gönderilen kitap kolisini apartmanın kapısına kadar getirip yukarı çıkarmayıp müşteri hizmetlerini aradığım zaman da biz adrese teslim ediyoruz diye mazeret uyduran, apartmanın önündeki kaldırımı adresim sanan, kurumsallıktan çok uzak, keyfi uygulamalarla ancak öküz taşımacılığı yapacağına inandığım kargo şirketi. Tüm şikayetlerim sonunda bağlandığım bölge müdürü bile evimin önündeki kaldırımı adresim sanıyor o derece.
öğretmenine okulda çalışan ilkokul mezunu hademeden daha az maaş vererek "sen işe yaramazsın herkes öğretmenlik yapar" demeye getiren hükümetin eğitimcilere attığı en büyük kazıktır. 10 yıllık iktidarı boyunca milli eğitim bakanlığına 1 tane bile eğitimci atamayarak aslında bu işi ne kadar ciddiye aldığı belli. yaptığı tek şey cemaatin kadrolaştığı kurumlara zam yapıp durmak.
olayların seni değiştirmesine izin ver, iyi olanı unut, deneylerini sev (çirkin bir çocuğun olursa, onu seveceğin gibi), kazaların değerini bil (yanlış cevap, farklı bir soruyu arayan doğru cevaptır),kendini olayların akışına bırak,senden başka birisinin lider olmasına izin ver, yavaşlayarak, hıza dönüşmeyi öğren (zamanın standart akışının dışına çık),kendi iyiliğine karşı bir tutuculuğa dönüşecekse, "cool" olma,aptalca sorular sor,geç saatlere kadar ayakta kal,kendini tekrarla,birisinin omuzlarında dur (yukarıdan bakınca manzara daha güzel),masanı toplama,yeni kelimeler üret,minimum malzemeyle yaratıcı olmayı dene,planlı yaşayarak kendine özgürlük alanları aç,kimseden borç alma,gezilere çık (ekranların ve pencerelerin ötesini de gör),daha hızlı hata yap,kır, bük, eğ, ez, çatlat, katla (hem malzemeler hem de ilişkiler için geçerlidir), mesafeli durduğun ya da reddettiğin insanlara en az bir tane açık kapı bırak,gül,etrafındaki insanlara pozitif enerji ver ve (buraya yeni bir prensip yaz)
kendilerine has yalıdan tutun özel korumalara kadar her türlü lüksü yaşayan, yeri geldiği zaman bir asistanın hatta ve hatta bir doçentin bile burnundan getirebilecek yetkilere sahip olan özellikle devlet üniversitesi rektörlerinin türkiyede estirdikleri terör durumudur.
ben ömrümde böyle sikik film görmedim. O ne biçim osmanlı arkadaş sanki victoria dönemi ingilteresini izliyorum kadınlar dekolteli bol elbiseli falan.ha bir de sahnenin birinde fatih halil paşa'ya "bana yeniçerilerin durumuyla ilgili rapor hazırla" diyor. yaw sen nasıl bir metin yazarısın arkadaş fatih'e rapor dedirtiyorsun. görende şirket müdürü fizibilite çalışması için emir veriyor sekreterine. ya herkes trt türkçesi konuşuyordu osmanlı'da 1400'lü yıllarda ve biz zır cahiliz ya da metin yazarı dayak yememiş...
ılımlı islam aşağı,ılımlı islam yukarı deyip,milyonlara hükmeden eğitim kurumları kurup biz eğitim cihadı yapıyoruz mantığına bürünen ama aslında 28 şubat sürecinde ne kadar cihad aşkıyla yanıp tutuştuklarını bir türlü göremediğim/gösteremeyen oluşum. dinlerarası diyalog temasıyla yola çıkarken aslında islam ülkelerinin işgal altında olduğu, yüzbinlerin katledildiği,tecavüze uğradığı bir dönemde "nasıl bir diyalog ki bu lan sürekli biz tecavüze uğruyoruz,öldürülüyoruz?" sorusunu dönüp kendine soramayan bir oluşum. Zaten cemaatin kanaat önderinin tüm tecavüzlerin,yıkımların sebebi olan bir ülkeden emir vermesi de ayrı bir tartışma konusu.