götü yiyorsa 50 bin er fenerlinin arasında da aynı hareketi yapmasını ve sonrasında başına gelebilecekleri götümüzle gülerek izlemek istediğimiz bağğğyan.
her annenin, kaç yaşına gelirse gelsin çocuğunun hala onun çocuğu olduğu gerçeğini değiştirmemesi durumu.
büyütemedi daha gözünde.
hala sırtım terli, hala terliyken su içmek yasak, hala terliksiz dolaşmak haram, hala "akşam ezanı okundu eve gel", hala "kuzucuk", hala karşıdan karşıya geçerken elimden tutmalar falan.
anne, yaşım 27. hatta o bile bitti de çaktırmıyorum.
belki de sen yaşlanıyorsun artık. sen hastalandın da toparla diye şimdi ben senin sırtına bez koyuyorum. sen terleme diye "evi bok götürsün boşver, yasak sana temizlik" diyorum. ayakların üşümesin diye yün çoraplar alıyorum, giymediğinde kızıyorum, ellerimle giydiriyorum.
şimdi sen benim kuzumsun, şimdi sana araba çarptığı o günden beri karşıdan karşıya geçerken elimi tutuyorsun.
şimdi sen benim kızımsın, ben senin gözünde büyütemediğin annenim.
canımsın.
tam bir pislik.
yirmiliği falan kalmamış, 30'una merdiven dayamış koca koca adamları/kadınları ağlatır, inletir, amına koyar.
çeneni açamazsın, kulağının ağrısından duramazsın, boynunu kıpırdatamazsın.
hayatından bezdirir.
aldırsan bi dert, aldırmasan ayrı bi dert.
gereksiz bi çıkıntı olmasına rağmen bu kadar işkenceyi şu bünyeye yaşatıyor olması da ayrı trajikomik yanı.
kısacası; belamı verdin, allah da seninkini versin pis yirmilik, otuzluk, kırklık, ellilik.
daha cümle kurmayı beceremeyen yazarın, işsizlere olan yakarışıdır.
muhtemelen kendisi de işsiz olduğu için kendisine kulp bulmaya çalışmakta, olaya trajikomik taraftan bakmaktadır.
o genç arkadaş çalışmaz.
o genç arkadaş 4 yıllık emeğinin karşılığında; teklif edilen 630 liralık maaşa, bilmem ne danışmanlığı adı altında tuvalet temizlemeye, etraf düzenlemeye, dosya arşivlemeye karşı koyar.
o genç arkadaş lise mezunlarıyla aynı statüde çalışmaya, gecesinin gündüzüne karışmasına karşın emeğinin karşılığını alamamasına, telefonun ucundaki yüzlerce angutun kendisini köleymişçesine görüp hayvan gibi bağırmasına/küfür etmesine, iş görüşmesinde karşısında ik müdürü etiketli çoğu bakımlı 30 yaş civarındaki kadınların dalga unsuru olmasına karşı koyar, isyan eder.
o genç arkadaş işsizdir. babasından para istemeye utanır. yeri geldiğinde 1 ay dışarı çıkmaz. babası da kendisine harçlık vermeye utandığı için anneyi araya koyar.
o genç arkadaş, arkadaşlarıyla görüşemez.
o genç arkadaş, artık asosyal olmuştur.
evet, şimdi soruyorum; o genç arkadaş senden ne kadar pişkin?
dinlemeye başlarsınız, klarnet sesiyle bi irkilirsiniz; "nerden bulur bu insanlar ben mutsuzken gülünecek şeyleri" cümlesi ile yüzünüze tokadın yapıştığını hissedersiniz.
niye böyle şeyler yapıyorsun adamım? dertliyiz evet, daha da dertlendirip ağzımıza sıçmalar neden?
- oğuz ne diyosun sen? ben öneri seviyorum diyorum. ay sen de beni seviyomuşsun napıcaz şimdi?
- Tren! yani ben çufçufluyum. 6'ya bas hugo sağa gider. bakalım ailesini kurtarabilcek mi? 4'e bastın mı sola gider. sol açık mühim. hocam ibrahimle yürümez o iş hocam. demedim mi demediiiim mii gönül sana söylemedim miiii? benim kafa gitti filiz.
- oğuz beni çok korkutuyorsun
- korkma ben varım
- filiz ben sıçmaya gidiyorum, hemen gelicem... ne dedim ben ya? sıçmak mı dedim? allah allah onu ben düşündüm ya. hayatta da öyle şeyler söylemem haa. bi lavaboya gidiyim ben ya.
olmayan çökertmedir. id değişmediği sürece herkesin her istediği sitenin linkinde rahatlıkla yapabileceği bir değişimdir. bir yerlerde birileri yaymadığı sürece de kişi değişip değişip anca kendini eyleyecektir. alttaki linki de oraya yazmasam siz benim linki değiştiğimi anlamayacaktınız bile.
2007 yılında geçirmiş olduğu kalp krizi sonrası sağlık sorunları yaşayan ve 2008 yılının başında sol tarafının felç olmasından sonra aynı yılın sonlarına doğu ikinci kez felç geçiren ve bir daha iflah olmayıp dün hayatını kaybeden rapper.
bir sonraki akşam mesaiye kaldığında bir daha gerçekleşmeyecek olan hadisedir. ha fesat düşünecek olursak belki sürekli yaşanacak bir olay da olabilir.
--spoiler--
barış : öööff yeter anneanne ya sıra bende!
Salıncakta sallanan anneanne : say çocuğum say. 100'e kadar say o zaman inerim.
barış : 100'e kadar saymayı bilmiyorum anneanne
--spoiler--
zamanında yok doritos sağlıksız yok kola sağlıksız yok bilmem ne olmaz diyip şenliklere alınacak sponsorlara karışan tıpçılar yüzünden bütün şenlik haftasının içine edilen kou 2005 bahar şenliğinden daha iyi olacağı kesin olan şenliktir. alkol sponsorlarına izin verilmediğinden içeriye alkol sokulmasına bir kontrol getirilmediği gibi, içerdeki alkol tüketiminin de kontrolü sağlanamamıştır. çıkan onca kavga sonucunda bir jandarmanın yaralanması ile sonuçlanmış bir şenlik görmüş geçirmiştir o üniversitede okuyan şenlikçi bünyeler. o yüzden 2 gün olsun ama sizin olsun gençler!
bazı şeylerin parayla değil yürekle olduğunu bir kez daha gösteren maçtır. fenerbahçenin parasına ve yüreğine imrenenler; transfer için her yeri ipotekler parayı bulursun ama yüreği asla.
mart'ta vizyona girecek olan bir tolga örnek filmi.
kaan (nejat işler) ve mete ( yiğit özşener) adlı iki karakterin yaptığı bir radyo programı ile değişen hayatların ve gelişen olayların anlatıldığı "pompa" üzerine bir film.
--fragmandan--
ben çok yalnızım ya
-------
zincirlerimizden başka kaybedeceğimiz bir şey yok.
-------
iyi geceler sayın dinleyen, sizinle yatmış mıydık?
-------
geç gelicem demişken, geçen gün erken geldim
-------
- adın neydi senin?
- göt!
-------
-kaybedenler kulübüne üye olucaz
- ne kulübü laann?
yılların eskitemediği şarkı. insanı alıp 10 sene evveline götürüyor. ilk kez aşık olmanın heyecanı kaplıyor insanın içini. yeniden dönülse ya o yıllara.
* çocukken çikolata aşırmak için küçük kardeşi televizyon dolabı üzerine tırmandırmak ve aşağıdan elle dolap desteklenirken el çekildiği anda dolabın altında kalmak
* pinokyo bisikletle yokuş aşağı pedal çevirerek inildiğinde, yokuş sonunda delik deşik yolda sarsıntıyla ilerlerken viraj alınamayınca incir ağacına çarpmak ve pinokyo bisikletin ortasındaki kolun açılarak katlanması ile bisikletin arasında kalmak. o dönemler ne kadar sıska olunduğu ise bisikletin jantları arasına giren kürdan bacaktan anlaşılır.
* kafanın balkon demirleri arasında sıkışıp kalması. ( 1 değil 10 değil...)
* gidilen bir piknikte bir çeşme etrafında koştururken çeşmenin yalağına düşmek. boğulma tehlikesi atlatmak. (bkz: bir kaşık suda boğulmak)
* kapsül hapı yutmayı beceremeyip bir de öyle boğulma tehlikesi atlatmak
* kafaya kereste düşmesi
* anneannenin gününde kalabalıktan kaçıp saklanırken koltuk arkasındaki prize parmak sokmak suretiyle çarpılmak. (ilk küfürümü o gün ettiğim yönünde bir rivayet var. nerden öğrendimse prizin annesine hitaben bişi yapıyım demişim.)