yerli malı url kısaltma servisi, bir nevi "türk işi bit.ly".
şu adreste ikamet ediyor:
http://minb.in
qr kod desteği ve mobil servisiyle akıllı telefonları da hesaba katarak hazırlanmış sanırım. kısaltma linklerine şifre ekleme olayı da enteresan olmuş.
evden izinli gelen veledin zikine takmadığı durumdur. zira 10-15 arası yaşlarda çocuğun en büyük korkusu ne devlet, ne sicil, ne polis; sadece anne ya da baba dayağıdır.
kutsi'nin adamın ağzına sıçan şarkısıdır. kutsi de bu amaçla mı yazdı bilinmez ama, şarkı sevgili, aşk meşk olaylarından ziyade gelip geçen yılları bir anda hatırlatmasıyla vuruyor.
sözlerini yazardım ki tam olsun; lakin o müzik olmaksızın dinlenmesi bir işe yaramaz. dinledikçe dinletir kendini.
naughty dog firması tarafından geçtiğimiz ekim ayında piyasaya sürülen şaheser. ilk oyundaki olağanüstü grafiklerin, eğlenceli diyalogların, başarılı atmosferin üzerine bir de daha pürüzsüz bir oynanış ve yeni dövüş mekanikleri ekleyerek mükemmel hale gelmiş.
konu olarak, ağzı çok laf yapan maceraperest nathan drake'in, marco polo'nun kayıp hazinesinin peşine düşmesini işliyor. oyunun ilk kısmı istanbul'da geçiyor ve güvenlik görevlilerinin türkçe konuşmaları hoş bir detay olarak göze çarpıyor.
yeni silahlar ve özellikle el bombası mekaniğinde revizyona gidilmesi, sıcak çatışmaları çok daha renklendirmiş. diyaloglar aynı makara, karakterler ilk oyundakini aratmıyor(zaten çoğu aynı), kısacası her ps3 sahibi önce ilkini (bkz: uncharted drake s fortune) alıp oynamalı; ardından vakit kaybetmeden bu oyunu da bir güzel bitirmelidir.
özellikle saray muhallebicisi'nin önünden geçerken akıllara gelen fantastik uygulama.
akbil kullandıkça bonus biriktirme, sonra da bunları cevahir avm, saray muhallebicisi, kahve dünyası gibi yerlerde indirime çevirme şeklinde işleyen sistem, hem belediyenin, hem işletmelerin, hem de öğrencilerin yüzünü güldürürdü hiç şüphesiz.
p.s.: şimdi düşündüm de, duraklar şu ülker ürünlerinin olduğu otomatlar da akbil kullanılan-indirim yapılan yelpazeye dahil edilebilir.
bu sene jübilesini yapan şehsuvar zebitay'ın yerine kuvantum fiziği dersini vermeye başlayan, merak uyandırıcı anlatımı, heyecanı ve işin genel kültür kısmına da çokça eğilmesiyle iki saat boyunca elektron hareketlerini dinlemeyi bile çekilir kılan, saçını şekilden şekile soksa da asla toplamaması gereken* şahane öğretim görevlisidir.
özellikle arif'in köye medeniyet getirmek için kastığı, meyve sepetlerinin ve fışkiyenin göründüğü sahnede, bir zamanlar "eycof" oynamış herkesin içinde canlanan ortak arzu. nostalji yapıp ilk oyunu kurmak, arog adında bir kullanıcı adı ile rahipler, tarlalar, ve granary'ler arasında kaybolmak şarttır.
gaz dolu ön incelemelerine ve videolarına aldanılmaması gereken yeni çıkmış içi boş dışı gaz aksiyon oyunu. oyundaki tek eğlence açık bir dünyaya sahip ve haritasında birçok ek görev olması.
videolarda gösterilen muazzam tank ele geçirme sahneleri bile 35 kere tekrarlayınca bayıyor. birkaç farklı taraf var ve hepsinin gönlünü hoş etme çabaları başta eğlenceli iken, 4 saat sonra sıkıcı birer matematik denklemine dönebiliyor.
oyun özetle "x noktasından görevi al, y noktasına gidip herkesi öldür, paralara kon, sonra z'den yeni görevi al ve aynısını tekrarlar"
ancak;
envai çeşit silah, cephane, tank, bot ve hatta helikopterin yanı sıra, sıkıştığınız durumda çağırabileceğiniz bir bombardıman uçağınız olduğunu bilmek size günlerce takır tukur adam öldürmek için yeterli motivasyonu sağlayacaksa, mercenaries 2'yi deliler gibi oynayabilirsiniz. arz talep meselesi yani bi bakıma.
dipnot: ea bu oyunun tanıtımı için iki farklı yerde benzin deposu kiralayıp beleş benzin dağıttı ve trafiği sıkıştırdığı gerekçesiyle tepki çekti. türkiye'de bu promosyonu yapsa o benzinliği petrol yatağına kadar kuruturlardı muhtemelen.
ne zaman birinin israfı veya çok para harcamasından dem vurulsa, bu ister zengin bir iş adamının yen yatı, isterse 350 milyona spor ayakkabı alan insan olsun, düşünme eylemine geçilmeden evvel bu tepki önce verilir. sonra diğer entryler okunursa belki bi' ihtimal kafada şöyle bir ölçülüp tartılır.
bu gibi sözümona memleket sevdalısı tiplerin fiks cümlelerinden bazıları:
"memlekette bi sürü aç insan var, şunun yaptığına bak"
"oha, o parayla x ay ev geçindiren var"
"resmen görmemişliktir bu"
bu insanların tespitlerinden anlarsınız ki, tommy hilfiger, diesel, damat gibi firmalar sadece sonradan görme olan zenginlere satış yapıp bu kadar kazanmaktadır.
yok deme vatandaş, yemin ediyorum var böyle bir şey. ilk başta sadece popüler müziğe b.k atılıp "ben ne biçim aykırıyım görüyor musunuz?" amacı güdülüyor sanmıştım ama feci yamulmuşum.
sözlüğün müzik zevki, müzik gibi zevklerin tartışılamayacağı bir alanda bile hüküm verir. o ne derse odur. kazara çoğunluğun sevmediği veya dinlemediği bir albüm, şarkıcı veya şarkının iyi olduğu söylenirse, linç girişimi başlar. x şarkıcısının * bir parçası bile beğenilirse, ilgili yazar birden o şarkıcının fanatiği ilan edilir. "abi bak yanlış anladın"lara yer yoktur, demet dinleyen bizden değildir.
benzer seslerin arka arkaya kullanımı sonucu ortaya çıkan ses ahengi.
hayali kahramanların isimlerinin akılda kalıcı olması için de kullanılır:
(bkz: clark kent) (bkz: lex luthor) (bkz: peter parker)
gerçekten sevdiğini gösterir (ama her gerçekten seven bunu uygulamak zorunda değildir)
bahsi geçen kız kanatsız bir melek gibiyse aşkın en saf haliyle sevilmesi makbuldür.
yine de oldukça göreceli bir kavramdır çünkü sonuçta:
(bkz: evlilik) (bkz: çoluk çocuk) (bkz: biyoloji)
hayatta yaptığı bütün işler ters gitmiş, talih yüzüne hiç gülmemiş ezik bir insandır osman.
(bkz: serseriler kralı) filminin başrol karakteridir. sadri ustanın oyunculuğuyla efsaneleşmiştir.
bir gece yarısı televizyonda denk gelinip izlendiğinde 'nerde o eski filmler' dedirtir.
başrollerinde johny depp ve winona ryder ın oynadığı, masalsı anlatımı ve güzel müzikleri ile izlediğim en duygusal filmlerden biridir.
amerikan hayat tarzına, her şeyin monotonluğuna inceden iğneleme yapar.
winona ryder'a aşık eden filmdir.