tren raylarının olduqu yerdè bi
ev varmış. her tren geçtğindè
kadının gysi dolabı parçalanacak
gbi sallanrmış. kadın tamirci
çağırmış. tamirci gelmiş fakat
tren geçmediği için sorun nerede
anlayamamış. kadın birazdan
tren gecicek demiş. adam dolabın
içine girip beklemeye başlamış.
bu sırada kadının kocası gelmiş.
ayakkabıları görünce adamı
aramaya başlamış. dolabın
içindede görünce "ne yapıyorsun
burda "demiş adamda demiş ki
"tren bekliyorum desem
inanmayacaksın demiş.
içerisinde eksik sayfaların çokça bulunduğu çalışırken yüz almayı düşünürken sınav açıklandığında yirmi almamanıza şaşırmamanız gereken böle yazılı okumalık şey.
bozkırın ortasında kurulmuş her yanı taş olan ve başkent olması münasebetiyle ağaçların sadece parklarda bulunduduğu eger istanbulluysanız içinde ters döneceğiniz mekan.
eğer sevgiliniz oralıysa sizin için bunların hepsi değişmek zorunda kalır.
yazılı sınavı kazanmanın nisbeten mülakatı geçmeye göre daha kolay olduğu sınavdır tabiki mecliste üstünde isminizin yazılı olduğu küçük not kağıdı verecek bir dayınız olmadığı sürece!
yeni kanalına geçmesi ile artan bütçe ve seyircinin gözünü daha iyi boyayabilmek için harcanan paralar sonucu yeni sezonda yine bir numara olma konusunda hızla ilerleyen bir pana yapımı!
19 temmuz'da plevne'ye ulaşan general yuri şilder-şuldner kumandasındaki rus birlikleri plevne'yi bombalamaya başladı. ertesi gün taarruza geçen rus askerleri bazı osmanlı siperlerini ele geçirdi ancak osman paşa'nın gönderdiği takviye kuvvetleri rusları ele geçirdikleri siperlerden geri püskürtmeyi başardı. 2.800 rus askeri ölürken, 2.000 osmanlı askeri de öldü.
Bu taarruzdan sonra her iki taraf da kuvvetlerini takviye ettiler. osmanlıların sayısı 20.000'e ulaştı. 30 temmuz'da ruslar tekrar taarruza geçtiler. general şakovski komutasındaki atlı birlikler doğudan, general mihail skobelev komutasındaki piyade birlikler ise kuzeyden saldırıya geçti. ancak osmanlılar bütün bu saldırıları geri püskürtmeyi başardılar. ruslar 7.300 asker, osmanlılar ise 2.000 asker kaybetmişti.
bu başarıdan sonra osman paşa bir taarruza geçerek kuşatma yapan rus birliklerini yok etme imkânını kullanmadı. sadece 31 ağustos 1877 tarihinde 1.300 rus askerinin hayatına malolan, osmanlıların ise 1.000 asker kaybettiği küçük bir atlı taarruz yapmakla yetindi. bu esnada ruslar askerlerini takviye etmeye devam ettiler. grandük nikolay nikolayeviç bizzat kumandaya geçtiği rus ordusunun sayısı 100.000 askere ulaşmıştı. osman paşa'nın kaybedilen lofça kalesinden katılan osmanlı askerleriyle takviye ettiği savunma birliklerinin sayısı ancak 30.000'i zor buluyordu. osman paşa savunmanın geri kalan süresinde önemli bir asker takviyesi alamadı, plevne'yi savunmaya devam etti. 11 eylül'de kuşatan birlikler kapsamlı bir taarruza geçtiler. rus birlikleri plevne'nin güneyindeki mevzileri ele geçirirken romen askerler grivitza mevzilerini ele geçirdiler. ertesi gün osmanlılar rusların ele geçirdiği mevzileri tekrar geri almayı başardılar ama romanyalılara karşı aynı başarıyı gösteremediler. bu tarihe kadar ruslar 20.000 asker kaybetmişti. osmanlıların kayıpları ise 5.000 civarındaydı.
Ruslar verdikleri bu yüksek kayıplardan sonra ön cepheden yaptıkları taarruzlara son verdiler. plevne'nin bu kadar uzun süre dayanmasından sabırsızlık duyan rus ordusunun genel komutanı eduard i̇vanoviç todleben bizzat birliklerin başına geçti. daha önce kırım savaşı'nda kuşatma tarzı savaş konusunda büyük bir tecrübesi kazanmış olan todleben 24 ekim'de plevne'yi çember altına almaya karar verdi. yiyecek ve mühimmatların tükenmek üzere olduğunu gören osman paşa ordusuyla birlikte 9 aralık'ta kuşatmayı yararak plevne'den çıktı. rusların 5:1 asker avantajına sahip olduğu bir çatışma sonucu osmanlılar tekrar plevne'ye geri çekilmek zorunda kaldılar. bu çatışmada ruslar 2.000 asker, osmanlılar ise 5.000 asker kaybetmişti. durumun çaresizliğini gören osman paşa ertesi gün (10 aralık 1877) 45.000'i aşkın askeriyle birlikte teslim oldu.
Erdoğan Teziç ve ibrahim Kabaoğlu çok değerli hocalar olsa da dersin en güsel oğreniminin prof dr. Kemal Gözler tarafından yapıldığı hukuk disiplinidir.
ii. murat zamanında kurulup, zamanla çeşitli değişikliklere uğramakla beraber osmanlı devleti'nin son zamanlarına kadar (1908) varlığını sürdüren bir saray okuludur. hıristiyan ailelerden devşirilen çocukların zekî ve gösterişlileri saraya alınarak özel bir şekilde yetiştirilirlerdi. fatih sultan mehmet döneminde geliştirilmiştir.
sosyal tesislere yakın olması ve yurdun hemen önünde durması ve her eylemin mutlaka önünden geçmesi sebebiyle konumu son derece stratejik olan ve bu yüsden mühendisleri çıldırtan yapı.