Yazarların beğendikleri ya da hayatlarında etkiye sebep olmuş kitapların listesidir. Edebi, tarihi, siyasi, ideolojik vs. Her türlü kitap yazılabilir. Sıralama yapmak isteyen de yapabilir.
-kör baykuş- sadık hidayet
-1984 - george orwell
-suç ve ceza- fyodor m. Dostoyevski
-anna karenina- lev n. Tolstoy
-yüzyıllık yalnızlık- gabriel garcia marquez
-kürk mantolu madonna- sabahattin ali
-aylak adam- yusuf atılgan
-yabancı- albert camus
-anarşist banker- fernando pessoa
-dönüşüm- franz kafka
-sivil itaatsizlik- henry d. Thoreau
-chicago mezbahaları- upton sinclair
-bilinmeyen bir kadının mektubu- stefan zweig
Not: belki de ileride güncelleme gelecek listedir. 10'dan fazla oldu ama hiçbirini yazmamazlik edemezdim.*
Bir dakikanın 60 saniye, 1 saatin ise 60 dakika olmasının sebebi olan sayma sistemidir. 59 dan sonra sistem başa sarar ve saat sistemleri buna göre kabul edilmiştir.
Galatasaray'ın dün gece aziz yıldırım tarafından yapılan açıklamalara karşı yaptığı " hatırlarsanız alex de souza, 'başkan eğer bize güvenseydi, biz zaten kendi emeğimizle şampiyon olabilirdik. Şikeye bulaşıp, biz futbolcuları ve fenerbahçe'yi lekelelemesine gerek yoktu' demişti" açıklamasına alex de souza'nın instagram hesabı üzerinden verdiği ayardır.
Düşürülen rus uçağından sonra, Rusya'nın sebze almaması ve doğalgaz konusunda sıkıntı çıkarmasına karşılık ülkemizin vereceği olası cevaplardır.
Ilk tepki türkücü aydın aydın tarafından ortaya konulmuş, rus bir manken oynattığı ve henüz yayınlanmamış bir klibinin bütün kopyalarını yakarak, rus manken ajanslarına ve en başta putin'e hodri meydan demiş koca yürekli türkücü. Benzer yaptırımları ve duyarlılığı diğer sanatçılarımız ve insanlarımızdan beklemekteyiz.
"Rus mankenlerden şu anda rahatsız oluyorum. Türk mankenlerle çekerim"
Muğla'nın Fethiye ilçesinde "Senin ne mal olduğunu bir ben bilirim" adını verdiği türküsüne çektiği klipte Rus mankene rol veren türkücü 48 yaşındaki Aydın Aydın, uçak krizi sonrası Rusya'nın Türkiye'ye yönelik yaptırım kararları üzerine klibin kopyalarını ateşe atarak yaktı. Aydın, bundan böyle kliplerinde ve konserlerinde Rus mankenlere yer vermeyeceğini açıkladı.
Rusya Federasyonu’na bağlı Çeçenistan’ın Başkanı Ramzan Kadirov, Türkiye’nin Suriye’de Rus savaş uçağı Su-24’ü vurduğu için uzun süre pişmanlık duyacağından emin olduğunu söyledi.
Sputnik'te yer alan habere göre; Kadirov, Instagram hesabından yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin uzun süre pişmanlık duyacağından şüphem yok. Her fırsatta dostluk ve işbirliğinden bahsedenler böyle haince hareket edemez!” dedi.
8-9 lira civarındaki fiyatıyla tekel parliamentten pek de ucuz olmayan sigaradır. Eski parliament paketlerine sahiptir. Karşılaştırmak gerekirse tekeline göre biraz daha acı ve ağır bir tada sahip olsa da içimi güzeldir. Parliament tüketicilerine, Ilk başlarda acılığına alışma konusunda sıkıntı çıkarsa da, ilerleyen zamanlarda tekelin yüzüne dahi bakmamanızı sağlar.
Bulabildiğim zamanlarda tekel yerine free shop'u tercih ederim.
Yazıyı okudum ve yazarın kendini savunmasında çok haklı olduğunu düşünüyorum. Ekşi sözlüğün hangi hakla, düzgünce yazılmış kendi doğrularını savunan bir yazı nedeniyle, yazarlığına son verdiğine akıl sır erdiremedim. Görüşü ne olursa olsun buna hakları yok.
Ortada besbelli bir haksızlık var. Ayrıca, bu durumu gündeme sırf yazarlığımız bitirilir diye getirmeyen ekşi yazarları da ayrı bir ilginç. Arkadaşınıza yapılan Haksızlık karşısında duramayacaksaniz yazmasanız da olur bence.
Doğum ve ölüm tarihi hakkında kesin bir bilgi bulunmayan ilk anarşist manifestonun yazarı fransız anarşist yazar.
Bazı kaynaklarca doğumunun 1820-25 yılları arasında fransa'nın touluse şehrinde olduğu söylenir. Ölüm tarihi konusunda net bilgi olmasa da, 19. Yüzyılın sonlarına doğru latin amerika'da öldüğü söylenmektedir.
Çağdaşı olan anarşistlere göre daha liberter bir tutuma sahip olan bellegarrigue'nin 1848 devrimlerinden sonra monarşinin yıkılıp yerine cumhuriyetin kurulması konusunda düş kırıklığı yaşadığı bilinmektedir. Proudhon'dan daha çok max stirner'a daha yakın bir konumda duruyor ve kendini 1848'in bütün politik devrimcilerinden hatta proudhon'dan bile ayrı tutuyordu. Ama Proudhon ile birçok fikri benzerdi ve proudhon'dan bayağı etkilenmiş olduğunu da itiraf etmiştir. Yine de proudhon'a saygi duymuyor, yalnızca "bazen eski rutinden kurtulup genelin çıkarı konusunda aydınlatıcı birkaç şey söylüyor" diyordu.
Pariste 1850 nisanında ilk anarşist manifestoyu kendi kurduğu l'anarchie journal de l'ordre isimli dergide yayınlamıştır. Ancak bu dergi fon bulamadığı için yalnızca 2 sayı basılır. Daha sonraları yeni bir dergi basma isteği duysa da bu isteğini hiçbir zaman hayata geçirememiştir. Hayatının geri kalanında honduras'ta öğretmenlik yaptığı, hatta -kısa bir süreliğine- el salvador'da hükümet görevlisi olduğu söylenir. Ölüm yeri ve zamanı tam olarak bilinmemektedir.
Tarihsel bağlamda manifesto, 1848 devrimlerinin hemen ardından avrupadaki proudhon gibi devrimciler arasında anarşist düşüncenin yayılmasıyla ortaya çıkmıştır. Kitabın önsözünde belirtildiği üzere, yazar, paris'e döndüğü günün sabahı, 1848 devrimini kendisine haber veren ve bu sefer işçilerin zaferinin ellerinden alınamayacağını söyleyen ulusal muhafıza, "çoktan zaferinizi elinizden aldılar" diye cevap verir. Ardına da "hükümeti belirlemediniz mi" diye sorar.
bakın mesela, şu iki fotoğrafta görüldüğü gibi, ilk fotoğrafta cemal süreya bir şairin sahip olabileceği bütün karizmaya sahipken, ikinci fotoğrafta cemal süreya (en solda) almanya'dan tatile gelmiş gurbetçi dayı gibi duruyor.
benim düşüncem; cemal süreya edebiyatta bu kadar önemli bir yere sahipse, bunda en az şiirleri kadar bıyığının da payı vardır.
Bazen kendilerini büyük yazarlara benzettiğim amcalardır. Genel özellikleri hoş sohbet olmaları 50 li yaşları devirmiş olmaları ve de samimiyet akan tatlı dilleridir. Hemen hemen hepimizin çevresinde olan ve en az bir defa da olsa sohbetinden faydalandığımız kişilerdir bunlar. Anlattıklarından dolayı, başlarından çok şey geçtiğini düşündürürler.
Bir sorunla ya da bir durumla ilgili neredeyse her zaman anlatacakları birşeyleri vardır. Hayatlarından, görmüş geçirmişliğin de vermiş olduğu ilhamla, en sıradan anektodları dahi büyüleyicilikle süsleyerek kendilerine bizleri çekme ve pür dikkat dinlememizi sağlama kabiliyetine sahiptirler. Bazı zamanlar kendilerine özendiğim de çok olur. Çünkü pek iyi bir anlatıcı olduğum söylenemez. Ama bu tip insanlar öyle bir anlatırlar ki hani kalkıpta muhabbetin ortasında "aslında dünya düz" deseler orada sesimi çıkaramam.
Tabiki birçoğumuz onları dinlerken anlattıklarının hepsinin doğru olmadığını biliriz. Hikayelerine, yaşanmışlıklarına, birazcıkta kendi hayal alemlerinden birşeyler kattıkları bellidir. Ama yine de bu onların iyi bir anlatıcı olduğu gerçeğini değiştirmez. Ayrıca, Her zaman için hikayelerindeki en önemli unsur kıssadan hisseleridir. Her hikayelerinde sizlere katmak istedikleri birşeyler saklıdır.
Bu tür amcaları ben oldum olası çok sevdim. Sizler de seviniz ve dinleyiniz dostlarım.
Birçok kitap aşığı insanın dahil olduğu tipte insandır.
Kitaplarını kendi çocuklarıymış gibi gördükleri ve üzerlerine titredikleri için paylaşmayı pek sevmezler. Sebebi ödünç verdikleri kitapların ya bir daha geri gelmemesi ya da tahrip edilmiş bir halde geri gelmesidir.
Birçok konuda paylaşımcı biri olmama rağmen kitap konusunda çokça cimri olduğum söylenebilir.
Literatüre boykot kelimesinin kazandırılmasını sağlayan irlandalı toprak sahibi.
12 Mart 1832 – 19 haziran 1897 tarihleri arasında yaşamış orduda da görev almıştır. 1880 yılında diğer çiftçiler ve şehir esnafı tarafından ekinlerinin satın alınmamasıyla tarihte ilk boykot edilmiş tüccardır.