Almanya'da yedi ay yaşadım. ilk gittiğim yer Hamburg tren istasyonu karşısında olan bir indirim marketiydi. Su ve atıştırmalık almaya girdim. Elimde 30 kg bavul sırtımda sırt çantası elde laptop çantası vs. Tam teçhizatlıyım yani. Amcam 50 cm önümde zaaaart diye bir ses çıkardı. Bir kendime geldim. Dedim noluyor. Neyse geri kalan süreçte alışmaya çalıştım. Alışamadım pek yalan yok.
Kör Baykuş - Sadık Hidayet
Babamın Bavulu - Orhan Pamuk
Kuyucaklı Yusuf - Sabahattin Ali
Heba - Hasan Ali Toptaş
Yeraltından Notlar - Dostoyevski
Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok - Erich Maria Remarque
Ermiş - Halil Cibran
Bence yazarlar da düşünürlerdir. O nedenle saymak isterim.
George Orwell (Siyaset)
Platon (Etik)
Sadık Hidayet (Empati yeteneği)
Sabahattin Ali (Sevgi ve hayat)
Dostoyevski (Nedenlerin kaynaklarını
bulma)
Yusuf Atılgan (Bilinçaltı farkındalığı)
Hasan Ali Toptaş (Naiflik, naziklik, üslup)
Ya bu nasıl bir başlık. Alkol alır, sevişir size ne.Dozunda bırakıp kimseye ciddi zarar vermiyorsa (burada bu eylemleri gerçekleştiren kişinin mental ve bedensel sağlığı dahil) tekrar ediyorum size ne.
Sert olacak ama iyi bir partner, iyi bir gelir (kendine yetecek ve yardım edecek kadar), sevilen dostluklar, güven ilişkilerin olmadıkça hissetmekten kaçınamayacağın duygudur.
bir sunum sırasında interaktif deney için aldığım çikolataların markası görüp; ben bu markayı kullanmıyorum yalnız deyip hevesimi kursağıma tıkayan hocadır. ya al yeme nolcak. içine etmişti sunumumun
955 cc 90 model citroen de vitesi geçmezdi namussuzun. yokuşu falan sormayın ehliyet alırken 2015 te allahtan peder bey yeniledi arabayı. yoksa alamazdık o ehliyeti.
şöyle ki sevgilim yok. çünkü benim ilgilendiğim kadınlar genelde karman çorman sinyal yollayıp flört döneminde trip atmaya başlıyorlar ve ben trip atılmaya gelemiyorum ayrıca anlamıyorum da o nedenle açılmıyorum kendilerine. net olmak lazım bence bu ilişkiye başlama sürecinde.
değildir. hatta uzun ilişkisi olup bu yaşa kadar öyle gelip ben bakireyim/ bakirim derse samimi gelmez. kişi hariç kimsenin beden hakkında karar alıp verme hakkı yoktur. öyle kabul etmek gerekir.
türk genci ailesinin hazırcılığına konuyor. analarımız babalarımızın yüzde 80 i aşırı korumacı, ne arkadaşına gezmeye gönderiyor, ne şehir dışına üniversite okumaya, ne de hibesinide kazandığı yurtdışı programlarına... ayrıca eğitimciler eğitimci değil ki. adamlar pisa sınavının öğretmenlere uygulanan versiyonunda öğrencilerimizin anca yarısı kadar performans gösterebilmişler. ha tabi politik etkenlerde mevcuttur.