duygusal bir ülkücüdür. Malum alaska kurtları kızakla yük çeker, bunların bu halini gören ülkücü arkadaşımız elindeki kımızı göğe doğru yükselterek auuu diye ağlamaya başlar.
yok sonra diyorlar ki bu orospu çocuğu şakirtlerden niye nefret ediyorsun. ya laf aramızda kalsın şurda biz bizeyiz ama, elime verseler analarının amına çimento dökerim ki bir daha bunlar gibi döl ziyanı doğuramasınlar.
aldığı oksijeni hakeden; yaşamaya, buradaki kudurmuş şakirtlerden daha çok hakkı olan kızdır. alkolik olsun seks manyağı olsun istediği şeyi giysin, karakteri olduğu sürece, insan olmanın değerini bildiği sürece yanında olacağımız kızdır. en azından şakirtler gibi dünya kaynaklarını boş yere tüketen iğrenç bir yaşam formu değil.
daha çok varmış, bekle bekle gelmez bu 2 yıl durumudur. Ayrıca bazı malların bu adam meyve veren ağaç bıdı bıdı diye söylenmeleri çok komik. Adam ülkenin anasını sikti hala meyve veren ağaç diyen mallar var. Kör zihniyetinize sokayım.
asker uğurlamalarında senin benim gibi gayet normal insanların birden bire ülkücü olarak bozkurt işareti yapması durumudur. mübalağasız söylüyorum, asker uğurlama merasimine katılanlara bakın, %90'ında görürsünüz bunu. ulan madem bu kadar ülkücü var bu memlekette, neden hala 3. parti oluyor milliyetçi hareket?
kafanızı dağlara taşlara vurmanıza yol açan bir durumdur. arkasından o kadar çok atılıp tutulup günahı alınmıştır ki evliya olmuştur.
Peşin edit: entry tamamen ironi içerir. Sözlükte olan eski sevgili başlıklarına ithafen yazılmıştır.
varsın sabahları da geç kalksınlar" başlığı altında, mehmet y. yılmaz'ın bugünkü yazısında değerlendirdiği söz.
yazısını da şu cümlelerle noktalamıştır:
"ama onların varlığı sayesinde kültür yaşamımız renklidir. kitapların çoğunu onlar okur ve yazarlar, resimleri onlar çizer, heykeller onların eseridir. hapishaneler de onlar içindir zaten. varsın sabahları da geç kalksınlar."
ekonomik ve kültürel yönü göz ardı edilmemesi gereken gerçek. türkiye giderek islami bir rejime kayıyor fakat diğer yandan da fakirleşiyor. türkiye fakirleşirken, ülkenin islami rejime bürünmesinden ötürü oluşan islamcı iktidar destekli islami burjuva zenginleşiyor, serbest piyasa ekonomisi ortamında gerek yurt içi gerek yurt dışı yatırımlarla sermayesini artırıyor ve tekelleşme başlıyor. sermaye belirli çevrelerde toplanıyor. işte o yüzden islamcılar serbest piyasa ekonomisi ve abd'nin nato'nun denetimindeki bu kapitalist sisteme teslim olmuş durumdadır.
türkiye'nin islamileşmesi, türk milleti'nin sosyal adalet, sendikalaşma, basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü ve sosyal devlet gibi evrensel değerlerden uzaklaşmasının önünü açıyor. kısır bir döngünün içine giriliyor. aynı suudi arabistan'daki suud ailesi gibi türkiye'de de devletin tepesindeki islami burjuvazi abd, israil, avrupa birliği gibi kurumlarla her türlü iş ilişkileri, ticari alış verişi vb geliştirirken halk içine kapanıyor, sabah işe giden akşam işten gelen, sistemin askerleri olarak ortaya çıkıyor. elbette dini istismar sayesinde islami burjuvazi halk desteğini kaybetmiyor.
türkiye'nin islamileşmesi sadece dini bir sorun değildir.
sabahtır, çok kaliteli bir uyku çekmişsinizdir, hava da çok güzeldir. güzel bir duş aldıktan sonra eşofman veya içinde en çok rahat hissettiğiniz giysiniz ne varsa giyersiniz, ipodunuzu özenle tişörtünüzün içinden geçirip playlisti düş sokağı sakinleri'ne getirirsiniz. ankaradaysanız melih gökçeğin resimlerinin olmadığı bir parkta, değilseniz her hangi bir parkta iki eliniz cepte aheste aheste yürümektir efendim bu anlardan biri.
az biraz pozitif bakış açısına sahipseniz(ki melih gökçeği kapsayamaz muhtemelen bu bakış açısı o yüzden istisnadır) ve gerçekten güzel de bir uyku çekebilmişseniz, bir yarım saatlik yürüyüş iyi gelecek, sizi jole kıvamına getirecektir.
türkiyeye zarar verdiğini düşündüğüm oluşum. gerek üniversitede, gerek futbol maçlarında ve bunun gibi kültür çeşitliliğinin ve topluluğun olduğu her yerde etnik ayrışımcılığı bir mikrop gibi bulaştıran bölücü nitelikteki dergahlar.
türkiyeye zarar verdiğini düşündüğüm oluşum. gerek üniversitede, gerek futbol maçlarında ve bunun gibi kültür çeşitliliğinin ve topluluğun olduğu her yerde etnik ayrışımcılığı bir mikrop gibi bulaştıran bölücü nitelikteki dergahlar.
geri kalmanın dinle imanla alakasının olmadığının bilinmesi gereken husustur. eğitim seviyesinin yerlerde süründüğü, büyük devletlerin arkasında durduğu pis diktatörlerin yönettiği her ülke geri kalmıştır. haiti hristiyan olduğu için geri kalmadığı gibi türkiye'de müslüman olduğu için geri kalmadı.
agresif, kompleksli, aynı zamanda ekşi sözlük yazarıdır. Ulu sözlüğe trakya'nın bağırından çok çok sevdiği bir ulu sözlük yetkilisinin daveti üzerine ulu sözlüğü bu içinde bulunduğu kötü durumdan kurtarmak için gelmiştir.
film izlerken en iyi giden şeylerden biri olmakla birlikte, tuzlusu - bence - çamlıca gazozu ile güzel bir ikili oluşturur. insana tatili hatırlattığı, kumsal muhabbetlerini özlettiği gibi sigara yerine - yine bence - en iyi seçimdir.
ankara'da adliye binasıyla birlikte, oldukça geniş bir alanı kaplayıp da oldukça işlevsiz bir bina nasıl olur sorusunun cevabıdır.
dev gibi binanın kullanılabilir alanı kıç kadar. koridorlarında yürürken insanlar birbirlerine omuz atıyor neredeyse. ortasında kalan devasa boşluktan hiç söz etmiyorum bile.