türkiyenin yeni kayak yıldızlarından, artvinde namı ski teachera çıkan, geçen yıl ve bir önceki yıl türkiyede yapılan bir çok kayak yarışmadında iyi dereceler elde etmiş, genç kayakçımızdır. artvin ve de türkiye kendisinden uluslararası alanda büyük başarılar beklemektedir. kendisini hem tebrik ederimdir hem de kendisine başarılar dilerimdir.
(bkz: korkuyorum ski teacher)
(bkz: kendisi anlıycaktır)**
çiftleşme arzusuyla yanıp tutuşan kızın bulduğu partnerini, kız olmadığının kendi isteği dışında gelişen bir durum sonucu gerçekleştiğine inandırmak için uydurduğu cevaptır. aşağıdaki diyalogla gerçekleşmiş bir olaydır.*
( olay iki tarafında birbirine söylediği yalanlar üzerine kuruludur. uqurböcee kod adlı sapık arkadaşım, zavallı gibi görünen ama aslında kaşarın hası olan bir kızla kurduğu muhabbeti içerir.)
uqurböcee: ben jinekologum canım kız: aaa doktorsun demek hemde kadın doktoru? ne güsel. bişey sorabilir miyim? uqurböcee: ne istersen sorabilirsin canım kız: ama utanıyorum accık.( ne desem ki ben şimdi buna hemen anlar bu yaa) uqurböcee:utanma canııım doktora mahrem olmas! * kız: peki tamam ama hakkımda sakın yanlış düşünme. ben 13 yaşımdayken bisiklet kazası geçirdim ve kızlığım bozulduuuu.( huh! iyi oldu bu hikaye.)* uqurböcee: ayy yazııık (iç ses: way a.q. ne şans bee kız değilmiş) * sen antifikrig olmuşsun canım yaa kız: o ne demekk ki? uqurböcee: senin durumundakilere böyle söylenir tıp dünyasında canım zarın içerde değil de sadece 1cm içerde olması durumudur. ama üzülme ben sana inanıyorum. * ( o nasıl bi kelimeydi bee allah belamı versin tıp dünyasına yeni bir terim kazandırdım.)***
milli takımımızın isviçreyle yapacağı avrupa kupası eleme maçının tv de yayınlanan reklamlarının sloganıdır. türkiye futbol federasyonu, yetmiş milyon el ele projesi ile her ilçeden bir kişiyi bu maça götüreceğini bu reklamla duyurur. ilgililere duyrulur. *
zeki alasya ve metin akpınarın baş rollerini paylaştığı, unutulmaz komik filmin adıdır. kiralık katilin kullandığı replikler ise hiç unutulmazdır.
ikisinden biri ama hangisiiiiiii
ama hangisiiiiiiiiiiii!!! *
satrançta son yatık sıraya ulaşan piyon, piyon olarak kalamaz,oyuncu onu kendi renginden sahtan başka bir taşa yükseltir. bu şekilde biroyuncu birden fazla vezire, ikiden fazla kaleye, ata ya da file sahip olabilir. oyunun gelişimine göre bu taşlardan herhangi birine yükseltilir. genellikle vezire yükseltilir, bunun sebebi vezirin hareket kabiliyetinin diğer taşlara oranla daha yüksek olmasıdır.
bu olay kimi felsefik görüşlere göre; fakirin zengin olması, ezilenin ezen haline gelmesi, sosyal statünün yükselmesi kısacası: "bir zamanlar fakir ama gururlu bir genç vardı......" diye başlayıp karşıdakine ezici bir üstünlük sağlamayla biten cümle anlamına gelmektedir.
kişinin kendisini sokrates sanası gelir. sevgilinden (eski) at gözlüklerini çıkarmasını istersin, fikirlerine saygı göstermesini istersin, ayrıldığınızda gözlüklerini çıkarır, lens alır, aslında o sizi yanlış anlamıştır ya da yeni bir kimliğe bürünmek, daha hoş görünme çabasına girmek gibi birtakım komplikasyonlar gösterir. kafayı yersin.*
lisede, felsefe dersinde, felsefe yapan hocayı dumura uğratmak üzere sorulan, ilk bakışta karmaşık fakat mantıklı ve günün fotoğrafı olabilecek niteliikte bir sorudur.
biri bizi gözetliyor adlı programdan kalma bir gelenek olsa gerek ki kendini sürekli oyları kontrol etmek zorunda hisseden yazarın, ne gereksiz bir iş yaptığını anlayıp açtığı başlıktır.
evet bölgelerden oylama sonuçlarına bakıyoruz!...
ilk entrymiz +
ikinci entrymiz-
üçüncüsü hem+, hem-
15/16/17 ocak 2008 tarihinde ondokuzmayıs üniversitesi atakum eğitim fakültesi sergi salonunda düzenlenecek olan fotograf sergisidir. artvin-trabzon-zeybek olmak üzere üç yöre oyuncularının verdiği birbirinden güzel pozların kullanıldığı serginin genel sanat yönetmeni öğr. gör. şenol ergül'dür. gerçekten görülmesi gereken sanatsal bir faaliyettir.
artvin kafkasör yaylasının yaklaşık 5 km yakınında mersivan bölgesinde yapılan, türkiyenin en güzel kayak mekezlerinden biri olmaya aday, kayak sporunun yaygınlaşması ve turizm gelirlerinin artmasına olanak sağlayacağı düşünülen, harikulade bir manzaraya sahip, kayak merkzidir. gidilmelidir, görülmelidir, kayılmalıdır. *
Bademciklerin iltihaplanmasına tıp dilinde tonsilit denir. Bademcikler şiş, kırmızı ve yeşilimtrak beyaz renkte cerahatlı görünümdedir. Yutkunma sırasında ağrı yapar. Hastada kırıklık, baş ağrısı ve vücut ağrıları vardır. Hastalık birdenbire üşütme ve ateş ile başlar. Gereği gibi tedavi edilmezse orta kulak iltihabı, böbrek iltihabı, romatizma ve kalp hastalıklarına neden olabilir.
açılımı 19 mayıs atabarı folklor eğitim merkezi gençlik ve spor kulübü olan, samsunda folklor(halk bilimi), halk oyunları, tiyatro ve enstruman eğitimi konularında eğitim veren bir kuruluştur.
sabah erken kalkmak iztersin ama 12:30 da güçlükle kalkarsın, işin vardır ama gecikmişsindir, giyinirsin, hava kapalıdır, gideceğin yere gidiyorum deyip gideceğin yerin yanından bile geçmeyen bir otobüse binersin. baktın olmuyo soföre söverek herhangi bir yerde inersin. sonra gideceğin yere yürüyerek gidersin, işini halledemezsin ve geri dönerken aniden yağmur bastırır, sucuk gibi olursun... daha sonra bankaya kirayı yatırırsın ve paraya en çok ihtiyscın olduğu bu zamanlarda paranın üstünü kaybedersin... ve bi bakarsın saat 17:30 ve hava kararmış!... gün bitmiş ve sen hiç birşey yapamamış ve üstelik birşeyler kaybetmişsindir. günün çabucak bitmesi için evde pineklemeye devam edersin... 02.11.2007 bitsin artık*
25 haziran 2007, bundan iki yıl önce hayata gözlerini yuman, değerli sanatçı KAZIM KOYUNCU 'nun ölüm yıldönümüdür.
seni hiç unutmayacağız denizin çocuğu!...
ŞAVŞAT BARI (Çift Jandarma)
Şavşat Barı, genellikle türküsü söylenerek oynanan diğer bar türlerinden, üç ayak,ağır bar gibi isimler altında toplanıp oynanan bir oyundur.
Oyunun bulgusu ise, çok eski tarihlere dayalı bir aşk öyküsüdür. iki genç arasında büyük bir aşk başlar. Bu karasevdayı bilmeyen kalmaz. Birçok insan, bu gençler için nağmeler yapıp türküler söylerler. Artık kızı istemenin zamanı gelmiştir. Genç oğlan, kızı istetir; ancak, kız babasının kesin razılığı olmaz. Herşeye rağmen geri çevirir. Kızını bir başkasına (Beşik kertmesi) sözlemiştir. Bahar ayları gelince köylerden, yaylalardan göç başlar. Bu göçler halk arasında büyük eğlencelerle tertiplenir.; bunlarda yer yer isimlendirilir. Bu mevkideki ismi ise (Vargoda) yayık yaylamak, yayla zamanı eğlenceleri olarak bilinir. işte bu tarihlerde, genç oğlan,sevdiği kızın verileceği genci vurur ve köyden kaçar. Köy halkının yaylaya çıkmasını bekler ve o gün gelir. Köy halkı, binbir eğlence masallarıyla göçe koyulur. Uzunca bir yol aldıktan sonra, ilk konaklayacakları mevkiye gelirler. O düzlüğün, yani mevkinin ismi (Vaket)tir. Vaket'e gelirler. Genç oğlan, sevdiği kızında orada olacağını bildiğinden, bunu takip eder. Köy halkı burada eğlenmeye başlar. Davul,zurnalar çalınır;türküler söylenir. oynanır, koçlar kesilir, kebaplar vurulur, yiyilip içilir. Genç oğlan, halkın arasına gelir; uzaktan sevdiği kızı gözler,kızda sevdiğini görür ama, bir türlü yaklaşamazlar. Bakışıp hasret giderirler. O arada genç kız, birde ne görsün, karşıdan iki jandarma geliyor; sevdiğini götürecekleri genç kızın içine doğuyor. Genç kız, acılar ve üzüntüler içerisinde ağlayarak jandarmanın görünmesiyle ağıt yakarak bu türküyü söylüyor ve ağlıyor.
Oyunun türkü sözlerinde ise, Çift jandarma geliyor kaymakam konağından, Fiske vursam kan damlar, kırmızı yanağından,böyle esinlendiği gibi birde, Cebi dolu paketi, giyme yeşil caketi, Yar Allah'ın seversen, gel dolanak Vaketi'nde ise sevdiği genç, yeşil bir ceketle oraya gelir; bu, tanınırsın anlamında. Gel dolanak vaketi ise, kaçmak anlamında sevdiği gence çağrı yaparak söylenen bir türküdür.
Daha sonra bu öyküyü yaşayanlar, gençlere atfen ve hatırlamak, yaşatmak maksadıyla halk arasında türküsü söylenip oyuna dökmüşlerdir. Oyun, halk arasında sıkça oynanan bir oyundur. Belli bir sayı sınırı yoktur; kız-erkek genelde karma olarak oynanır. Oyun, çizgi ile başlayıp yarım daire sağ yay üzerinde oynanır.