evet, şampiyonlar ligi kupası da güğümdür mesela. tabi şu açıdan da bakmak gerekir ki hiçbir ödül, kupa vs. insani değerlerin üzerinde olamaz. cars (arabalar) animasyon filmini izleyenleriniz bilirler. orada doc hudson hornet reis der ki; "kupa dediğin içi boş bir kasedir."
evet, kendisini kaçırıp şehit edenler özgürlük mücadelesi veriyorlar!!! nasıl veriyorlar peki? askeri, polisi, öğretmeni, hakimi, doktoru şehit ederek... okulları, hastaneleri, kamu binalarını, vatandaşın aracını yakarak... canlı bomba veya bomba yüklü araçlarla sivilleri katlederek... bu ülkenin bir karış toprağında gözü olan ne kadar soysuz ve kahpe varsa hepsinin canı cehenneme.
şu an "tarafsız bölge" programında ahmet hakan'ın, akif hamzaçebi'ye yönelttiği ve kendisinin cevap 'veremediği' konu. geçenlerde de aynı soruyu muharrem ince'ye yöneltmiş ve muharrem ince, metni yanına almadığını, almış olsa bile vatandaşın anlamayacağını söylemiş. ya Allah aşkına bu nasıl muhalefettir? Bu nasıl sululuktur? ana muhalefet partisi resmen çocuk parkına dönmüş. bu adamlar bu zekayla bu yaşa kadar nasıl gelmiş cidden çok merak ediyorum.
sıkıntılıdır. sürekli bakır kablolardan köprü yapmak hem uğraştırır hemde sağlamlık açısından sıkıntı çıkartır. 7-8 tane devre elemanından oluşan devreler için tercih edilebilir.
ulan kedi bu, hayvan sonuçta al köpeğini efendi gibi uzaklaş ama yoook. illa hayvanın seviyesine ineceksin değil mi? bir de kendisini azarlayan esnafa, gidip evden getirdiği silahla, bıçakla saldırmaya kalkıyor. bugün çinlilere kızıyoruz ama biz de merhametimizi yitirmişiz farkında değiliz, yazık.
madde bağımlılığı ile mücadele ettiklerini söylemiş kendisi. ulan hiç güleceğim yoktu gecenin bu saati. ülkeye kendileri sokuyorlar ondan sonrada mücadele ediyoruz ayağınızı denk alın falan... şovmen misiniz milletvekili mi belli değil.
ermeni - rum ilişkilerinin artık açıktan devam ettiğini göstermiştir. ulan bir kere vatanını sevsen zaten, vatan toprağına kasteden, her fırsatta türkiye aleyhine propaganda yapan bir ülkeyi desteklemezdin. kansızlar sizi. bir de borçlarını bizim üstlenmemizi istiyorlar. bak hele bak. soyu kuruyasıca ermeni dölleri.
arka plandan gelen uhrevi bilardo sesleri ve sünneti seniyyeye uygun takım elbisesi ile biz insanlara hitap etmiştir. ancak adnan oktar ve iskender evrenesoğlu gibi sıkı rakiplerin bulunduğu bir piyasada ne kadar tutunabilir o da ayrı bir merak konusudur.
son zamanlardaki haberlerden sonra iyice pekişen tespit. caydırıcılığı olmayan cezalar yüzünden artık fırına, markete giderken bile vurularak ölme tehlikemiz var. öyle ya canı sıkılan adam vuruyor. tabanca falan da demode artık. pompalı tüfekle, sniperla dolaşıyor millet. yolda kendi halinde yürüyen köpeği bile vurmak sıradan oldu artık. daha ne denir ki?
hayvan da olsa cana kıymet kalmadığını bir kez daha göstermiştir. neymiş efendim kendisine ve oğluna saldırmışmış, zaten oruçluymuş günah sahibi olmuşmuş.
1. hayvan sana saldırdığı anda canın tehlikedeyse ancak kendini savunmak için öldürürsün. bu gidip eve pompalıyı alıp gelip hayvanı öldürmeyi gerektirmez. nasıl bir kindir bu.
2. oruçlu olması suçuna bahane olamaz. ayrıca oruçlu insan günahtan kaçınır. ya oruçlu değil ya da ramazan'dan nasibini almamış. bence insanlıktan nasibini almamış ama neyse.
3. kendisi de hayvan besliyormuş. ulan hayvan sevgisi olan biri bu kadar canileşebilir mi be hey dürzü? sırtlanlar mı yetiştirdi seni?
4. ifadesi alınıp serbest bırakılması da bu ve bunun gibilerin ileride işleyecekleri suçlara davetiye çıkarmaktadır. sözde soruşturma başlatılmış ama eminim para cezası bile almadan bu işten paçasını kurtaracak.
5. başlıkta adam ifadesini kullandığım için kusura bakmayın.
her ramazanda muhakkak bazı gazetelerin sayfalarını işgal eden başlığı bile değişmeyen haber. hatta bir keresinde "oruç tutmadığı için kaldırım taşı fırlattılar" denmişti. iyi güldürmüştü tabi.
bununla birlikte benimde istemeden katkı sağladığım durum. bu nedir kardeşim ya. sperm yemeler, içmeler, el yıkamalar falan. şuraya am göt meme yazsam çükü kalkacak elemanlar var yazar demeye dilimin varmadığı. fantezilerinize .ikeyim sizin.
2014 yılında yapılmış türk korku filmi.* senaryo, efektler ve oyunculuk can yakıyor resmen. hatta bu filmi izledikten sonra yeşilçam'da mantık aramaya başladım. hatta dabbe filmindeki duman efektini kullanmışlar şeklinde bir de ufak spoiler vereyim de google'da bile aratmayın aman aman. ''biz niye kendi arabamızı üretemiyoruz yhaa?'' falan diyoruz ya bence film sektöründe de bi ambargo uygulanmalı bize. yada bu iş belli bir standarta oturtulmalı. her önüne gelen film çekmesin kardeşim.
bilimsel açıdan izahını merak ettiğim hadise. ciddi ciddi korkutur insanı. rüyada bir yere yetişmek istersiniz ve koşarsınız lakin o da ne milim milim anca ilerliyorsunuz.
su götürmez bir gerçektir*. sen git o kadar güzel bisküvi yap ama reklamlarında sıç, sıva olacak şey değil. hele ki son albert'li reklamı tam bir rezalet. üzerine basa basa ''akışkan çikolatası ...'' şeklinde devam ettirdikleri reklamlardan gına geldi derken bir de einstein gibi bir dehayı rezil reklamlarına alet etmeleri cidden can sıkıcı. kendilerini kınıyor ve einstein'ın dili .ötünüze kaçsın diyorum.