yaklaşık 1.5 ayrdır gündemi meşgul eden türk futbol tarihinin en öneli soruşturmasıdır. en son fedrasyon un verdiği karar ve yaptığı açıklamalarla, ne kadar şansız bir döneme denk geldiğini gördüğümüz operasyondur ayrıca. düşünün ki bir federasyon " tarlaalr, mamalr " diyor ve bunlardan dolayı ceza verilemez açıklamasını yapıyor. evet ama tek delil onlar mı? evet telefon görüşmelerinde var. medyaya sızan sadece yüzde 15-20 civarı delillerdir. diyorsun ki, mahkeme bunlardan dolayı ceza verir mi? aynı mahkeme bu adamları tutuklamadı mı? aydınlar daha neyinden korksun mahkeme şike yok der diye?
aydınlar ;" mahkeme tutuklayabilir.onların yeterli gördüğü delilleri biz görmeyebiliriz" demiyor mu? diyor. o zamanda der ki, kişilere mahkeme ceza vermemiş olabilir ama biz futbol adına kirli şeyler gördük ve ceza verdik diyebilir. ayrıca, " tehlike gören avrupa ya katılmasın" diyen bir tff başkanının olduğu yerde akıl dan mantıktan ciddiyetten bahsetmek ne kadar mümkündür o da ayrı mesele. ayrıca savcıyla görüşüldüğü zaman bir federasyon üyesi; " bir kaç delil gördük.diğerlerini incelemeye bile gerek bırakmayacak deliller" dememişmiydi. başkan, yönetici, futbolcu ne varsa tutuklanıyor bir şey diyemiyor, hatta o benim başkanım fb de kulübüm diyor ama gs yle ilgili ufacık bir belge yüzünden hemen " kupayı alırız" diyor. kısacası bunun adı kıvırmadır. dansöz gibi kıvırmadır. tarihin en berbat federasyonuyla karşı karşıyayız. en korkak federasyonu. onun için burda analiz falan yapmaya gerek yok kardeş. kimin ne yaptığı belli. ne karar verilmesi gerektiği belliydi.
birde şu var; bu olay çıktığından beri bir duygu sömürüsü almış başını gidiyor. birileri ağlıyor,birileri mektup gönderiyor. şike yaptı mı? yaptı. düşecek o zaman. federasyon 5 tane maç çıkardı. fenerbahçe - ist. belediye maçında yüksek kanıtla şike var diyor. eee? hani bir maçta şike olduğu zaman bile düşürülecekti. hani delil eksikti? eksik delil mi olur ya? polis savcı 1 yıldır nasıl çalışıyorlar eksik delil mi verirler size? gerekli kararı vermeniz için gerekli deliller verildi. ama düşürmeye korktunuz. şimdi yeniden lig başlıyor. 2-3 sene boyunca fb acaba düşecekmiyiz korkusuyla oynasın dursun. şimdi atlattık diye düşünenler ve federasyona sahip çıkanlar ilerde avrupa dan men edilip 2-3 yıl ceza aldıklarında " kendini tehlikede gören takım katılmasın" diyen federasyon a ne tepki verecekler? nereye tepki vermesi gerektiğini bilmeyen bir grupla karşı karşıyayız gerçi. kimileri aziz yıldırım için kendini yırtıyor ona sahip çıkıyor. kimileri savcı ya polis e kızıyor. kimileri hükümete kızıyor. kimileri sahaya atlıyor. asıl takımına sahip çıkanlar bu saydıklarım değil, gidip kulübe destek olmak için lisanslı ürün alarak bu dalda ki gelirlerin iki ye katlanmasını sağlayan taraftarlardır. inşallah türk futbolu için hayırlı olur ancak fenerbahçe açısından pek hayırlı olacağını düşünmüyorum ve gelecek 2-3 yılın kaos içinde geçeceğini tahmin ediyorum.
ve en son, şunuda belirteyim ki galatasaraylıyım. ilk şike olayı çıktığında bende kesinlikle fb nin düşürülmesinden yanaydım. daha sonra inanın şunu istedim; bu seferliğine af mı oluyor ? olsun. ancak fenerbahçe, sivas vs vs . takımlar şike yaptıkları sabit görülsün. eksi puanla da başlamasalardı. kişilerde cezalarını alsalardı. ve olay bu seferlik kişilere verilen cezalarla bitseydi. ancak bu karar fenerbahçe yi kaotik bir ortama itiyor 2-3 yıllığına. bundan sonra dediğim şekilde de kurtulunamaz. dediğim gibi inşallah türk futbol u için hayırlı olur. yeni ve temiz rekabetler görmek dileğiyle.
kimilerinin çok fena şekilde dumur olduğu karardır. şimdi o ilk gün o başlıkları açanların birer birer... ilk önce takipsizlik kararı nedir? onu açıklayalımda, bazı kıtzekalar atıp tutmasınlar. takipsizlik kararı demek, bu olaydan dolayı gs yi şikayette bulunan her kimse galatasarayın o kişi ve kurumlar hakkında şikayette bulunma hakkıdır. tüm medya ve burda "şikesaray" gibi üstünzeka gerektiren başlık açan arkadaşlara selam olsun. ve bu arada Allah kurtarsın.
afrikada kuraklık sebebiyle yaşanan ölümlerdir. son 60 yılın en kurak iklimi yaşanıyor. yüzbinlerce insan çoluk çocuk ölüyor. inanılmaz görüntüler ortaya çıkıyor. küçücük çocukların yerlerde birbir uzanması susuzluk ve açlıktan bitkin düşmelerinden başka ne önemli olabilir dünya nın gündeminde.
yardım kampanyaalrı var. herkes bir şeyler yapsa kar dır. 5 tl bir aile nin ihtiyacını gideriyormuş. çeşitli yardım kampanyaları var. biraz daha insanların duyarlı olması lazım. ne bileyim sanatçılar bunun reklamını yapabilir. türkiye de yardım ediyor. inşallah yine serdar ortaç gibi biri çıkıpta " oralara yardım yapacağımıza, kendi ülkemizdekilere yardım yapalım" demez. en basitinden ; AFRiKA yazın, 3072 ye 5 tl bağışta bulunun. ben çok mu bir şey yapıyorum? hayır. ama en azından bunu bu kadar insana ulaştırırım ve bir kaç kişi belki yardım eder ve vicdan olarak kendimi rahat hissederim.
içerde bulunan dursun çiçeğin ben yandıysam hepiniz yanın manasına gelen itiraflarıdır. ergenekon ve balyoz abd ve akp oyunu diye vızıldanan arkadaşlar bunları takip etsin. amerika nın oyunu olmayan şeylerde varmış bu dünyada.
arkadaş ne korkuymuş dedirten durumdur. şurda bir kaç hazırlık maçı yaptık. inter karşısında özlenen gs geri dönüyor dedik. liverpool la tavan yaptık. liverpool maçında inanılmaz zevk veren, müthiş pres e dayalı bir oyun izledik.
ancak bazı arkadaşların içine öyle dert olmuş ki bu, sürekli küçümsemeye çalşıyorlar. biz demiyoruz ki liverpool u avrupa nın devini yendik. dediğimiz müthiş bir futbol var ortada. 83. dakikada rakip yarısaha da 4 kişi basıp topu kapıp gol atan bir takım var sahada. bizi mutlu eden bu. 2-3 yıldır yangelip yatmaya, yattığınız yerden gs ye vurmaya sallamaya düşene tekme atıp dalga geçmeye alıştınız. şimdi bu galatasaray ı görüyorsunuz, e birde kendi halinize bakıyorsunuz, valla ne yalan söyleyeyim; bende korkardım.
hopa da başbakan ın konvoyu na yapılan taşlı saldırıdır.bir polis in durumu çok ağır. bu ne kindir be kardeşim. ne farkınız kaldı pkk dan. diyecek ne var ki, allah hepinizi ıslah etsin.
her salı 20.00 de kanal24 te yayınlanan futbol programıdır. belgesel dir daha doğrusu. eski futbolu, spiker. gazeteci vs vs katılır genelde. onların o anlatımları, eski görüntüler ve o arada tam o hava ya göre çalan müthiş jenerik müzikler. insanı eskilere götürüp eski nin özlemini bir kat daha artırıyor. genelde verildiği gün izleyemem ancak bazı geceler otururken bu programın tekrarına denk gelmek o gece için tesadüflerin en güzel i oluyor. çok sıcak samimi esprili bir program. insanı hiç sıkmıyor hatta yarım saat falan sürüyor zaten. kesinlikle tavsiye derim.
bu program alpaslan dikmen i anlatıyor. ( tavsiye edilir)
bilinen bir küfürün gerçi küfür olmaktan çıktı, değiştirilmiş kulağa hoş gelen hali. yanlış anlamayın bu şekilde küfür keşfeden biri değilim. ancak geçenlerde arkadaş mesaj atmıştı bu şekilde. biraz da italyanca yı andırıyor ve kulağıma hoş geliyor açıkcası. belki halk arasında yaygınlaşır, kullanılırda mucidide biz olmuş oluruz.
kesinlikle yanlış bir önermedir. arada dağlar kadar fark var. chp statükocuydu hala öyle oyu her zaman aynı yerlerde kalmıştır. halk tarafından ragbet görmemiş ancak çeşitli odaklarda ki adamlarıyla işbirlikleriyle her zaman ülkenin gizli yönetenleri olmuşlardır. (örn: 411 le geçen yasayı iptal ettirmeleri gibi)
ak parti iste kurulduğundan bu yana halk tarafından müthiş bir ragbet görmüştür. bu seçimleri kazandıktan sonra chp nin elindeki statüko gücünüde alacaklardır. burda anormal olan bir durum yok olması gereken budur. dünyanında her tarafında olan budur.
tv de güzel birşey olduğu zaman gerçekleştirdiğim aktivitelerden bir tanesidir cips yemek. ancak geçenlerde fark ettim bu durumu. aslında farkındaydım da ciddi ciddi takıldım. o ne ses ya. cips ten soğudum.böylece zararlı birşeyden de az da olsa kurtulmuş oldum.
kesinlikle böyledir. evet fenerbahçe için galatasaray olmazsa olmazdır. ama galatasaray için aynı şeyi söyleyemeyiz.hep derler ya ikisinden biri olmazsa diğerinin ne anlamı var. evet fb için bir anlamı yoktur. ancak gs kendisini sadece fenerbahçe ye aldığı galibiytlerle büyüten bir takım değildir. gs kendisini kanıtlamıştır. avrupada ki 2 kupasıyla, çeyrek finalleriyle ve yarı finaliyle. yani gs nin büyülküğü fenerbahçeyle kısıtlı değildir. ancak fb nin ki öyledir. yıllardır gs başarıları altında ezilen fb nin tek amacı gs yi yenmek olmuştur. bundada başarılı olmuşlardır. ve bütün sene boyunca en büyük tesellileri hep bu olmuştur.
evet... otobüsle 15 saat lik bir yolculukta klimanın bozulması herhalde kimsenin sonucu hayal edemeyeceği durumlar yol açmasına neden oluyordur. tabi ki eğer bu otobüs (isim veriyorum) ulusoy sa ve hele ki rize ye gidiyorsa şoför ün ve muavinlerin ne yapıp edip haklı duruma çıkmasıyla sonuçlanıyor.
geçen yaz temmuz aylarında kuzenlerimle akşam 18.00 arabasına bilet aldık. 4 kişiyiz. hareme geldiğimizde boğaz da kaza olduğunu ve otobüs ün gecikeceğini öğrendik. saat 23.00 e kadar bekledik. sonrasında binbir küfür ve bedduayla ( beddua bizi buldu sonrasında) otobüs e bindik. otobüs te önümüzde oturan iki ergen kızın otobüs te ilk defa tv görmüş olcaklar ki onların 1 saat lik buna alışma durumlarından dolayı çıkardığı ilginç şaşırma seslerine şahit olmak zorunda kaldım.
bolu ya varmıştık ki ilerde kaza olduğunu öğrendik. 1.5 saat te orda kaldık. nihayet yola koyulduk. ( 2-3 defa hatalı sollamadan kaza atlattık)
ve o efsane son 5 saat. gözümü sabah ışıklarının yakıcı ve içerdeki inanılmaz boğucu havanın sıkıcılığıyla açtım. otobüs te hararet almış başını gitmiş. evet buraya dikkat klima bozulmuş.(yuhh) hatta bırakın klimanın bozulmasını klima birde üstüne sıcak üflüyor. aman allah ım olamaz böyle birşey yanıyoruz nefes almıyoruz. ancak arkadaşlar şimdi olayın en inanılmaz yerine geliyorum.
evet bir otobüs düşünün yolcularını düşünün haremde 4 saat bekletilmişler bolu da 2 saat ve 40 derece sıcağın altında klima bozulmuş. ya kardeşim bir kişi çıkıp ta açıklamamı yapmaz. yolcular desen hepsi sus pus. bir kaç kişi hariç. otobüs yanıyor ya olacak iş mi? ordu ya geldik bir sıcak allah ım olamaz. en sonunda sıcak tan artık baygın düştüm uyumuşum. sonrasında gözlerimi kalabalık bir ses ve çığlıklarla açtım. bir yaşlı kadın bayılmış ve kadını dışarda yere yatırmışlar.ve dışarı çıktık.inanın dışarda güneş ve 40 derece sıcak ama ben dışarı çıkınca bir rahatladım. düşünün ki otobüs öyle sıcak yani. yine sadece karadeniz yolunda rastlanabilecek birşey . o arada orda biraz ilerde evi olan bir kadın bağırıyor -ya ambulansı arasanızaa
muavin: sen bi sus yaa..allah allahhhh
o arada bir yolcu(garibim): ya kardeşim böyle bir şey olmaz birde ulusoy olacak.
şoför: ya kardeşum ulusoy sağa netsun yaa !!!!!!!!!!!!
evet bu kadar şeyi çeken bir yolcuya ancak karadeniz yolunda ki bir şoför böyle birşey diyebilir.
neyse ki klima nasıl olduysa tamir oldu kalan son 1 saat i huzur dolu geçirip iyidere ye vardık. Allah ta kimse ye böyle bir yolculuk nasip etmesin.
