başrollerini zuhal olcayve fikret kuskan'ın paylastığı, orhan pamuk senaryolu türk filmi. 10 yasındaki çocukların seyretmesi gayet sakıncalıdır; elitist entellektüel ürünü bu film bu sabiler için bir travma sebebi olabilir. sonra o çocuk büyür, bir sözlükte kullanıcı olur ve bu anlamda insanlığa "madem sen benim travmam oldun, bende şimdi senin travman olmaya geldim ulan!" diyerek psikopatik mesajlar verebilir... gibi düşündüm ben?
başa gelen olumlu/olumsuz bir durumun daha da beteri/hüpperi görüldüğünde bu durumu kabullenme/ihya olma fiilini anlatan söz.
bir nevi batti balik yan gider felsefesinin bir başka söylenegelmişi. aralarındaki farkı şöyle belirtmek mümkündür: Battı balık yan gider deyişi sadece olumsuz anlamda kullanılırken, suyunda da koy deyişi olumlu anlamda da söylenebilir. kısaca "suyundan da" diye de söylenir.
yeni yetme sarkıcı takımının kendilerine sorulan "hayattaki önceliğiniz nedir?" veya "ne olmadan yapamazsınız?" tarzı fetiş sorulara verdiği yanıt.
bunlar ekseriyetle ellerinde saç fırcasıyla 5 yaşında müzik hayatlarına(!) başladıklarından bahseder, ardından "önce müzik... işim benim aşkım" gibi kuntik açıklamalar yaparlar. sakınınız.
iş bu başlıkta belirtilen "intihar etmeye meyilliyken cinayet işlemenin dayanılmaz mallığı" gereği, özkıyımdan bahsederken içerik olarak yanlış olduğu düşünülse de "kendimi intihar edicem" kalıbı kullanılmalıdır. yaa.. demekki neymiş, kişi başkasını da intihar edebiliyormuş... japon yapıyor abi.
islamdaki bidatların doğayla ve nesneyle ilgili olan önemli bir kısmı incelendiğinde görülür ki bu inanışlar, islamiyetten önce inanılan din tarzına yani çok tanrıcılığa kadar yol alır. zira ilahi olmayan, ilkel dinlerde din, doğa olaylarından ilham alınarak yapılandırıldığından, sonradan edinilen dine de bir şekilde aktarılması sosyloljik anlamda normaldir. yani durum dinin çarpıklığı veya hastalıklı oluşu değil, sosyolojik bir çözülme (ki bana göre gayet normaldir bu çözülme)dir.
sonuçta gelenek, anane gibi sosyal normlar; x dininden sonra ve x dininden önce farklı satıhlarda yürüseler de, bu yürüyüş boyunca eski dini inanış yeni dini inanışın peşine takılır ve bir süre sürüklenir.
eh bidatlara karşı yapılması elzem şey bellidir ve basittir: açacaksın kuran-ı kerim'i okuyacaksın. "yapma" ve "yap" denilen kesin emirleri ve ucu açık bırakılan savları kuran'ın temel yapısına ve indiriliş amacına göre tartıp biçeceksin ve bir karara varacaksın. yeter ki oku! ve aklını kullan.