Her geçen vakit hissettiğim şey. Yeni arkadaşlıklar kuramıyorum. Keyif aldığım şeyleri yapmak için çaba sarf edemiyorum. Negatif yaftayı yapıştırıp geçiyorum. Sonunu tahmin ettiğim şeylerde sırf başkalarının hevesini kırmamak için susup uzaklaşıyorum. Uyuyup hayatı kaçırmak istemiyorum ama bişey de yapmıyorum. Eskisi gibi Yazasım, okuyasım, ümit edesim yok.
Ve bu süreçte, kaliteli insanlarin hayata bağladığını anlıyorum. Dert anlatmadan da, susarak da yetenler.
Öf tembelliğin ve bıkkınlığın en ileri hali. Hem yalnız hissediyorum diye sızlarsın hem g.tü kalkık bir yavşak gibi arkadaşlık kurma çabasına girmez, olan 1-2 arkadaşına kendinden uzaklaştırırsın. Sonra vay efendim kimse beni anlamıyor, kalabalıklar içinde yalnızım bik bik bik...
Ne eskisi gibi sosyal etkinliklere hevesin vardır, ne eskisi gibi kitap merakın, film izleme isteğin kalmıştır. Gezip tozmak, 1-2 kızla sohbet muhabbet etmek, arkadaşlarla bi yerlere gitme planları yapmak.. Yavaş yavaş köşeye çekilme isteği baş gösterir henüz yaş 30 bile olmadan.
Biz ki intermet cafelerde 4-6 ile pusmuş, peste milan-arsenal maçları yapmış, Adrianolar ile füze yollamış, gta'da malibu'da takılmış nesiliz. 2000li bebeler online oyunlarda fink atıyor, arada oynayım diyorum maskara oluyorum.
benim gibiler. hızlı hayata kendimizi o kadar kaptırmışız ki, hemen ilerleyelim, finali görelim istiyoruz. sırada, kırmızı ışıkta beklerken nasıl sabırsızsak bu da öyle bişey.
altı üst 3-4 dakikalık video, ilk 10 saniyeyi atla, hızlı hızlı duraklaya duraklaya ileri sar ve finale gel. bitti.
an'ı yaşamaktan çok uzağız, durmak, düşünmek, sindirmek... bok var nereye yetişiyosak.
Çin, nüfus problemine karşı tek çocuk önlemi almıştı ama bu cinsiyet dengesini bozdu. Erkek sayısı kadın sayısının bir hayli üzerinde. Bu da çok büyük sorunlara yol açmış. Kadınlar değere bindiği için istekleri artmış, erkekler birbirini yer hale gelmiş. O 19 yaşındaki kızın bot olduğunu bile bilseler giderlerdi buluşmaya. izlemek isterdim o hallerini.
Bence daha da eski;
Saadettin teksoy,
GS.nin Sabri ugan anlatımlı jardel'li şampiyonlar ligi maçları,
Bi de ash'in çarizard'ı adam ettiği bölümden sonra genel olarak tadı kaçtı hayatın.
Edit: başlık başa kalmış. Neden yaptın bunu yazar kardeş? Kırdın işte:/
hayatta yapılabilecek en çılgınca değişim hareketi. 1 haftadır ruh gibi yaşıyorum. iyi veya kötü yaptım diyemem şimdilik. ama bir haftam tatsız da olsa değişik geçti, geçiyor.
Çok romantik bir şiir dizesi olur bundan ama zerre heyecanlandırmıyor beni. Böyle de odunum. Hava soğudu hava! Hala romantizmle kız tavlama derdindesiniz arkadaş Gış geliyo Gış!
Futbol yorumcusu ile sunucu arasında geçen diyaloglarda mutlaka geçen replik.
'bunu söylüyorum sen biliyosun ama ekranları başındakiler de bilsin' anlamındadır. Biz evde kahvede izlerken bunlar pofuduk koltuklarda izleyip çerez yiyolar izlenimi bırakır bende. Nasıl izlediniz anlatsana biraz.
var böyle insanlar. her bayram özenle mesaj yazar/arar. bir tane bile bayramı atlamaz. normal vakit yazışma, sohbet olmasa bile bayram günü gelir, kutlar mutlaka. hatta whatsapp konuşma geçmişi sadece bayram kutlama diyalogları ile doludur. arada bir tane bile hafız naber napıyon konuşması yoktur belki ama hep o iyi dilekler, esenlikler dilemeler, temenniler yazılıdır. olaya vazife ciddiyeti ile yaklaşırlar. mesafeli ama vefalı insanlardır.
Sanırım yapılabilecek en güzel şeydir. Özellikle memleketine gitmeyen, bayramı Büyükşehirlerde geçiren arkadaşlar can sıkıntısından patlıyor malumunuz. En azından Kendimden biliyorum. Ziyaretçisi olmayan binlerce insan var huzurevlerinde. Kısa da olsa iki çift muhabbet hal hatır sormak bile onlar için çok büyük mutluluk diye düşünüyorum. Değerlendirilebilir.
Eskiden Bu zamanlar 'hoşlanılan kızı koyun boğazlarken görmek, deri yüzerken hoşlanılan kızla karşılaşmak, hoşlanılan kızın kelleyi isteyen yoksa ben alırım demesi' gibi başlıklardan geçilmezdi. Galiba caydı sözlük hoşlanılan kızdan.
Ağustos gecesi, uyku tutmaz vakitlerde keyifle takılırdım buralarda. itirafları okur mesaj sohbet muhabbet geçiverirdi vakit. Şimdilerde başlıklar keyifsiz; itiraflar mıymıntı, depresif.. Zaten mesajlarıma da çoğundan cevap gelmez oldu. Ben de ayak uyduramaz, sıkıcı bi yazar oldum çıktım heralde. Nereden nereye. Aşk olsun lan Uludağ.