30 Ekim 1918 tarihinde Osmanlı devleti itilaf devletleri ile Mondros Ateşkes antlaşmasını imzalamıştı. Ateşkes antlaşması sonrasında Osmanlı ordularının terhis edilmesi ülke topraklarını işgale açık hale getirince halk kendi örgütlenmelerini kurmuştu. Yerel ölçekteki kongreler yoluyla örgütlenen halk Trakya ve Anadoluda birçok yerel iktidar oluşturmuştu. Bu iktidarlardan biri de Elviye-i Selase adıyla bilinen Kars,Ardahan ve Batumda kurulmuştu.
Osmanlı devletinin Mondros mütarekesi gereğince 23 Kasım 1918de Batı Kafkasyadan çekilmeye başlaması bölgede idari,siyasi ve askeri bir boşluğun doğmasına sebep oluyordu. Bu gelişme ise bölgeyi Ermeni işgaline açık hale getirecekti. işte bu şartlar altında bölge halkı Kepenekçi Emin Ağa ve Pirglu Fahrettin Bey başkanlığında Milli islam Şurası adıyla örgütlendiler. Osmanlı ordularının bölgeden çekilmeye başladığı 14 Kasım günü ise Kars islam Şurası Osmanlı yönetiminden idareyi geçici olarak üzerine aldı ve Milli islam Şurası Merkezi Umumisi adıyla bir bölgede bir hükümet kurdu. 1919un Ocak ayından itibaren ise diğer Kafkas şuralarının (Ahıska ve Aras Türk Hükümetleri ) birleştirilmesi ve tek bir birlik oluşturulması için çalışmalar yapıldı.
Bu çalışmaların sonucunda tüm Güneybatı Kafkasyayı kapsayacak bir parlamento oluşturmak ve yeni yönetimi belirlemek için seçimler yapıldı. Bu gelişmelerin ardından 17-18 Ocak 1919 tarihinde Güneybatı Kafkasyadan gelen 131 temsilcinin katıldığı Kars islam Şurası toplandı. Karstaki şûrada hükümetin adı Cenubi Garbi Kafkas Hükümeti Muvakkate-i Milliyesi olarak değiştirdi. Yeni hükümetin başkanlığına ise Cihangirzade ibrahim Bey getirildi. 18 maddeden oluşan bir anayasa belirleyen hükümet kısa sürede devletleşerek seçimle oluşan 131 üyeli bir meclis kurdu. 25 Mart 1919da ise Cumhuriyet rejimini benimseyerek Cenubî Garbi Kafkas Hükümet-i Cumhuriyesi adını aldı. Karsın dışında Artvin, Ardahan, Batum, Gümrü, Sarıkamış, Nahcivan ve Ordubadı içine alan bu cumhuriyet bu toprakların gördüğü ilk cumhuriyet rejimi olarak tarihe geçti.
Cenubi Garbi Kafkas Hükümeti Cumhuriyetinin kabul ettiği 18 maddelik Teşkilatı Esasiye Kanunu ise aynı zamanda Türkiyenin ilk demokratik, sivil anayasası olma özelliğini taşıyordu. Anayasada, 18 yaşını dolduran her vatandaşa kadın erkek ayrımı yapmadan seçme ve seçilme hakkı tanınırken, azınlıkların hürriyetlerinin korunacağı ifade ediliyordu. Müslümanlar arasındaki mezhep farklılıklarına da hürmet edileceği Anayasada vurgulanmıştı. Anayasanın bir başka özelliği ise Osmanlı devleti için Türkiye tabirini kullanmış olmasıydı. Kırmızı ve yeşil üzerine konumlanmış ayyıldızlı bir bayrağı kabul eden Cenubi Garbi Kafkas Hükümeti Cumhuriyeti para birimini kuruş ve lira,Resmi dili ise Türkçe olarak kabul etmişti.
Mart ayından itibaren müstakil bir devlet olarak hareket eden hükümet başka devletler tarafından da tanınmak amacıyla faaliyetlere de girişti. Gürcistan ve Azerbaycan hükümetleri ile diplomatik ilişkiler kuran hükümet Azerbaycan Müsavat hükümeti tarafından tanındı. Tanınma çabalarından dikkat çekici olanlarından biri ise Japon imparatoruna gönderilen şu mektuptu : "Haşmetli Japon imparatoru hazretlerine, Tokyo-Japonya, Asya Asyalılarındır davasının alemdarı sıfatı ile size müracaat ederiz ki, Kars islam Şurası hükümetinin mevcudiyet-i siyasiyyesinin tanınmasında müzaharatinize mazhariyeti bir Asyalı olarak rica ederiz."
Tüm bu çabalar karşın Cenubi Garbi Kafkas Hükümeti Cumhuriyetinin ömrü uzun olmadı. Bölgede bulunan ingilizler yerel hükümetin faaliyetlerine bir süre izin verseler de 13 Nisan 1919da Karsı işgal ederek hükümeti devirdiler. Yönetimi ele geçiren ingilizler hükümet üyelerini tutuklayarak önce Batuma sonrada da Malta adasına sürgüne gönderdiler.
Kaynaklar :
Ender Gökdemir, Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti
Bülent Tanör, Türkiyede Yerel Kongre iktidarları
açılımı rassd news networktür. 2010 yılında Mısır'da genel seçim çalışmaları başladı. Hüsnü Mübarek'in partisi, seçimde sahtecilik yaptığı şüphesiyle bazı gençler bu olayları izlemeye ve takip etmeye başladılar. Bu gerçekleri halka aktarmak için çalışmalara başladılar. Bu çalışmalar sonucunda RNN doğdu. Seçimde yapılan sahtelikleri bütün Mısır çapında 2000'e yakın video,fotoğraf ve makale ile kanıtladılar. Mısır'da gerçekleşen devrimde büyük etkisi olan haber ağıdır.
rnn mısır müslüman kardeşler yapılanmasına yakınlığıyla bilinir. bir de rnn 'nin türkiye ayağı rnn-tr vardır.
daha yeniyim (bkz: 10.nesil) ama sizce de uludağ sözlükte bir başıboşluk yok mu? sözlük bilgi verme amaçlıdır, kutsaldır, can'dır. sol frame de bilgi içeriği olması gerekirken sürekli din-siyaset-anket üçgeninde atışmalar sürüp gitmekte. aralara serpiştirilmiş troll, kezban, cinsel konular yada bastırılmış çocukluk duygularını betimleyen başlıklar var. bu şekilde devam ederse uludağ sözlüğün kıytırık bir forum sitesinden ne farkı kalır? nadiren açılan bilgi içerikli başlıkların altındaki entry ler başlığın önerdiği bilgiden ziyade başkalarının dinine-dinsizliğine, siyasi-sosyolojik görüşüne, geçmişine-tarihine hakaret etmekten başka entry değiller. misal (bkz: ankara savaşı) ile ilgili entrylere bir bakın. yazarın hiç bir bilimsel bilgisi yok doğal olarak gidip yıldırım'a timur'a sövüyor. biliyorsan bişeyler terbiye edep çerçevesinde yaz. bilmiyorsan (bkz: bi siktir git). her konuda böyle. karl marx, stalin, tayyip erdoğan, fetullah golen hakkında başlık açılır bu normal ama altına bu adamların kim olduğundan, ne yaptığından bahsetmeyip terbiyesizlik yapıp hakaret hatta küfür edersen bu yazarın seviyesizliğini gösterdiği gibi sözlüğün de seviyesini düşürüyor. lütfen dikkat edelim, medeni olalım.
saygısızlıktır. tutmak istemeyen kişinin bileceği iştir. tutana saygı göstermesi beklenir ki, kendi de inandıkları yada inanmadıkları için saygı görsün.
"Beşiktaşlı 16 yaşındaki Furkan Yaman'ın kampın ikinci gününde Sorgun Çamlığı'nda yapılan koşuda kaybolduğu ve takımın yanına otostop çekerek geldiği ortaya çıktı." haber bu... çocuk ormanda kaybolmuş üstüne birde otostop çekmiş