablodur. bir çok devlet okulunda 1 öğretmen başına 40-50 öğrenci düşmektedir.
inançlı biri olarak camilerin olmasına karşı değilim ama sadece cuma namazlarında dolan diğer vakit namazlarda boş olan cami ihtiyacı okul kadar yoktur.
Eğitimde gelişmiş ülkelerden oldukça geriyiz. bunun sebebi eğitime ne kadar az önem verdiğimizdir.