yakın zamanda yazılı ve görsel medyaya düşecek bomba haber. evet, kadıne erkek eşitliğinden dem vuran, her fırsatta kadınların ezilmişliği yalanını kendi çıkarlarıyla aynı potada eriten ubermensch hımbılların, erkek egemenliğine ket vurmalarının önü de bi' nevi kesilecek. erkek adam neden gündeme gelmiyor türban ile? neden televizyonlarda gösterilmiyor? neden kadın türban takarken/takmazken erkekler dayak yiyor? üstelik erkek dayak yerken kadrajda yine "7.4 yetmedi mi" diyen hatunlar oluyor.. bunlar çok ciddi sorular, çok ciddi problemler. bi' gidin lan, bi' gidin. delirtmeyin insanı şu mübarek mayıs akşamı.
şu sıralar sözlüğün gündemini meşgul eden konu. uvvv yee. bakalım daha kaç tane tuvaletini tutamayan görücez. aldım çekirdeklerimi bekliyorum, böyle de pis bi' insanım.
yakın zamanda fark ettiğim gerçek, "uvv babağun kemüüne" nidaları atmamın temel katalizörü, doğada bulunan 87. element! şöyle bi' yazarların nick altlarına baktığımız vakit, özellikle ideolojik meselelerden dolayı bi' şekilde fikir çatışmalarına giren yazarların, o yazarla aynı görüşü destekleyen bir takım zevat tarafından onore edilmesi hadisesi temelinde.
mesela;
başlık: dick cheney
entry: koduumun emperyalisti!(yazar da mekikcan olsun)
ortaokul yıllarının bir numaralı gündem maddesini oluştururdu kızlar, hala daha da oluşturuyor ya neyse. hatta öyleki; ülkenin yakınsadığı resesyon, galatasaray'ın leverkusen'den 5 tane yemesi, oya'nın kepek sorunu ya da memati'nin uyuşturucu müptelası olması gibi hayati mevzular kenara itilir, kızlara kanalize olunurdu.
evden gizli yürütülen kız operasyonları, genelde şu şekillerde ortaya çıkardı;
1-) ağzı gözü ele almış bi' vaziyette evin yolunu tutmak:
hoşlanılan kızın 1-2 sınıf büyüklerden bi' talibinin daha olması, bu azmanın arkadaşlarıyla beraber size teker tokmak dalması ile ağzınızla burnunuzun yer değiştirmesi hadisesi. genellikle eve gidildiği vakit olayın nasıl olduğunu soran ebeveynlere kapıya çarptım denir, karizmanın kurtarıldığı düşünülür. gerçi kızın gözleri önünde yenen sopa itibarın içine sıçmıştır.
2-) kafayı gözü ele almış bi' vaziyette eve gitmek:
bu durum ise ağız göz kombinasyonundan biraz daha farklıdır.
a-)tamamen fair play çerçevesi içinde geçmesi düşünülen bi' futbol maçı organize edilir.
b-)hoşlanılan kız maçı izlemeye davet edilir.
bundan sonrası sizin kendi dallamalığınız. topu ayağınıza her aldığınızda pas verecek birine bakmak yerine hatuna bakmanız, sürekli artislik hareketler kovalamanız neticesinde ya kendinizi beter bi' şekilde sakatlarsınız ya da takımdaşlarınızdan salya sümük bi' sopa yersiniz ki, katmerli rezalettir. aman deyim.
3-)kafayı, gözü, ağzı, burnu ele almış bi' vaziyette evin yolunu tutmak:
kızın abisiyle karşılaştığınız andır. fazla şansınız olmaz.
aslı şu ki; "noktalama işaretlerini fazla kullanınca cümlenin efektifliğini arttıracağını zanneden büdük" biraz zicklerizm ekolünden fışkırma gibi ama, çok dikkat çekiyor şu sıralar.
peki nedir bu mevzu? aç kulağını iyi dinle;
osmografik tartışmalara bürünüyor zaman zaman sözlük. her türden konuya, her sosyo ekonomik sınıftan yazar(muro'yu yalarım) bi' şekilde fikir beyan etmek istiyor, tartışmalar alevleniyor, olaylar gelişiyor! ayşe teyze'nin senelerdir cırtlamamasına oya'nın kepek sorununu çözerek cevap vermek nasıl hatalıysa, anlatılan duygunun vurgulanması için cümle sonuna 3-5 osuruktan noktalama işareti koymak suretiyle entry'si refere edilen yazara ayar verdiğini zannetmek de o derece hatalı oluyor, yazarın ikna edebilirliği ve dahi yazarlık kabiliyeti sorgulanır oluyor. hem biliyoruz ki türkiye'de sorguya giren birinin sağ olarak geriye dönme olasılığı pi'nin ilk okulda 3 tam değeriyle işleme sokulması kadar olanaklar dahilinde. kısaca yok. ee, daha ne lan o zaman?
şimdi sen entry'ni;
hayır sertap erener en bi' mükemmel insandır tamam mı????????????? diye bitirdiğin zaman bunu okuyanlar;
hastır madafaka, soru işareti sayısına bak. bi' yerde bi' hata yaptık falan mı diyecekler? ya da öyle mi umuyorsun? ummuyorsan niye yapıyorsun? forum mu lan burası?
ak parti izmir milletvekili. aysun kayacı'nın çobanla oyum eşit olamaz sözlerine çok içerlemiş, kendisine edepsiz demiştir. buraya kadar her şey normal, aysun kayacı'nın sözleri edepsizlik olarak algılanabilir. lakin bi' insana önce edepsiz dersen, akabinde de "aşağılık bi' kadın o, nasıl para kazandığını biz biliyoruz buradan söylemeyim" gibi cümleleri kuramazsın. zaten "insan" olan böyle cümlelerle kimseyi itham etmez.
milyonların gözü önünde bi' kadına "orospu" yaftası yapıştıracak kadar edep ve ahlak gelişimini tamamlayabilmiş bi' insandır ismail katmerli. çok ağır şeyler söylerdim buradan kendisine ama; ne sözlükten uçmak istiyorum ne de kendisi hakkında konuşulacak bi' insan değil.
her insanın başına gelmeyecek bi' olay, çok bombastik. 2 nisan gecesi, fenerbahçe chelsea maçını izlemiş gayet de sevindirik olmuş, maç izleme esnasında da bi' hayli bira tüketiminde bulunmuş bi' birey olarak maç için ziyaretime gelen arkadaşımı otobüs durağına kadar geçirmek boynumun borcu olmuştu. hafif kıyak kafalarla çıktığımız yolda kah kapıdaki resesyon tehlikesinden kah fenerbahçe'nin chelsea'yi nasıl yendiğinden kah da oya'nın kepek sorunundan konuşuyor, faydalı analizlerde bulunuyorduk. lakin kader ağlarını örmüştü, az sonra karşılaşacağımız tehlikeyi nasıl bilebilirdik ki?
yol boyunca süren neşemiz, karşıdan gelen kara cismin hızla üzerimize doğru yönelmesi ile yerini önce şaşkınlığa sonra da korkuya bırakıyor, gelen cismin doberman olduğu anlaşıldığında ise 1 dakika içinde kur-an, incil ve tevrat hatmediliyordu. köpek iyice yaklaştığında etrafta bulunan demir parmaklıklara tırmanma hesapları yapılıyordu lakin arka tamponların düzenli yusuflaması dışında tümden sessiz olan gecenin bu tutumu bi' anda bozuluyordu;
+korkmayın, sakın gözlerine bakmayın, kaçtı da yakalamaya çalışıyorum!
-o sırada demir parmaklıklara tırmanan ve can vermemek için sadettin teksoy'sal salınımlar sergileyen genç bünyeler ise afallıyorlardı. ulan kaçırdığın köpek doberman. artı elinde ayıyı bağlasan zapt edebileceğin zincirli bi' tasma var ki; bu hayvanoğlu hayvan canavar onu kopartmış. üstüne bi' de bizim bedenlerimizi kestirmiş gözüne.. nasıl korkmayım? yahu kadın sen benle taşak mı geçiyorsun demek gelse de içimden; göt korkumun büyüklüğü sebebiyle konuşmayıp eve tek parça gidebilmek adına sustum. evet, yaptım bunu.
velhasıl hayvan da sahibinin peşinden koştuğunu fark ederek sizinle sonra görüşürüm ben bakışını fırlatıp kayıplara karıştı.
sözün özü; doberman gibi bi' köpeği sokakta gezdirirken ağzına herhangi bi' koruyucu takmayan zihniyettir asıl hayvan olan. söz konusu olayda köpek eğer bize erişebilseydi, şu an ne halde olacağımızı düşünmek bile istemiyorum. umarım başka insanlara da zarar veremeden yakalanmıştır.
supernatural'da bela talbot rolü ile karşımıza çıkan süpersel hatun, nefis insan. güzel olunur da bu kadar mı olunur lafının muhatabı, gönüllerin hırsızı.
nefis bi' gerçek, aynı zamanda son derece üzücü, hüzün dolu. açılan herhangi bi' başlık çok süratli doluyorsa başlığı okumadan, bu başlığın diyaloglu entrylerle dolu olduğu anlaşılabilir.(tuzluksuzla eğitim sekansı ders 1; 68:25) ve yine bu başlığın dolduğu her 10 entryden 8'inin -ortalama olarak- konuyla tamamen alakasız olduğu görülür.(ders 2; 69:43) ve dahi, aynı başlıktaki bu kategorize edilen entrylerin, okunmadan garbage -formatsal bağlamda değil- muamelesi görmesi kaçınılmazdır.(ders 3; 72:6)
işbu bilimsel veriler eşliğinde denilebilir ki; biraz daha özen göstermek lazım. herkes komik olmak zorunda da değildir. azcık indulge lan.(entrysel argümantasyonlar ve klişeler ders 66; 42:13)
danimarka'lı rahiplerin iddiası. incil'i araştırmışlar ve aslında cehennem'in olmadığını dolayısıyla cennet'in de olamayabileceğini öngörmüşler. olay ise incil'in yeniden yazımında ortaya çıkmış. hani isviçre'li bilim adamlarının otu boku araştırdığını duyuyoruz sürekli de bu mevzu pek ilginç oldu.. hatta aslfjalsıjdlıajdlşsa..
fantastik dizi sevdalılarının olası uğraşı, ölümcül hata, charlie'nin melekleri!!
madem adaya düşen herkes bi' korelasyon içinde, taş gibi hatunlar da var, black smoke'dan kaçmak da nefis bi' fantazi olur diye düşünüyorsan durma, sen de dene! muhteşem bi' heyecan fırtısınası..
not: trenlerden çıkan dumanın peşine düşmek akıl karı değil. o farklı bu farklı. önemli olan adadakini bulmak.
dream tv'de ara ara konserler gösteriyorlar, bizim afacan gruplar/solistler neşeli kitleleri coşturuyor, eğleniyorlar. dikkat ediyorum da, her 10 grubun 9'unun gitaristi fender kullanıyor. mesela duman'ın, emre aydın'ın, vega'nın, gripin'in..
olm aranızda para biriktirip bi' gitar aldınız, onu da dönüşümlü mü kullanıyorsunuz lan? yoksa hayvan gibi gitaristim, çok clean çalıyorum bu aralar, dinleyicilerime orgazm yaşatıcam derdinde falan mısınız? riffler falan da hep aynı, solo desen hak getire zaten..
sözlükte uzun zamandır "spor ve sporcunun dostu" entryler gözle görülür bi' şekilde artıyor. bu artma sırasında dikkat çeken ise, tamamen uludağ sözlüğe has bi' durum, iyi mi kötü mü bilemedim.
mesela önümüzde bi' maç olsun ve bu maç gündemi yoğun olarak işgal etmiş olsun. ve her iki takımın da sözlükte hatırı sayılır birer taraftar topluluğu olsun. entrylerin içerik sıralaması şöyle oluyor;
ilk önce entryler karşılıklı olarak döşeniyor, akabinde üsluplar sertleşiyor ve sloganlar devreye giriyor.
3-) her zamanki gibi çakacağımız maç (bkz: x ulan) aha, ilk slogan geldi.
4-) çakmak ne kelime kardeşim, boru gibi döşiycez (bkz: y ulan) peşi sıra gelen slogan destekler nitelikte olmalı.
5-) hedeyi merkez bankası edeceğimiz maç (bkz: yeni hede hödö desene) bu da rakip takımdan gelen slogan.
buradan sonrası zaten daha çok sloganların kapışması şeklinde geçiyor. besteler, marşlar falan. bi' dahaki atışmaya davul zurnayı da ben getiricem, son derece afacan bi' atmosfer yaratıcaz inşallah.
tanım: herhangi bi' başlığın x yazar tarafından yapılmış betimini beğenmeyen bi' y yazarın, x yazarın entry'sini "bana ne ulan keraneci" tandansında eleştirmesi/ayarlaması. tabi ne kadar eleştiri ya da ayar denebilir buna muamma.
bak şöyle oluyo;
başlık: tuzluksuz'un tuzunun bitmesi
1-) tuzluksuz'un yemeği tam randımanla yiyememesi hadisesidir.
2-) iyi de bundan bize ne kardeşim, manyak mısın nesin "dedirten" başlık
3-) evet evet geçenlerde de olduydu bu.
4-) herkesin tuzu bitiyo, bitemez mi?
var gerisini sen düşün şimdi, tartışmaya bak mına koyim.
edit: böyle de boktan başlık adı olmaz arkadaş, yuh bana.
alman bilim adamlarının yaptığı bir araştırma bu yöndeymiş efendim. günde 15 dakika göğüs seyreden bir erkek, 30 dakika aerobik yapmaktan daha karlı duruma geçiyormuş. vücuttaki hormonlardan birinin tetiklenmesi ile alakalı teknik bir durum yani, açıklayan çıkacaktır sözlük içinden.
benim anlamadığım, sadece bakmanın bile ömür uzattığı bu nesnelerle temas etmek, acaba insanoğlunun yıllardan beri aradığı ölümsüzlüğün sırrı mı? öyleyse porno yıldızları nasıl ölüyor? yoksa silikon etkiyi azaltıyor mu? bak bilemedim şimdi.
not: forward mail şeyşi, kaynak sormayın.
edit: lan sanki benim araştırmam gibi beni kötülüyosunuz. varmış işte böyle bi' şey, inanmıyorsan haydar dümen hocama sor, allah allah.
bütün sahayı çalımlarla geçtikten sonra bir anda yarım vole vurup topu doksana takma ihtimalinin pi'ye oranı kadardır.. ancak delikanlıdır, atlamamak lazım. yine de severiz biz kendisini.
barusso'nun kendisine gana dilinde yahut italyanca küfür edebileceği realitesini de unutmamak lazım, her an gerçekleşebilir, aman diyim.
bel-pa genel müdürü yalçın beyaz'dan, tehditle para kopartan ve etimesgut belediye başkanlığı yaptığı sırada görevi kötüye kullandığı için 23 ay hapis cezasına çarptırılmasının ana nedeni olan hatun kişi.
hayatında hiç uçağa binmemiş, uçağın feribot ya da otomobille arasındaki farkı idrak edemeyen insan söylemi. ya da coğrafya dersine beden eğitimi hocası girmiştir lise öğrenimi boyunca bu arkadaşın..
çalıştığım kurumda vardı bunlardan bir tane, üstelik kendisi muhasebe sorumlusu. hani kafasının az da olsa çalışması icap ediyor.
+ x bey, yarın hede işi halletmemiz gerekiyor.
-olmaz yarın bursa'ya uçuyorum, kardeşimin nikahı var.
+fatal error
964 euro 87 ykr'lik bir bordro bekliyorum kendisinden en kıza zamanda. umutluyum.