"din, dil ve irk ayrimi gözetmeksizin adamin agzina sicanlar klasmani" nda yegane mostralardan biri olarak
"trentemoller- miss you" kavusupta sevmesini bilmeyenlere nispet, sevipte kavusamayanlar icin gelsin... ölmüslerinizin ruhuna; canina degsin efenim...
cümleyi kuranin azrail olmasi halinde, sahip oldugu vasiflardan ötürü, gereken ehemmiyet gösterilmeli, sallanmali... "ister yalan deyin..." derkenki sizli bizli üslubu da zarafetindendir. galeyana gelmeyiniz, zira boru degil lan adam melek yani en nihayetinde...
+"zamkinos" - olm, sabah 8 de kalkicam diye, gece 2 ye kurdum saati, uyuyayim diye.
-"ben" - hmm....cok ilginc...
+"zamkinos" - bes dakika daha oturayim, bir bes dakika daha derken, alarmi ertele ertele sabah olmus...
gibi hayati tersinir yasayan, fikri firar etmis bir insanla girilen diyalog neticesinde, sabahin fecir kizilligina karsi "ya sabir" sigarasi yakmis yahut yakabilecek, hisli kisiler, vakur insanlar toplulugudur... gecenin pabucunu dama atmis, gündüzü uykuda ve münzevi gecen, eşek sıpası ögrencilerden mütevellit tayfa, komün, kitle, küme, basina buyruk müfreze... ya da her neyse...
temizlik imandan gelir lakin süper kahramanimiz pek berduş, pek pasakli bir mahlukat oldugundan evvelinden hacca gidip, bir daha olur olmadik yerde, fışırttadanak diye, oraya buraya fütursuzca ag atmayacagina söz vermeli, tövbe etmelidir. peter parker liktan vazgecip hıdır erkır olmali, ardindan batman , heman , süperman gibi camianin diger isimlerini de islam alemine kazandirmalidir. bu kutsal yolda ona örümcek beyinli diyenler pek tabi olacaktir, üstüne alinmasin, aldirmasindir.
bir de ag atinca abdest bozulur mu, onu zekeriya beyaz hocayla bir konuşsun.
görürseniz söyleyin; mary jane e ben göz kulak olurum...
kendini bilmez, densiz, fütursuz ve müptezeldir. kalpsiz bir adamdir. telafisi olmayan, büyük bir yanlis yapmis ve ardinda kocaman bir soru isareti birakmistir. kirve sünnetsiz midir? yok eger degilse hadim mi edilmistir bu naçar kirve? bu durumda tek teselli kaynagi bu igrenc adamin meslek namina sünnetciligi secmis olmasidir zira bir kasap olarak bir çobanin canini almis ta olabilirdi...
nisan gibi bir bidon 98 oktan benzin ve ufak bir kivilcimla dezenfektasyonu saglanmalidir. yaz boyunca da tuzlu suda bekletilen yasam formu bir sonraki kışa hazir hale gelecektir.
olup olmayacagi nereye, nasil düsüldügüyle yakindan alakalidir. misal askerlik yahut görev atamalari gibi durumlarda, esin dostun bol oldugu bir sehire düsüldügü taktirde, "düsenin dostu olmaz" aforizmasi sekteye ugrayacaktir.
olumlu olumsuz anlamina gelir ki, ilk defa okan bayülgen muhatabindan olumlu veya olumsuz bir cevap isterken duymustum. muhatap hakki devrim olunca lisan i münasip pek tabi degisiyor.
2010 a duhul eylemeden, 12 ye bes kala , "son kutlayan ben olmak istedim" mottosuyla; 2009 kutlu mutlu olsun mesajlari cekmek olabilir...ilk kez cekiliyorsa problem yaratabilir, devamindaki senelerde tekerrürü halinde, muhataplariniz alisacak, rötarli tebrikleriniz olmadan, yeni bir yila giremez hale geleceklerdir...yilin sonunda, yilin basini kutluyor olmaniz, sizi icinden cikmasi güc bir paradoksa suruklemesin. zira pratiktir...yilbasini kutlamak icin yilbasindan sonra, onunuzde kocaman bir sene vardir...acele etmenize gerek yoktur. elbet bir gun bir mesaj yazarsinizdir... (bkz: yilbasi mi yilsonu mu sorunsali)
hafta sonu yalniz basima kalip dusunmek icin firsatim oldu ve sabahlara kadar biralama, ardindan en kalorilisinden fast food lari bogmaca gibi mesakkatli evreler neticesinde, yavas yavas sosis formunu almaya baslayan vucudumu biraz olsun insan formuna sokmak adina, hafta basi spora baslama karari aldim. spor anlayisi, bilgisayar masasiyla buzdolabi arasindaki mesafeyle sinirli olan ve bundan arta kalan kalorinin, buzdolabindan alinan biranin kapagini acarken yakilabilecegine inanan ben; erinmedim, kalktim, gittim spora yazildim... spor salonunun oturdugum binanin ustunde olmasi, beni fit bir vücuda kavusturacak olan bu elzem karari vermemde etkin bir rol oynadi tabi...
akvaryuma atilmis yeni balik gibi sarsakladim, pek egreti durdum basta salonda, mamafih kosu bandi 10 dakikada elime verince cigerleri, geldim kendime. banttan indim o hizla, kaptim iki dambil. internetten edindigim bilgilerin isigi altinda, karin bolgemin yan kisimlarindaki yaglari yakmak icin elde dambillar saga sola yatarak 30 tekrar yapicaktim...1, 2, 3,... derken 6; 7 civarlarinda aklima cin bir fikir geldi!!! "10 dedikten sonra neden her seferinde fazladan bir basamakla, haybeden hece kalabaligiyla ugrasicaktimki..." 10 dedigimde kararimi vermis, bir sonraki hamlemi tekrar 1 diye saymistim...bu sekilde uc tekrar, otuza tamamladim....sonra durdum...korkulu ve telasli gozlerle insanlara baktim...kusursuz kalcalarina, incecik bellerine, dolgun pazilarina...onlarin sasali, isiltili, ihtisamli yasamlari bana gore degildi. icinden saymaya üsenen bu bünye; şınav, mekik gibi zorlu parkurlarda havlu atmaya mahkumdu zaten... bu sacma hikayeyi de orada birakarak; havlumu ve su matarami alip, bir kac metreküplük kuvözüme tornistan geri döndüm...