Son 3 gündür, günde 10 kez mail atıp adeta taciz ederek siteye girmeye zorlayan sosyal medya temsilcilerine sahip site. iş aramıyorum kardeşim, atmayın şu maili ya. Ayrıca çıkamıyorsunuz da gönderim listesinden. Allah kurtarsın.
Saçma gelen zorunluluktur. Yaşlılara, büyüklere saygı. Ne için? Sizden bir kaç yıl önce doğmuş olduğu için. Bir insan saygıyı kendisi hak etmez mi? Şimdiki yaşlılarımız ne yapmış? Hangi savaşta gazilik ünvanı almış, hangi savaşın hangi cephesinde eli silah tutmuş (terörle mücadelede görev alan, kıbrıs harekatına katılanlar hariç), hangi savaşta kurşun yemiş? Bu ülkeye hangi kimyasal bileşiği, hangi teknolojik ürünü kazandırmış? Hangi bilimsel çalışmayı yapıp devleti yükseltmiş? Göreceli olarak değişse de, her insanın kişiliğine duyulması gereken saygının dışında, bir insana sadece yaşından dolayı saygıda bulunmak akıl karı değildir.
Ankara ve Kayseride iki binası bulunan sözde hastanemsi ticarethane. Bakın devlet hastanesi ilgisiz, vasat olabilir. Ama buraya gideceğinize, gidin devlet hastanesinde sürünün kardeşim. En azından birisi size bakar, ilgilenir. En azından ilgisiz kalındığında şikayet ederseniz, kendinize muhattap bulursunuz. Burası size hasta değil, müşteri gözüyle bakar. Katkı payının haricinde, yasak olmasına rağmen sizden tetkik ücreti isterler. Tüm bunların üzerine, tanı olarak lif ezilmesi kararı verip size istirahat edin, ayağınızın üzerine basmayın derler. Çalışan olduğunuzu söyleyince de, istirahat vermeyerek kendileriyle çelişirler. Uzak durun. Gitmeyin.
Molada her haltın pahalı olduğu dinlenme tesisini bir şey almadığı halde karış karış gezerek otobüse bir kaç dakika geciken ablalar, koltuğu 70-80 derece yatırıp bunun hakkı olduğunu sanan çomar dayılar ve arkalarda koridor tarafındaki koltuğunu en ön cam kenarıyla değiştirmek için ısrar eden hanzolar bu listenin başını çekmektedir.
Sene 2005 yılı Ağustos ayı. Yaz tatilinde, ailemin ısrarları sonucu bir tezgahta günlük 2ytl'ye sebze meyve satan amcaya yardımcı oluyorum. Minik bir kamyonetle, cami önü, ilçe çarşısı gibi mekanlarda duruyoruz. Bir gün, yine bir caminin önünde satış yaparken ustam camiye gitmiş, tezgahı çok güvendiği bana bırakmıştı. ilçede olduğumuz için, o zamanlar jandarma bölgesindeyiz, bir jandarma devriye aracı geldi ve tezgahın önünde durdu. Transit minibüsten inen iri yarı, babayiğit bir "komutan" meyve almak istediklerini söyledi. 1 kilogram şeftali tarttım, parasını uzattı, "almayacağım, benden olsun." dedim. ısrarla para vermeye çalışmasına rağmen ısrarla almadım. en sonunda pes etti, yanağımı sıktı, asker abilerin gülümsemeleri ile araca binerek yola devam etti.
Namaz bitmiş, cemaat dağılmış, ustam gelmişti. Yalan söyleyemezdim, hem kötü bir şeyde yapmamıştımki, onlar askerdi. Durumu olduğu gibi anlattım. Hiç beklemediğim bir şekilde, mal sahibi olan ustam hiçbir kızgınlık belirtisi göstermeden yaptığımın doğru olduğunu, onların canı olmasa bizlerin bu satışı yapamayacağını, mal sahibi olamayacağını anlattı. 4.sınıf öğrencisiyim sonuçta, çok yaş bir ağaç olmasamda, bir çınar ağacıda değilim.
Derken, eylül ayı geldi, tezgahtaki işimden ayrıldım ve okula başladım. Bir gün geldiğimde cüzdanımın yanımda olmadığını gördüm. Aradım, taradım, bakmadığım yer kalmadı ama, yoktu. Kimliğim, otobüs biletlerim, harçlığım hepsi ondaydı. Yaz boyu çalışarak biriktirdiğim 100 liram kayıptı. Ebeveynlerim çalışıyor olduğundan aklıma ilk gelen jandarma karakoluna gitmek oldu. Tahminen 250 metre uzaklıktaki karakola, koşa koşa gittim. Kısa bacaklarımla o yol benim için bitmek bilmiyordu. Karakoldan içeri girmeden, gördüğüm ilk nöbetçi asker abiden yardım istedim. Beni komutanın odasına götürmeyi teklif etti. Hiç tahmin etmezken, yazın tezgahta beni seven, nasihat veren o komutan abi yine karşımdaydı. "Otur adamım." dedi ve, "oğlum bize iki çay getirin." diye devam etti. Heyecanla yaşadığım olayı anlattım, güldü. Bu sırada çaylarımızı içiyor, hemde konuşmaya devam ediyorduk. "Mehmetçik" diye seslendi dışarıya, "arabayı hazırlayın!". Gidiyoruz dedi, ve karakoldan ayrıldık. Gittiğimiz yer, mahalle muhtarının dükkanıydı. içeri girdik, selamlaşmalar vs. konudan bahsettik.
Meğer cüzdanım, bir amca tarafından bulunmuş ve içindekilere dokunulmadan muhtar amcaya teslim edilmiş. Sevinçten havalara uçuyordum resmen. Kısa bir görüşme faslından sonra tekrar yola koyulduk. Asker abilerim eve bırakacaktı. Sevmiştim, içimden "bir gün bende asker olacağım." demiştim. Eve dönüş yolunda, kimlik kaybetmenin başıma neler getirebileceğinden, sorun yaşamamam için sahip çıkmam gerektiğinden bahsettik. Minibüs evin dışında durdu, teşekkür ederek indim ve ben eve girene kadar o minibüs orada beni izledi, sonra karakola döndü.
Bir daha karşılaşamadım komutan abimle. Üzerinden neredeyse 11 yıl geçti, merak ediyorum, şimdi nerede, nasıl? Bir hainin kurşunuyla şehit mi düştü, yoksa bir hainin yerleştirdiği bombanın patlamasıyla uzuvlarını mı kaybetti. Düşündükçe, üzülüyor, merak ediyorum. Yaşadığım bu kısacık anı bile, komutan abiye zarar gelmesinden beni bu kadar korkutuyorsa, kim bilir ailesi neler düşünüyordur?
Ülke genelinde yaşanan en büyük bugdur diyor altına imzamı atıyorum. Adamlar davasına o kadar inanmıyorki, "zaten kürdistanın kurulacağı yok, bari memur olalım amk" diyip kpss sınavına giriyor. Hem devlete baş kaldıran pkkya destek veriyor hem davasına inanmıyor hemde baş kaldırdığı devletten iş bekliyor. Resmen komedi.
Karakter sınırına takılan, "vodafone müşteri hizmetlerinin ücretli hale gelmesi" olması gereken başlık.
Konuya gelirsek, evet, bundan böyle vodafone müşteri hizmetlerine "her yöne" dakikalarınızla erişemeyeceksiniz. hattınıza tanımlı dakika paketinizden değil, bakiyenizden dakikası 60 kuruş olarak düşecek. 5 dakika bağlanmak için geçtiğini, 5 dakikada sorunu çözmek için geçtiğini düşünürseniz, 10 dakikasına 6 lira verdiğiniz bir "müşteri hizmetleri" hattına sahip olacaksınız bundan böyle. Yarından tezi yok, hattımı türk telekoma taşıyarak soyguncu vodafone'dan ayrılıyorum.
Enstrümantal müziğe hayran olan beni, kendilerine hayran bırakmış, 3 efsaneden oluşan grup. Daha önce neden keşfetmedim diye kızıyorum kendime. Bağlama çalan abimiz Ahmet Koç, gitarist abimiz erdinç şenyaylar ve flütteki abimiz burhan bayarmış. Ömrünüz uzun olsun, siz çalın, biz dinleyelim.
Manisa valisinin, kırkağaç-soma yolundaki patlamaya yapmış olduğu yorum. Ülkeye bak amk. Vali çıkıp, yola döşenen eyp için "Basit, ufak iki patlama" diyebiliyor. Yemin ediyorum, tiyatro gibi ülke. ilgili habere buradan erişebilirsiniz.
"Sizler açtığınız başlıkta yanlış bir entry girerseniz, yazım ve imla hatası yaparsanız, düzeltirsiniz, biz ise o başlığa dahi yazmaz, yeni başlık açarız. Siz defterde yanlış yazınca silersiniz, biz yanlış yazarsak defter değiştiririz, eyvallah." cümlelerini ard arda sıralayan yazar eylemidir.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1005302/+
Görselde görüleceği üzere, sayılarının artmasından ötürü, şimdiden kendi dillerinde tabela istiyor onursuz, namussuz ırzı kırıklar. Şimdiden buna başladılarsa, ilerleyen zamanda bunları yakarak bile paçayı kurtaramayacağız.
Ankara 142.Ceylan filoya ait uçakların, bu gece yapacağı harekatta hainlerin tepesine tepesine vuracağı bombaların üzerine ordu mensubu kahramanlarımız tarafından yazılan mesaj. "Kınamıyoruz, vuruyoruz." Var olun.
Devlet tarafından izmir Dikili ilçesi Semih Tınay Anadolu Lisesi Kapalı Spor Salonunda barındırılan vatan haini, alçak mültecilerin isyan çıkarması ve akabinde okulun ve sınıfların tüm camlarını kırması olayıdır. Hayır, tepenize bombalar yağarken, esad bir yandan ışid bir yandan ananızı sikerken kaçıp bu topraklara gelip burada isyan çıkarmak ne haddinize? ilgili videoya linkten ulaşılabilir;
Daha öncede; hiç bir yarar sağlamadıkları devletten doğum için yardım, bedava sağlık ve bedava eğitim hizmeti talep eden bu yüzsüzlerin eylem videosuna da aşağıdaki linkten ulaşılabilir;
Bilmiyorum sadece bana mı öyle geliyor ama, internette gezindiğiniz de, X bahçesinden, y tarlasından, z çiftliğinden naturel satış yapan siteler görürsünüz. Televizyonlarda " domates tarlada 1 lira markette 7 lira, süt besicide 80 kuruş, raflarda 3 lira" diye isyan eden üreticileri görürsünüz. Ama sitelere girdiğinizde fiyatları görünce adeta kocaman bir hass...tir çekersiniz. Neden? 1 kilo naturel portakalın 12 TL, bir litre sütün 5 TL, 1 kilo naturel elmanın 10 TL olduğunu görürsünüz de ondan. Yahu kardeşim, ülkenin en çok elma üreten illerinden birinde ikamet ediyorum, 1 sınıf elma burada üretici tarafından 1 liraya satılıyor. Siteyi açtığınızda "kendi bahçemizden, kendi üretimimiz" demeyi biliyorsunuz, toptancıya 1 liraya verdiğiniz ürünü halka gelişine satıyorsunuz, sonuçta ne oluyor, yine halk zarar ediyor. Sizde haklısınız, vurun abalıya. El insaf, e birazda vicdan tabi.
Bilimum alışveriş sitelerinde ve facebook ikinci el sayfalarında ellerindeki ürünü satmaya çalışan, "gereksiz soru soranın kalbini kırarım", "boş konuşmayın" tarzı söylemlerle elindeki ürünü gerçekten satacağını sanan kişilerdir bunlar. Alacağınız ürün hakkında soru soramazsınız, sormayın, alın ve gidin kafasında düşünürler. Profillerinde kanayan gül, allahı seven 999.999.999 kişi arayan sayfaların paylaşımları olması muhtemeldir. Sizi gidi kırolar.
Doğrusu "yabancı uyruklu öğrencilere ücretsiz, kendi vatandaşı olan öğrenciye ücretli ulaşım" olması gereken, ama karakter sınırına takılan başlık.
Gerçekten gördüğümde çok şaşırıyorum, devlet için çalışan, vergi veren insanların çocuklarının okul ulaşımına her sene zam yapan, ama yabancı uyruklu asalaklara ücretsiz ulaşım sağlayan devleti anlamakta zorlanıyorum. Ulaşımda dikkat ederseniz, 20 kaleme yakın serbest geçiş hakkı olan grup var. 65 yaş üstü gezsin, sosyalleşsin diye yaptınız, anlıyorum. Engelli serbest, emniyet mensubu serbest, öğretmen indirimli, zabıta serbest, gazeteci-maliyeci serbest, e hadi bunuda anlıyorum, yabancı uyruklular ne alaka? Onu bunu bedava bindirmek, "öğrenci ülkesi türkiye eki eki eki" diye gezmek için bunları yapmanız, bunun maliyetini ise asgari ücretliye ve öğrenciye bindirmeniz... Vurun abalıya.
13 ocak 2016 tarihinde üniversite senatosunca yapılan duyuruda "barış için akademisyenler insiyatifi" adı verilen ucube bildirinin reddedilmesi olayıdır.
--spoiler--
Erciyes Üniversitesi’nden Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur
“Barış için Akademisyenler inisiyatifi” adıyla bir araya gelen Türkiye üniversitelerinden 1128, yurt dışından 356 akademisyenin imzasıyla “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı bir bildiri yayımlanmıştır. Bildiride, PKK terör örgütüne karşı meşru mücadele veren Devletimize en ağır ifadelerle saldırılmakta, güvenlik güçlerimiz Güneydoğu Anadolu Bölgemizde planlı ve kasıtlı kıyım yapmakla suçlanmaktadır. Fakat bazı il ve ilçelerimizde hendek kazarak kurtarılmış bölgeler yaratmaya çalışan ve masum insanlarımızın hayat hakkını elinden alan, devletin otoritesine ve güvenlik güçlerine karşı ağır silahlarla kanlı bir savaş yürüten PKK terör örgütünden tek kelimeyle söz edilmemektedir. Bunlar da yetmiyormuş gibi, tam bir müstemleke zihniyetiyle, uluslararası bağımsız gözlemcilerin bölgede gözlem ve raporlama yapması, bölücü terör örgütünün taleplerinin görüşülmesi için müzakere başlatılması istenmektedir.
Bilindiği gibi, aylardır ülkemizin bazı il ve ilçelerinde bölücü terör örgütü tarafından bir halk ayaklanması provası yapılmakta, ülkemizin birlik ve beraberliğine, milletimizin bölünmez bütünlüğüne karşı açıkça bir savaş yürütülmektedir. Bu haince saldırılarda güvenlik görevlilerimiz ve sivil vatandaşlarımız şehit olmaktadır. Bölge halkının bir bölümü terör örgütünün yarattığı baskı ve zulümden kaçarak ülkemizin başka şehirlerine göç etmek zorunda kalmaktadır.
Bu aşamada asıl yapılması gereken, ülkemizin terör örgütlerinden temizlenmesi, halkımızın özlemini duyduğu barış ve huzur ortamına bir an önce kavuşması, uzun yıllardır mağduriyetler yaşayan, yurdu yuvası yıkılan vatandaşlarımızın yaralarının bir an önce sarılması, sınırlarımız dışında devam eden ve ülkemizdeki terörü besleyen savaş halinin sona erdirilmesi için ulusal ve uluslararası düzeyde her türlü girişimde bulunulmasıdır.
Türkiye Cumhuriyetinin birliğine ve bütünlüğüne inanan, temel hak ve hürriyetlerin korunması mücadelesine sahip çıkan Erciyes Üniversitesi akademisyenleri olarak “Barış için Akademisyenler inisiyatifi”nin ortaya koyduğu “ihanet belgesi”ni reddettiğimizi, haksız yere devletimizi suçlayan, ülkemize uluslararası gözlemci davet eden ve terör örgütüyle müzakere isteyen bu zihniyete karşı olduğumuzu ifade etmek isteriz.
bundan bir kaç yıl sonra bu kalıba uyacağımı düşünüyorum. Evet mühendislik öğrencisiyim ve geriye dönüp baktığımda ve birde ileriye dönüp baktığımda hiçbir şey göremiyorum, gelecek karanlık. işte tamda bu yüzden, mühendislikte geçirdiğim yılları heba etmemek adına okulumu bitirmeyi ve ilerleyen zamanda hukukta akademik kariyer yapmayı planlıyorum. mühendislikte okuyanlar için söylüyorum; tünelin ucu gerçekten bombok bir yere çıkıyor.
edit: eksileyen ve aklı sıra dalga geçen yazarlar için (bkz: düşünce faşizmi)
Karakter kısıtlamasından ötürü anlaşılmaz olan, aslı "26 ekim 2015 rus ajanslarının Türkiyenin ışide yardım ettiği iddiası" olan başlık. Yakın zamanda gündeme bomba gibi düşecek, askeri bir istihbarat sitesinin/sayfasının iddiasıdır. Çarşı pazar karışacak.
Rus haber ajanslarına düşen bu haber NATO yuda bitirir.....!!
Ruslar DELiL KOYDU...!!
Türkiye den milli uçaklar la, 4 uçak ile Yemen e 500 ışid militanı gizlice nakledildi...
Bu işlem Ayın 26'sında yani dün gerçekleşti..
Bu zamanda bile ülkeyi savaş suçlarına taşımaktan çekinmeyen mustevliler, terörle mücadelede ise yetkisiziz ayaklarına yatıyorlar. ..
Bu ülke hiç bir zaman bu kadar ihanet görmedi..
Bile bile ülkeyi gömüyorlar, kaçan hırsızın, soyduğu yeri kundaklaması gibi. ..
edit: sayfa incelenecek olursa durumun ciddiyeti anlaşılabilir. haber fake haberler yayan balon sitelerden değil, bizzat askerlerin yönettiği askeri istihbarat sayfasından çıkmıştır.
Telefonumdan otomatik yönlendirme yapıldığını görüp telaşlandığım, daha sonra müşteri hizmetlerine sorduğumda Avea'nın arayanıbil gibi servislerde kullandığı servis numarası olduğunu öğrendiğim numara. Tüm avea abonelerinde varmış bu yönlendirme. Görenler telaşlanmasın.
--spoiler--
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, 15 Ekim 2015 Perşembe günü saat 19.00'da HABERTÜRK Tv'de Didem Aslan Yılmaz'ın konuğu olacaktır.
--spoiler--
uzun zamandır özlediğimiz, dik duruşlu ve samimi liderin katılacağı yayındır.
Kayseri merkezli, araç kiralama, tur hizmetleri ve otobüs kiralama hizmeti veren firma. Bu firmayı Kayseri ve çevresinde tek geçebilirim. Öncelikle otobüsleri bakımlı ve modeli yüksek, araç şoförleri ise oldukça kibar, eğitimli ve eğlenceli insanlar. Koltuk arkası tv bulunmayan araçları var ama ortama uyan, gençlerin ne istediğini bilen sürücülerle bunun bir önemi kalmıyor, aracına dokundurtmayan şoförler gibi değiller, müzik yayınını kendi telefonlarınızdan yapmanıza izin veriyorlar. Araçları eski püskü, döküntü araçlar değil, seyahat ettiğim aracın filonun en yaşlı aracı olduğunu duymuştum kaptandan, araç 2013 modeldi, yaş ortalamasını tahmin edebilirsiniz buradan. Çok uzatmadan, ne firmanın çalışanıyım ne de viral reklam olarak yazıyorum. Gerçekten tavsiye edilesi.
Hiç kimse Yeni Türkiyenin sabrını sınamasın. NATO'nun en güçlü ikinci ordusu Türkiyedir. Eğer tepemiz atarsa, Başkomutan Uzun Adam'la birlikte rusyanın altını üstüne getirmesini iyi biliriz. Bordo berelilerimiz var olm bizim.
Geçen senenin bu zamanı evde götüm buz tutarken bu sene usumeyi bırak terliyoruz. Sıcaklıklar hala 15 derece geceleri. Kişisel tahminim bu kış çok çetin geçmeyecek.
