Ben küçükken çevremde gördüğüm büyüklere özenirdim, onlar gibi güçlü olmak isterdim. Ama büyüyünce bunun pekte güzel bir şey olmadığının farkına vardım ne yazık ki. Şimdilerde ise keşke o eski zamanlara; bir topun peşinde 10 kişi koştuğumuz, düşüp dizlerimizi yaraladığımız, yaptıklarımıza anlam vermeden, düşünmeden, sadece eğlendiğimiz, hayatın gerçek yüzüyle tanışmadığız zamanlara geri dönebilsem diyorum...
Evet sevgili okur. Bende senin gibi sadece sevdiğine inanmak isteyenlerdendim. Ama ne yazık ki günümüz koşulları buna pekte elverişli değil. Malum senin gibi düşüneni var düşünemeyeni var. Kısacası insan olan var, insan olmayan var. Lafı uzatmadan söylemek gerekirse bende aldatıldım. Evet itiraf ediyorum; o yalancı bakışlara, gülüşlere,sözlere bende kandım. Sana ne mi anlatmaya çalışıyorum. Akıllı ol, her güzel söz söyleni,gözyaşı dökeni seviyor sanma sonradan sen üzülürsün. Ortalık kibirli, kendini beğenmiş, ukala,beş para etmez, kendine oyuncak arayan bir sürü insan müsvettesiyle dolu. Aman ha bu hataya ben düştüm, sen düşme!
Hep hayalini kurmuşuzdur sevdiğim kızla. ilerde bir deniz kenarında küçücük bir evimiz olsun. Güzel bir bahçesi olsun. Kendi domatesimizi sebzemizi meyvemizi yetiştirelim. Sonra tavuklarımız olsun, tavşanlarımız olsun bahçemizde.. ben bahçemle sebzemle meyvemle uğraşayım akşama kadar, sevdiğim de yanımda olsun daha ne isterim ki bu hayattan.. Ama adı üstünde hayal işte..
Ölü aşk diyarlarına beni sen attın da
içim paramparça
viraneyim yalan oldum..
Sesin yankı olur boğar her adımda
içim paramparça
Viraneyim duman oldum..
Haykırsam
Ellerimi açsam yalnız sana
Ağlasam çocuk gibi
Eskileri anlatsam
Derviş gibi, abdal gibi, tapar gibi..
Paramparça..
Bu günlerde böyleyim ben, yas denen şiirdeyim.
Bir köşede gülüşün var, sırtımda kanlı bıçağın
Hiçbir zaman duyamayacağın,
Duysanda anlayamayacağın bir çığlıkta sana birikiyorum.
Belki canınızdan bile çok sevdiğiniz, bakmaya kıyamadağınız kişinin sizi anlayamaması ve umrumda değilsin diyerekten çekip gitmesidir.
(bkz: defol git!)
Bugün yine yalnızlığımı az da olsa paylaşan yerdeyim.. Kumkapı sahili.. Kalemi elime alıp birşeyler yazmak bi nebzede olsa rahatlatıyor beni.. Gecenin karanlığında, kulağımda takılı kulaklıkla müzik dinlerken ve gecenin karanlığına uyumlu elbiselerimle koskocaman bir boşluğa bakıyorum bir bank oturaktan.. Kumkapı..
Hava çok soğuk ve şiddetli rüzgarlı ama işler mi yüreği sıcak bu adama havanın soğuğu. içim sımsıcak, yüreğim kıpır kıpır. Kendimi hiç bu kadar farklı ve özel hissetmemiştim hayatım boyunca. Çünkü hayatım boyunca hayalini kurduğum insan şu anda yanımda. Belki benim onu sevdiğim kadar sevmiyor beni ama olsun en azından yanımda. Beni seviyor olabilme ihtimali bile bana yetiyor. O hep yanımda olsun, hep benim sevdiğim olsun, hep beni sarsın yeter bana... Ben bu kadar seviyorken elbet karşılıksız kalmaz bu sevgi, elbet bir gün hisseder bendeki o sıcaklığı ve elbet bir gün o da sever benim onu sevdiğim gibi... Ne olduğunu bilmediğim bir umudum var...