Ermenistanda türkiyeye karşı sertlik yanlısı taşnak ermeni devrimci federasyonunun (arf) lideri vahan hovhannisyan'ın açıklaması.
[http:// http://dunya.milliyet.com....2011/1374491/default.htm ]
Bir siz eksiktiniz zaten. Kürtlere kürdistan denen ütopyayı, Yunanlara istanbul'u size de kars'ı verelim olsun bitsin.
Şöyle bir bakınca ne kadar güzel, önemli bir ülkeye sahip olduğumuzun farkına varıyor insan. Herkes bizden, ülkemizden bir şeyler, bir yerler istiyor. Ama vatan toprağının bizim için kutsal olduğunun fakına varmaları lazım.
Zor bir durumdur. Özelden başlayıp genele doğru gidelim. Ülkemiz kara haberlerle çalkalanıyor. Kadın cinayetleri, çocuklara tecavüz edip öldürmeler, suikastler, sivil itaatsizlik adı altında ülkeyi karıştırma ve daha bir sürü iç burkan olay.
Dünyaya baktığımızda da aynı manzara: depremler, tsunamiler, nükleer sızıntı, felaketler, petrol zengini ülkelere demokrasi götürme çabası... Ve sonuç kan ve gözyaşı.
Hani bir çocuk şarkısında diyor ya;
"Bir dünya bırakın biz çocuklara
Islanmış olmasın gözyaşlarıyla" yapamayacağız galiba. Çünkü bize bırakılan ülke ve dünya da kan ve gözyaşıyla sulanmıştı şimdi de aynı. Gelecekte de aynı olacak gibi. Kusura bakmayın gelecek nesiller.
Bunlara bakınca güzel bir dünya düşlemek eylemenin sadece düşlemek fiilinin derin anlamlarında yatmakla yetineceği görülüyor.
-Bu tarihe kadar parayı hazır et.
-Bizi hiç bağlamaz. Suyu şarıl şarıl akıtırken düşünseydin.
-Ödedin ödedin, ödemedin sen tuvaletteyken keseriz suyunu.
-Bu fatura var yaa!!
Güzeldir. Sigaranın dumanı sıcak nefesinizle yayılır etrafa. Duman daha kesif çıkar. Karın, başlarda bıraktığı beyaz izler takılır gözlerinize, yaşlanacağınız gelir aklınıza daha beter çekersiniz zehri içinize. Duman bir efkar tütsüsü olur ağzınızdan burnunuzdan çıkan.
Alex de souza, semih şentürk ya da niang'ın atması istenilen goldür.
Binlerce gol daha istiyoruz Kanarya. Edit: Kaptanımız Alex de Souza'ya nasip olmuştur.
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün tarihe ışık tutan, zamanın eskitemediği cümlesi. inancı nasıl olursa olsun, inansın ya da inanmasın, müslüman Türk milletine önderlik eden bu devlet adamı, Kurduğu cumhuriyet'i ne gibi tehlikelerin beklediğini açıkça ifade etmiştir.
Harici bedhahlar zaten bellidir. Türkiye'nin bir adım ileri gitmesini engellemek için bütün platformlarda Türkiye'ye köstek olanlardır bunlar.
Asıl sorun dahililerde. Bu vatanın toprağında doğup, bu vatanın ekmeğini yiyip bu ülkeye zarar verenlerdir bunlar da. dağa çıkanlar olsun, şehirde kalanlar olsun, ülkenin kötülüğü için çalışanlar olsun, ülkeyi bölmek isteyenler olsun... Milliyetine, bayrağına sahip çıkmayanlar, ülkesini sadece bir toprak parçası olarak görenlerin de bunlardan bir farkı yoktur kanımca.
Ne kadar seviyor bu millet bayrağını. HEr önemli günde çıkarıp çıkarıp asıyor evinin önüne. Milli bayramlarda, dini bayramlarda, düğünlerde... Adeta fırsat bekliyoruz bayrağımızı sergilemek için. Ama böyle bir bayrak sevilmez mi. Her ne kadar sembolik de olsa (Sembolik diyorum çünkü ay ve yıldız motifi Türklüğün simgesidir. Bunun en güzel örneği bugünkü Türk devletlerinin bayraklarında da bu motifin olmasıdır.) çok güzel bir hikayesi var bayrağın. Vatanı, milleti, özgürlüğü, dini vicdanı için savaşıp şehid düşmüş askerlerin kanlarına yansıyan ay ve yıldız. Bu, milletin bayrağını muhayyilesinde ne kadar yüce tuttuğunun bir göstergesidir.
Aslında bayrak sevgisi bir millet için çok büyük bir erdem. Bizim milletimiz de bu erdeme sahip olan milletlerin başında geliyor. Dalgalanan bayrağa bakarak "kurban olurum senin asaletine" diyen çok insan duydum.
Merak ederim hep bizden başka hangi millet "bayrağının gölgesinde yaşamak" için yalvarır Allah'a?
Son zamanlarda sözlükte görülen durumdur.
Yıllardır Türkiye'nin uğraştığı en saçma konu olan başörtüsü serbestisi hakkında herkes birşey söylemeye çalışıyor. Bilhassa hakaret edenlerin, başörtülülerle dalga geçmek amacı ile açtığı başlıklar ve girdiği entryler dikkat çekici. ve maalesef provokasyona çok müsait olan bu konu durmadan didiklenip duruyor.
Aslında herkes biliyor başörtüsü ile üniversiteye girememek özgürlüğün kısıtlanmasıdır. Nasıl ki başı açık kardeşlerimize "başını kapat öyle gir" demiyorsak başörtülü kardeşlerimize de demememiz gerekmektedir. Çünkü başörtüsü takmak ne rejimi değiştirmek istemektir ne de şeriati istemek. Başörtüsü sadece dininin gereklerini yerine getirmeye çalışan annelerimizin ninelerimizin bacılarımızın bir yerde elbisesidir.
Bunun altında başka sebepler aramaya hiç gerek yok. Hele hele başörtülülerle dalga geçmeye hiç kimsenin hakkı yok. Bırakalım başörtülü kardeşlerimiz de başörtüsü ile bilim yapsın.
Kimse kimsenin elbisesine karışmasın vesselam.
Türkiye'nin hemen hemen her meselesinde söz söyleme ve operasyon yapma yetkisine sahip olan Polat Alemdar'a verilmesi gereken lakap. Ayrıca kurşun işlememesi gibi özel güçlerinin de olması bu süper kahraman lakabını ona daha çok yakıştırıyor. Adam kurşunların üzerine yürüyor, onca silahlı askerin içinden sağ çıkıyor, istanbul'u yok edecek güçte bir bombayı tek başına buluyor. Eee helal olsun derler adama birader.
Ayrıca Polat Alemdar'ın yeni bir dünyayı kurtaran adam olma yolundaki emin adımlarını da saygı ile karşılıyoruz efenim.
Hülasa: Kurtlar Vadisi'nin bu yeni bölümleri nerede o eski bölümler, Laz Ziyalar, baronlar, testereler dedirtiyor insana.
Son zamanlarda kafama takılan sorunsaldır. Özellikle facebook müslümanı diye bir müslüman türünün türemesinin ardından zihnimi daha da çok meşgul etmiştir. Özellikle islamla çok fazla ilgisi olmayan bazı arkadaşların bu paylaşımları yapması bana "acaba kurtuluşu bunda mı arıyorlar?" sorusunu sordurmuştur. Velhasılı kelam bu mevzuyu bir bilene sormak gerekir. Zekeriya beyaz hoca bu mevzuda ne buyurur merak konusudur benim için.
Üstat Cahit Sıtkı Tarancı'nın masumiyeti çok güzel dile getirdiği, yıllara meydan okuyan, ülkemiz üzerindeki oyunları düşününce biraz da bugünü anlatan güzel şiiri. Aynen Alıyorum:
bir haritam vardı benim
karalı ve denizli ve renk renk memleketli
mektep hatırası bir haritam vardı benim
insanları şen, bacaları asûde tüter
ne güzel bir dünyam vardı tanıyamaz oldum,
karalı ve denizli ve renk renk memleketli,
ağla gözüm ağla haritamız kan içinde
kabil'in akıttığı kanmış durdurulmazmış
dünyamıza aranlık bir vahdet getiriyor;
cümlemize cümlemize mihnet getiriyor.
ağla gözüm ağla haritamız kan içinde
Cahit Sıtkı Tarancı
Ösym'ye vekaleten atanan yeni başkanın yaptığı ilk icraat olmuştur. Buna göre iptal edilen eğitim bilimleri sınavı 31.10.2010 tarihinde, ön lisans kpss ise 28.11.2010'da yapılacak.
[null http://www.osym.gov.tr/Ge...75F7A7968D9EF5FA28B5390D0 ]
Sabah gazetesinin verdiği fotoğraflara bakarak ülkemdeki yurtların güzel olduğuna karar verdim. Hani bir benzetme vardır; iti bağlasan durmaz diye aynen o misal.
[null http://www.sabah.com.tr/m...;albumId=22263&page=1 ]
Hristiyanlarca muteber kabul edilen yuhanna incilinin çeşitli bölümlerinde Hz. isa kendisinden sonra ‘’parakletos’’adında birinin geleceğinden ve onun vasıflarından bahseder.
Antik yunanca’da ‘’parekletos’’mahkeme’de yardımcı olan kişi anlamında kullanılmıştır.
Yine yunanca bir kelime olan’’ periklutos’’ise övülmüş anlamına gemektedir.arapça karşılığı islam peygamberi Hz. muhammed (sav)'in diğer adı olan ‘’ahmed’dir.
islam alimleri her iki kelimeninde aynı anlamda arapça karşılığı olan ‘’ahmed’’anlamına geldiğini söylemişlerdir.
Bu kelimeyi antik yunancada kullanıldığı şekliyle ele alacak olursak.
‘’mahkemede yardımcı olan kişi yani diğer bir anlamda ‘’avukat’’yada ‘’şefaatçi’’anlamına gelen ‘’parakletos’’kelimesi islam peygamberini işaret ediyor.
Çünkü muhammed şefaatçi peygamber olarak bilinir.
islami kaynaklarda belirtildiği üzere muhammed hesap gününde kurulacak olan ilahi mahkemede şefaatçı olarak ön planda olacaktır.
Kaynak: http://www.nuveforum.net/320-hristiyanlik/47235-yuhanna-incilinde-adi-gecen-paaraklitus-kimdir/
An itibari ile başıma gelen olaydır. Hutbede vatan millet konulara derinlemesine giren hocanın titreyen ses tonu ruhumun en ücra köşelerine nüfuz edince yapmak istedim. Ama uygun olmayacağını düşünerek içimden "allahuekber" demekle yetindim.
edit: an itibari ile dediysem bugünü kastettim. camide entry girecek halim yok :))
Bunu yazan reklamcıların kafasının çalışmadığını gösteren reklamdır. Arkadaş reklamda hiçbir güzellik yok. Sadece bu lanet numarayı milletin beynine kazımaya yönelik. Allah sonumuzu hayır etsin efendim. Ne diyelim???
Kim ne atarsa atsın ortada su götürmez bir gerçek vardır. O da türk milletinin millet olma bilincine ne kadar sahip olduğudur. Bunu tüm dünya kabul etmişken hala dünyanın görebileceği en şerefli savaşlardan birine böyle bir ithamda bulunmak ne kadar da saçma. Bunu yapanın kanından şüphe edilir zaten. Hiçbir şeyi göremeyecek kadar körse bunu söyleyen densiz verdiğimiz şehitleri gözünün önüne alsın ve bilsin ki o aslanların hepsi ölünebilecek en güzel şey uğruna vatan uğruna öldüler.
Bu arada şu laflar kulaklarına küpe olsun: Ne mutlu TÜRKÜM diyene; çanakkale geçilmez.
