Evrensel Bilgi Uygulama ve Araştırma Derneği'nin Denizli'de yaşayan başkanı, muhterem bir dayımızmış kendisi. Facebook sayfası çoğacayip, uzaylılarla maceralarıysa fantastik. Yürü üstad.
Renkli teletabilerin anlayamayacagi kadar sevdigimiz adam. Tabi kendileri 3 ayda bir basganlarinin uygun gordugu bi italyan ya da aziz tanrilarinin uygun gordugu tapılacak bi masa ıle ugrasıyorlar. Yazık lan.
Liverpool'dan 8 yedikten üç beş gün sonra inönü'de haykırdığımız beste. Sivas maçıydı yanlış hatırlamıyorsam ve kapalıda insanlar ağlıyordu söylerken, unutmam mümkün değil.
işleri güçleri vardır, bazı troller gibi en çok kitleye hitap eden iki sözlükte üşenmeden X takımın başlığına tecavüz etmezler. Hatta galatasaray, fenerbahçe falan siklerinde değildir. Adildirler, rakip takım için inönü'de verilen yanlış kırmızı karta "eyyamcı hakem" diye tepki koyarlar. Halkçıdırlar çünkü Beşiktaş semtinin kültürüyle yoğrulmuşlardır. Hayata soldan bakarlar, sol yanım beşiktaşım derler. Kısaca sıkıntı verirler genç, yerlerinde durmazlar. Sürüye uyacak adamlar değildir bunlar. O yüzden yormayın kendinizi, bu ülkede beşiktaş diye bir semt ve takım oldukça her zaman haksızlığa hooopp dur bakalım diyen olacak.
Bazı şerefsizlerin ölümünü sadece propaganda aracı olarak gördüğünü ortaya çıkaran bir can. 35 yaşında ulan, evli hayalleri var adamın. Suriye'de kimyasal kullanılıyor diye götünü yırtan devlet büyükleriniz gözünüzün önünde kimyasalla insanları öldürüyor. Biraz insan olun lan, azıcık vicdanınız olsun. Etrafımın sizin gibi insanlarla dolu olduğu gerçeği cidden çok korkutuyor artık.
Mini mini badem bıyıklı sıfatsızların iddiasının aksine para için hiç bir şey yapmayan oluşumdur. Bu oluşuma grup diyen gerizekalının iqsu tartışılmalıdır hatta. Lideri yoktur mesela, reis falan mümkün değildir zaten. Abilerimiz vardır, saygı duyulur ancak onlar yanlış yaptığında en ağır tepkiyi yine çarşı verir. O yüzden deriz; çarşı kendine de karşı diye.
Hayatları bir reisin veya başkanın altında ezilerek geçmiş mallar bunu anlayamaz tabi. Yalnız o mallara dahi bir tavsiyem var. Cem Yakışkan abimiz dünyanın en güzel insanıdır. Eğer 2 gr insanlığınız kaldıysa yüreğinizde; gidin konuşun o adamla. Asla sizi reddetmez, asla sizin o sikimin mafyası tribün liderleriniz gibi davranmaz.
insan gibi konuşmak isteyen hiç kimse çarşıda terso yememiştir. Rahat olun.
Efsane bir maçın hakkı olarak efsane bir tezahürat yaratmıştır. Yalnız o tezahürat maalesef çoğu Beşiktaş taraftarı tarafından yanlış bilinmekte ve hatta inönü'de dahi yanlış söylenmektedir. Tezahüratın aslı budur;
Girişimiz olay (Çarşı'nın Kadıköy'e vapurla çıkartma yapması)
Çıkışımız kolay (Burası Kadıköy burdan çıkış yok tezahüratına ithafen)
Tezahüratın bestesi zaten 20 yıldır kullanılıyor, güftenin en çarpıcı yeri sana değer adlı şarkıdan alıntı. Sonra vay efendim tribün tarihinin en iyi bestesiymiş.
Beşiktaş formasıyla attığı ilk golde topu eliyle düzeltmişti. Daha sonra baktık kendini yere atmalar, saçma sapan hareketler yapıyor; bir daha aramız düzelmedi. Yolladık mutlu olduk.
Futbolculuğunu geçersek ben bu adamı çok iyi tanıyorum. Aynı şehirde büyüdük, aynı takımın alt yapısında oynadık, benim çok yakın bir arkadaşımla beraberdi senelerce. Hatta düğünden bir gece önce ayrıldılar kızla. Mesela o kıza yaptıkları yenilecek yutulacak şeyler değil ama onları burada yazıp terbiyesizlik yapacak halim yok.
Huylu huyundan vazgeçmeyeceği için bu adama da kızamıyorum ben artık. işin kötü tarafı mükemmel yetenekli olmasına rağmen bu adam futbol hayatı bittiğinde Arif Erdem'den fazla bir muamele görmeyecek. Yazık.
Yalnız tek bir konuda takdir ediyorum kendisini. Beşiktaş'a transfer olduğu sene Antalya Cece'de çok ağır içiyordu, bu sene Antalya Balıkevinde sadece kola içti. Offseasonda olmasına rağmen. Pabucun pahalı olduğunu anlamış.
2 sene önce YD denen yavşak yüzünden tüm yazını Akatlar'da antrenman yaparak geçirdi. Daha sonra o günlerden bahsederken ''depresyona girmiştim.'' dedi doğal olarak. Öyle bir yazın ardından (bkz: Beşiktaş Milangaz) ile tam tamına 4 kupa kaldırdı bu adam. Hem de dağınık ve güvenilmez bir basketbolcuyken, Türkiye Kupası MVP'si oldu; diğer tüm maçlarda çok kritik katkılar verdi takımına. O da yetmezmiş gibi geçtiğimiz yaz boyunca milli takımda inanılmaz işler yaptı. Dış atışını geliştirdi, iyi olan savunmasını da bir üst seviyeye çekti.
Yalnız benim bahsetmek istediğim çok farklı bir şey. Bu adam inanılmaz dobra. Kendisi için ne doğruysa, ne düşünüyorsa cayır cayır söylüyor kamera karşısında. Bugün de Lietuvas Rytas maçından sonra doğruları söyledi, hiç çekinmedi. ''Biz bu maçta elimizden gelen her şeyi yapmak zorundaydık çünkü diğer takımlara ve basketbola saygısızlık olurdu bıraksaydık.'' dedi. ''Ne taraftarımız ne de NTVSpor bu maçı ciddiye almamış, tribünler boştu siz de jimmy jiblerinizi bile getirmemişsiniz.'' dedi.
Ben bir Beşiktaşlı olarak ekran başında yerin dibine girdim bu maça gitmediğim için. Ancak aynı zamanda böyle bir sporcuya sahip olduğumuz için de sevindim ne yalan söyleyeyim.
Çok büyük adamsın lan Serhat. Hani bu ay Beşiktaş dergisine ''Beşiktaşlı Serhat'' olarak anılmak istiyorum demişsin ya. Senden daha fazla hakeden yok o sıfatı şu anda. Yollarımız ayrılmasın kardeşim.
Türk tribün tarihine geçmiş, kahpece katledilmiş gencecik insan.
Derdim fanatiklik değil inanın. Beşiktaş, Fenerbahçe yahut Galatasaray tamamen yan etken oluyor böyle bir trajedide. Yahu siz nasıl insanlarsınız ? Kadıköy'ü basıp yoldan geçen taksilere tekme atan Beşiktaşlı nasıl bir insansın sen ? Kadıköy'de tek başına Beşiktaş formasıyla dolaşan birine 10 kişi dalan Fenerbahçeli nasıl bir insansın ? 30 yaşında gencecik bir adamı öldüren Galatasaraylı sen insan mısın ? (bkz: sebahattin şirin)
Ben deplasmanlara giden, inönü'yü evi belleyen bir Beşiktaşlıyım. Yeri gelirse kavga da ederim, hiç düşünmem. Ancak her şeyin bir raconu vardır. Erkek adam çıkar ya dayak atar ya da yer. Olayın içine kesici alet, sopa, karşındakinin canına kastedecek herhangi bir eylem katamazsın abicim. Nasıl insanlarsınız anlamıyorum gerçekten.
Ruhun şad olsun diyeceğim abi ama inan değişen hiç bir şey yok. Seni de senede bir kere hatırlayıp, kendimizi tatmin ediyoruz maalesef.
Madem 15 gün sonra kıyamet kopacak, tekrar izleyip güldüğüm taraftardır. Çok böyyük taraftardır, bukalemun karşıtıdır, tüm evropa onlara komplo teorisi hazırlar, kimse sevmez onları. Haksızlığa karşı tek tabancadır onlar, hep ezilmişlerdir.
''Leave Fenerbahçe alone.'' diye bağırmaya gidiyorum terasa, taam mı ?
Hayatımda gördüğüm en ezik adam. Adam demeye dahi bin şahit ister gerçi.
Ulan herif kedisinin fotoğrafını paylaşan bir gazeteciye ''Kedini mi sikiyon laa eki eki'' tarzı tweet atıp, daha sonra utanmadan o tweeti paylaşıp; destek dilenen bir * troll. Troll ne demek onu da anlayamamış ki dangalak.
Dün Ece Gürsel'i trollemişler. Bir de tarihi trolleme diye lanse ettiler yaptıklarını ama bildiğin liseli muhabbeti. Ece bunları trollemiş hatta.
Bu herifi takip eden kim varsa gerizekalıdır benim için.
ağzım dolu dolu söyleyebildiğim kelimenin sahibi. küçüğüm benim.
tamam biliyorum, seni çok üzdüm. 5 sene boyunca nefretle aşkı, aynı kazanda karıştırdık. Evet, çok zorladık bazı şeyleri ama hala benim için çok değerlisin lan. Tuttuğum hiç bir el, öptüğüm hiç bir dudak bana aynı tadı vermiyor be güzel çocuk.
Biliyorum ben istedim ayrılmayı ama; mutlu ol bari ya. olur mu ?
Beşiktaş tribünlerinin asla küfretmediği futbolcu. Tümer Metin'e edilmedik küfür kalmadı diyenler fena yanılıyorlar. Eğer ortada edilmiş bir küfür varsa o da Tümer Metin tarafından, Fenerbahçe'ye edilmiştir.
Beşiktaş tribünlerinin Tümer'e yaptığı besteler şunlardır:
Gitsen ne fark eder, kalsan ne fark eder;
Aldığın dolarlar elbet bir gün biter.
Beşiktaş Çarşı'sı, erkeğe küfreder.
işte sen bu kadar zavallısın Tümer.
edit: Vay arkadaş. Şu yazıda bir tane subjektif görüş yok. Olan biten neyse onu yazdım, kendi yorumumu bile katmadım ama hala kötülüyorsunuz. Devam edin ne diyeyim yani.
beşiktaş'tan fenerbahçe'ye transfer olduğu gün beni hüngür hüngür ağlatan futbolcu. O sene inönü'de ''Gitsen ne fark eder ?'' ve ''Pembe tezkere'' tezahüratlarına avazım çıktığı kadar destek olmuştum. Son zamanlarda çıkıp, o bestelerin nasıl koyduğunu falan anlatıyor programlarda.
Tümer'im, pembe tezkerelim; biz seni çok sevmiştik. Sen de ''Beşiktaş'tan başka hiç bir takımda oynamam.'' demiştin canlı yayında. Biz sana güvenmiştik. Şu saatten sonra götünü yırtsan değer kazanamıyorsun gözümüzde. Oysa o kadar istiyorum ki seni yine sevmeyi.
Yardımına ihtiyacım olan tayfadır an itibariyle. O kadar moralim bozuk, o kadar sinirliyim. 4 senedir birlikte olduğu sevgilisinden ayrılan varsa daha iyi anlayabilir beni hatta.
Yaptığı harf hatalarına takılmadığım şahsiyet. Ancak Kanal D isimli, bu ülkenin en çok izlenen kanalının ekran yüzü olarak; dahi anlamına gelen -de yi ayırmayı bilmediğini görmek acıtıyor insanı. Yazık yahu.
Beşiktaş bir tanedir, kardeşi yoktur. Beşiktaş'ın kardeşi olduğunu düşünen yahut Beşiktaş aşkıyla beraber kalbine ufacık da olsa renkli takım sempatisi sokanlar bir zahmet bıraksınlar bu işi.
Beşiktaşlı olmak göt ister. Ciddi söylüyorum lan.
Beşiktaşlı olmak zordur bilader.
Kalbinde siyah & beyaz harici bir renge yer varsa lütfen bırak bu işi.
Gecenin yarısı sıcacık yatağımızı bırakıp geldik her şeyi senin uğruna, düştük yollara ne şampiyonluk ne kupa sadece sensin aklımda seni sevdik biz acılarınla. *
ikizler erkeği mükemmel falan değildir, öyle görünmek için kıçını yırtar. ikizler erkeğinin en korktuğu şey güçsüz görünmektir. Burnu bokun içinde bile olsa size bunu hissettirmez.
ikizler erkeği aklıyla boğuşur sürekli. Bazen doğru olduğunu bildiği şeyleri bile karşısındakine inat yapmaz. Her şeyin farkında olmasına rağmen yanlışı icra eder. Bu esnada ne dostları ne de sevgilisi O'nu yolundan çevirebilir. inatçıdır.
Dünyanın O'nun etrafında döndüğünü düşünür. O yoksa dünyanın da bir manası yoktur. Haksız mı ?
ikizler erkeği kadınları sever. Çok sever hem de. Ancak ikizler erkeği yavşak ilişkilerden çok çabuk sıkılır aynı zamanda. O yüzden kendisini sıkmayan, özgüveni yerinde ve en en en önemlisi iki sohbet ettiğinde saçmalamayan bir kadın arar.
ikizler erkeği size ''Eritre'de deprem olmuş ya'' dediğinde; siz ''Ay ben de çok severim o tatlıyı, böğürtlenlisi daha güzel oluyoeaaa'' derseniz, gelip ağlarsınız bu başlıkta.
Sonuç olarak ikizler erkeği düşüncesizdir, benmerkezcidir ancak aşık olduğu kadına sadık kalabilen bir türdür. Bunu beceremeyen dişi arkadaşlar bok atmasın lütfen.
Felaketime çok az kaldı. Ben buna kendimi hazırlayacağıma, iyice yüzsüzleşmeye verdim kendimi. Beynim, kurulmuş gibi bahaneler üretmeye başladı. işin kötüsü ben yanlış olduğunu bilmeme rağmen beynimin ürettiği bahanelere inanmaya başladım. Bu yaz sonum olabilir.
Masa başı olaylarında çığır açmış, gönderdiği teşvik primleri (Doğan marka araba) bizzat alanlar tarafından (Malatyaspor - Bünyamin - Telegol) itiraf edilmiş bir camiaya mensup olmayan havutçu'nun göreve getirilmesi olayı. Futbol takımı yönetimlerinde yaşanabilen durumlar bunlar. Doğru veya yanlış olduğunu 1 ay sonra anlayacağız.
Edit: insan olanın yüzü biraz kızarır ama yüz değil, keçe mübarek. Anneannem ''ar namus tertemiz'' derdi zamanında. Galatasaray'lı ergenler için bire bir.
SVG konusunda rezil olmasından sonra an itibariyle New York Knicks'e karşı 22 dakikada 0/2 şut, 0 sayı, 5 ribaund, 5 top kaybı, 4 faul istatistikleriyle oynamaktadır.
Karakteri hakkında bilgi sahibi olun diye şeyettim.