kemal tebrizi'nin efsane filmi. perviz perestui kertenkele rolünde harikalar yarattığı filmin hikayesi , ilk defa 1955 ylında çekilip 1989 yılında Robert De Niro, Sean Penn, Demi Moore'lu kadro ile yeniden çekilen we are no angles filminden uyarlanmıştır fakat iki filmden de çok daha yoğun ve çok daha gerçek bir film ortaya çıkmıştır. (bkz: perviz perestui) kertenkele rıza rolü ile döktürmüştür. kısacası izleyin izlettirin efendim. eyyorlamam bu kadar
Eger gercekten klasik gitar calmak istiyorsanız iyi bir klasik gitar alin .Klasikle baslayım sonra elektro veya akustike geçerim düşüncesindeyseniz hiç klasik gitar almayın.
en saf , en gerçek duyguları,en basit ve temiz yöntemle beyaz perdeye aktaran yönetmen. iyi filmin yalnızca dev bütçelerle yapılmayacağını tüm dünyaya göstermiş güzel adam. güzel hikaye, iyi oyunculuklar ve samimiyet.
ayrıca bana hep johan cruyff'un "futbol basit bir oyundur zor olan basit oynamaktır." sözünü anımsatır
iş dolayısı ile iki senedir ikamet ettiğim istanbul'un batı tarafındaki son ilçesi. toplu taşıma ile istanbula ulaşımı biraz daha kolaylaştırılırsa ciddi bir cazibe merkezi olabileceğini düşünüyorum. bilhassa yaz akşamları dışarı çıkması güzel bir yer.
Kuyu diyorum Yusuf çıkıyor, elma deyince sen
ideolojiler kaybederken yüksek sesle bekliyoruz, farkındayız dünya hali, ey ahali!
Akşamüstlerine çökmüş kederlere siperlenirken binlerce kez yenilmiş çocuklar
Evinize dönün çağrısı kadar, yoksulluk da modadır bundan böyle her mevsim
Bir filmde görmüştüm; çocuktur en yakını Allah’ın ve tüm köşe başları tutulmuştur
Mecazdan başka her şey susuyor, burda şiir söylenmiştir, kafiyelerde çokça Filistin!
Kuyu diyorum Yusuf çıkıyor, elma deyince sen
Sağ çıkılmaz dublörün öldürüldüğü hiçbir filmden
Susmayı öğrenemedik, konuşmak yüzyıldır en modern ayin
Makaslanan kırmızı kurdeleler kadar umursanmaz rüyaya hayretim
Ne çok efkârlardan geçiyoruz, ne de çok söylüyor şairleri dünya
Yol mürşid’tir yürüyene, dünyanın diline pranga vurmak da öyle!
Kuyu diyorum Yusuf çıkıyor, elma deyince sen
Görgü şahitlerini hiç sevmedik ve piyango biletlerini
Bir ‘ah’ kadar acemiydi bu törenler yağmurların hatrına suskun
Ellerimize gökyüzünü doldurup beklesek de, kalbimiz kuyu.
Rüyalara söz geçmiyor, gitmiyor başımızdan gömleğimizde kasten süslü dünya
-Müsait bir ölümde inememek gibiyiz-
Uyu diyorum aklım çıkıyor, elma deyince sen
insan’ın dehşetine nasıl da yeniliyor merhamet!
Kısmet her zaman en güzel ihtimal ve mürşid’tir düşene kuyu
Ölmek de bir ipucudur, sızlayıp dururken içimizde Kenan
Bu gömlek neresinden yırtılırsa orası zindandır artık!
Kimsesiziz nasılsa o kuşların kalbinde,