red hot chili peppers dan içinizi ısıtacak bir şarkı:)
Each night we have a quarrel
It almost breaks my heart
'Cause I'm so afraid
That we will have to part
Each night I ask the stars up above
Why must I be a teenager in love?
One day I feel so happy
Next day I feel so sad
I guess I'll have to learn the good with the bad
Each night I ask the stars up above
Why must I be a teenager in love?
I cry a tear
For nobody but you
I'll be your lonely one if you should say we are through
Well if you want to make me cry
That won't be so hard to do
If you should say good bye I still go on loving you
Each night I ask the stars up above
Why must I be a teenager in love?
I cry a tear
For nobody but you
I'll be your lonely one if you should say we are through
Well if you want to make me cry
That won't be so hard to do
And if you should say good bye I still go on loving you
Each night I ask the stars up above
türk eğitim gönüllüleri vakfının 2004 de kurulmuş bir birimi.. Osmaniye de bulunuyor.. bugün(24.09.2006 pazar günü)tanıtım toplantıları vardı..birçok gönüllünün katıldığı toplantı saat 13.00 ve 15.00 arası yapıldı..bn de gönüllü olmak isteyenlerden biriydim.. temmuz ayında başvurmuştum ve eylülde cevap geldi.. büyük bir heycan ve şevkle insanlara yardım edebileceğime, topluma katkım olabileceğine inanarak gittim..sadece bu da değil ablamı toplantıdan az önce hastaneye kaldırmıştık buna rağmen gittim..ancak bu eğitim parkı öyle bir yere kurulmuş ki bulmak ne mümkün.. bütün osmaniyeyi gezdikten sonra tabelayı gördüm ama tabelanın olduğu alana gitmek de hiç kolay değildi futbol tenis v.s sahalarınn arkasında kalıyordu bu eğitim parkı.. ve eğitim gönüllüleri vakfı personeli bu mekanı bulmanın zorluğuna rağmen girişe ne bir ok koymuşlardı ne de karşılayacak birkaç kişi..bu şartlar altında kaybolmamak çok güçtü..her neyse oraya vardığımda toplantı başlayalı 30dk olmuştu.. binaya girdiğimde korkunç bi karanlıkla karşılaştım kimsecikler yoktu sonra yetkili biri tam beni salona sokuyordu diğeri atıldı ve girişimi engelledi onlara durumumu anlatmış olmama rağmen biri girmemi isterken diğeri engelledi.. beni arayacaklarını söylediler ve benim gibi gelen 2 kişiyi daha çevirdiler.. açıkçası şaşırdım insanlığa hizmet etmesi gereken bir vakıf insaniyetini kaybetmiş gibi büyük bir istekle gelen bir genci çevirdi tamam haklılar kurallar düzeni sağlamak için gerekli ama insanlık unutuldu mu? ayrıca eğer bu kural olsaydı diğer bayan içeri girmem de ısrarcı olmazdı her neyse belki de bu iyi oldu diyorum çünkü ben böyle düşünen bir kurumla çalışamazdım..biraz içimi dökmek gibi oldu ama amacım yapılanların yanlışlığını göstermek..ben geç kaldım haksızım belki ama kendileri bulunması böylesine zor bir mekanın girişine bir tek ok bile koymamışlardı..
2005 yapımı bir abd filmi..14 yaşındaki hayley ve 32 yaşındaki moda fotoğrafçısı jeff internette yazışmaktadırlar..bir süre sonra buluşmaya karar verirler..bir cafede otururlar..buraya kadar herşey normaldir..ancak hayley kendini jeffin evine davet ettirir...jeff in içkisine ilaç katan hayley onu uyutur ve türlü işkenceler yapar..ama bu davranışı sebepsiz değildir..yıllar önce jeff ve arkadaşı küçük bir kıza tecavüz edip öldürmüştür..eğlenceli bir 103 dk geçirmek isteyenlere tavsiye edilir..
son yılların en usta öykücülerinden..1951 yılında inegöl'de doğan yazar,istanbul üniversitesi jeofizik mühendisliği bölümünü bitirdi.sıradan insanların yaşamlarını başarıyla anlatmayı, onların iç dünyalarını okuyucuya nasıl sunacağını biliyor.. Eleştirmen Fethi Naci'nin de dediği gibi Elini neye değdirse öykü oluyor, tam bir anlatı ustası.başarılı öykücünün patika,pazar güneşi,temmuz suçlu,yalnız uyuyanlar için,uzak noktalara doğru,bilinen bir kitapta kaybolmak,dört duvar beş pencere ve dönüş isimli hikayeleri bulunmaktadır.
Arundhati Roy'a ingiltere'nin en saygın edebiyat ödülü olan Booker 1997 Ödülünü kazandıran roman.yasak aşkın çökerttiği bir ailenin dramının anlatıldığı roman, Hindistan'daki kast sistemini eleştiriyor.varlıklı bir ailenin kızı olan Ammu,eşinden ayrılmış ve biri kız biri erkek çift yumurta ikizleriyle ailesinin yanına yerleşmiştir.ancak Ammu ailesinin yanında çalışan işçiye aşık olur.bu aşk imkansızdır ve onlar da bunu bildiklerinden büyük hayaller kurmazlar,geleceğe dair planlar yoktur aşklarında.sadece birlikte olmanın tadını çıkarırlar..romanın kurgusu mükkemmel..olaylar genel olarak ikizlerin çevresinde dönüyor..Hindistan da yayınlandığında tepki çekmiş bir roman..mutlaka okunmalı..
mahrem seyler
2002 yılı bi fransız yapımı..yönetmen jean-claude brisseau..erotik bi film..ama kesinlikle porno denemez..verdiği mesajlar açısından izlenmeye değer..kadın erkek ilişkilerinde kural koymanın anlamsızlığını gösteriyor..filmi iki seksi kadın çekiyor..aynı barda çalışan bu iki kadını hayat bi noktada buluşturur ve güçlü bi bağ kurarlar..cazibelerini kullanarak iş hayatında başarı kazanmak isterler..herşey başlangıçta onların lehine gelişirken birden işler değişir ve ava giderken avlanırlar..grup seks,lezbiyenlik ve ensest ilişkilerin yer aldığı filmde çıplaklık ön plandadır doğal olarak!bu güzel filmi televziyonda yayınlamaya kalksak sansür nedeniyle 115dkdan geriye sadece anlamsız 20dklık kareler kalacağına inanmakta olduğum bi film..
aşkı aramaktan vazgeçmektir. insan kendini işini verir.hatta bu dönem öyle hayırlı olur ki insan yeni ilgi alanları da edinebilir.ama ne yazıkki birgün yine aşık olduğunu sanacak ve kurduğu bu denge bozulacaktır.