ben böyle bi insanım mesela. olmamaya çalışıyorum ama elimde değil sonunda yine birilerini mutlu etmeye çalışırken ya da etmeyi düşünürken buluyorum kendimi. insanların o kadar da skinde olmadığımın farkındayım. en yakınımdaki insan çok kızıyor bana. bu onu mutsuz ediyor sadece ama sonra ben onu da mutlu etmeye çalışıyorum. beni en çok mutlu eden şey tebessüm çünkü. kendime zarar verdiğimi söyleyenler de var ama ben farkında değilim ki. 30 senedir bu şekilde mutlu olmuşum sonuçta.
izleyenlerine, 'lan ne polisiyesi ne adanalısı kafayı mı yediniz oğlum siz' demek istediğim dizidir. ne adanalısı adanalı, ne yunanı yunan bir dizi. saçma sapan diyaloglar, gelmiş geçmiş tüm dizilerdeki en gerzek karakter fiko'suyla televizyonu kırıp atmaya yeter. oktay kaynarca da çakırdan kalan az buçuk itibarını tersten düzden becermiştir.
evimize televizyon epeyce geç ve çok kısa süreliğine girmişti ve dizi takip etmeye 'sıcak saatler' ve 'gurbetçiler'le başlamıştık.
tadını hiç bir diziden alamadığımız dizilerdir.
derin anlamlar barındıran bir babanne terimi.
t: babanne amcamlar neden geçinemiyor hep kavga ediyor biz çok iyiyiz kardeşlerimle?
b: oğlum sizin aranıza henüz bir saçlı hoca girmedi.
ve yıllar sonra gelen aydınlanma...
saramago'nun kurgusal olarak çok begendiğim fakat işleniş olarak sıkıcı buldugum kitabı. bir noktadan sonra çok fazla tekrarlayan ve alt metni olmayan detaylardan kitabı bitiremeyeceğim hissine kapılsam da bitirdim. tavsiye ederim.
tutamak sorunu dedim. dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. tramvaylardaki tutamaklar gibi. uzanır tutunurlar. kimi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine, sanatına. çocuklarına tutunanlar vardır. herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. gülünçlüğünü fark etmez. kağızman köylerinden birinde bir çift öküzüne tutunan bir adam tanıdım. öküzleri besiliydi, pırıl pırıldı. herkesin, "-veli ağanın öküzleri gibi öküz, yoktur," demesini isterdi. daha gülünçleri de vardır. ben, toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini, gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: gerçek sevgiyi!
yusuf atılgan