bırakın söylediği şarkılar yazdığı şiirler sesi vesairesi, size yazdığı sıradan bir nickaltını bile okurken gözlerinizin dolması onu hala sevdiğinizi canınızı yakarak size gösterir.**
kafenin sahibi yakın bir arkadaş ise ve başka yapacak bir işi de yoksa uyandınca gidilir sevgilisi de gelir ve orda muhabbet yardım falan derken akşam olur.
biliyorum, çoğunuz iyi insanlarsınız. bu yüzden hep kötüler kazanıyor zaten.
birçok kötü hatta alçak tanıdım. çoğu neşeli insanlardı. hiçbirinde çekingen bir ruh haline rastlamadım.
kötüler atak, iyiler pısırıktır.
etrafınıza bakın, en heyecan verici, en eğlenceli insanlar hep sahtekarlardır. hepsi paldır küldür konuşan, ağız dolusu gülen insanlardır. çünkü sahtekar, sempatik olmak zorundadır. iyinin böyle bir mecburiyeti yoktur. iyi sıkıcıdır.
kadınlar iyiler e değil güvenilmez erkeklere aşık olur bu yüzden. zaten aşk denen altüst oluşla ancak bir üçkağıtçı başa çıkabilir. aşkın tadını çıkaramaz iyiler. onlar sarılıp sessiz bir uzanmayı aşk zanneder. tekdüzedirler. yavaştırlar. kadınlar da dertlerini onlarla paylaşır ama gidip bir güvenilmezle sevişirler.
tutku kötülerin işidir.
''sessiz ve efendi bir insan'' cümlesiyle tanımlanan bir iyilik kolaydır.
sahtekarlık daha zordur. maharet ister. zeki, hızlı ve atık olmalıdır. enerjiktir.
üçkağıtçı... sahtekarın en sempatik, en başarılı şekli. iyi bir hatiptir o. inandırıcıdır.konuştuğu zaman etrafındaki tüm ''iyi ve dürüst'' insanlar ağzının içinde kaybolur. hem çok iyi fıkra anlatır hem hüznün tüm renklerinden haberdardır.kahkahasında pirzola tadı,hüznünde bazen ölümün sesi vardır. adam başarılıdır. yeteneklidir.
iyilik kolaydır. kötülük maharet ister.
iyi olmak için kimseye kötülük yapmamak yeterlidir. ama kötü olmak için daha çok çalışmalısınız.
iyi, kötü karşısında güvensiz, enerjisiz, çaresizdir. filmlerde bile iyi kötüleşmeden kötünün hakkından gelemez. yeminini bozar ve kavgaya girer. oysa kavga kötünün mesleğidir asıl. biz ''iyi'' aeyirciler perdedeki iyi adamımız kan döktükçe rahatlarız. ve iyi kötüyü yendi diye seviniriz. oysa artık hepimiz kötüyüzdür filmin sonunda. hatta biz ''kötü'' den daha çok insan öldürmüşüzdür.
bir iyi için en zor olan bir kötüye ''sen kötüsün'' demektir. çünkü iyi utangaçtır. hırsıza ''hırsız'' diyemez. kötünün yerine utanır, sahtekarın yerine yüzü kızarır, hırsızın yerine yerin dibine geçer. bu sırada kötüler, sahtekarlar, hırsızlar deli gibi eğlenmektedir. çünkü onların yerine utanan, sıkılan, yerin dibine geçen birçok ''iyi'' insan vardır.
kötünün en büyük avantajı, iyideki kahrolası utanma duygusudur.
bu duygu iyiyi öylesine zayıf düşürür ki ağzını açıp bir kelime söyleyemez. halbuki öylesine kararlı çıkmıştır ki iyinin karşısına, her şeyi açık açık söyleyecektir. başına gelecekleri göze almıştır ama olmaz, yapamaz.
çünkü iyiler korkaktır.
çünkü iyiler herkese acır en çok da kendilerine.
susmak, acımak, utanmak, korkmak... farkında mısınız ey iyi insanlar ne kadar sıkıcı şeylerle uğraşıyorsunuz.kötüler kazanınca da şaşırıyorsunuz!
babalarımız iyi insanlardı ve bize de iyi olmamızı öğütlediler.
biz de iyi insanlarız.
ve çocuklarımıza aynı şeyi öğütlüyoruz.
hepimiz kötülerin yanında çalışıyoruz.
haydi iyi insanlar!
haydi sesiz, efendi, sıkıcı, korkak, utangaç ve iyi insanlar! çalışın!
kötülerin size ihtiyacı var!
hiç nargile içmeyip hayatında ilk defa nargile içip*başı hafif döndükten sonra garsona ''kül alabilir miyiz?'' sorusunu sorup garsonun şaşkın bakışlarına maruz kalır. ortamdaki herkesi güldüren insandır.
- abi o an varya...
+ hangi an oğlum?
- cep telefonuma mesaj geldiği an...
+ eee nolmuş?
- o an açıp okuyorum mesajı işte ne olacak. öyle sıradan bir an.
+ hönnkk?*
hayatım boyunca gurur duyarak söyleyebileceğim bir durum. bunun ayrıcalığını hep hissetmişimdir. gerek alınan eğitim gerekse öğrenci ve öğretmen kalitesi*yönünden farkını ortaya koymaktadır. öğretmen lisesi öğrencileri lise yıllarında, aldıkları ek puan sebebiyle anadolu liseliler tarafından pek sevilmezler.****anadolu lisesi öğrencileri o puanı haksızlık olarak değerlendirirler. ama gözden kaçırdıkları nokta şudur ki: oraya el kol sallanarak girilmemektedir. puanı yüksektir ve ders saati de fazladır. bu yüzden aldıkları puan sonuna kadar helal olsundur. öğretemen lisesi mezunu olmak bir ayrıcalıktır.***
bilinmeyenden duyduğumuz korku, bilinenin aydınlığı içinde duran istekten kuvvetli midir? belirsiz olan belirli olandan güçlü müdür hep? hayatımızın en önemli zaman parçası henüz gelmemiş olan ve ''gelecek'' denen zaman parçası mıdır? bazı zamanlarda kaderimizi belirleyen ''dün'' veya ''bugün'' değil de ''yarın'' mıdır? yarın bu korkunç gücünü bilinmez olmasına mı borçludur?
iştahla makarna yerken tam son taneyi de ağzınıza atacağınız vakit gördüğünüz siyah bir cisim ile midenizin bulanması ve koca tencere makarnanın uçurulmasıyla sonuçlanan durumdur.