bir zamanların açık sinemalarında gösterildiği zaman insanların kuyruğa girdiği bu filmlerin bazı sahnelerine bakıp gülme durumudur.
son hıçkırık filminde hülya koçyiğit ve nevra serezli nin nikah merasiminde hülya koçyiğit i karşılıksız seven kartal tibet nikah törenini basıp sevdiği hülya koçyiğit i üzerinde gelinliği varken 3 kurşun ile vurmuştur. vurulan hülya koçyiğit damat metin serezli nin kollarına düşmüş ve yaralanmış ama tam ölmemiştir. bu arada bembeyaz gelinlik aldığı 3 kurşun yarasına rağmen daha beyazlamış tek kan lekesi yok. baygın haldeki hülya koçyiğit damat metin serezli ye son dileği olarak ilk seviştikleri yere kendisini götürmesini istemektedir. ulan sanki ilk seviştikleri yere tam teşkilat eğitim ve araştırma hastanesi açılmış. doktora gitmek istesene. damat salağıda karısını kucaklayıp ilk seviştikleri yere götürüyor. sanki hani zaten ölüyon bari ölmeden son bir gerdeğe girmek ister gibi. yuh senin gibi senariste
savaş zamanlarında her ihtimale karşılık son 5-10 yılın teskere almış askerlerine hazır durumda olmalarını her an askere alınabileceklerine dair mektup yazılır. değerli babam 74 kıbrıs harbinden bir kaç yıl önce teskere almasına rağmen kıbrıs harekatı başladığında eve mektup geldiğini hazırlıklı olmasını her an çağırılabileceğini söyler dururdu.
türkiye nin coğrafi konumuna bakıyorum aga herkes ile kavgalıyız. kavgalı olduğumuz herkes te birbiri ile kavgalı. savaş atılacak ilk mermiye bakıyor. ulan allah korusun diyom ama batı da yunanistan, doğu da ermenistan güney de suriye, güney doğuda iran , bide orospu çocukluğu coğrafyasında da israil ve içimizdeki irlandalı pkk her an vuracak gibi. her cephede savaşmalıyız.
ben diyorum ki bedelliler askere çağırılırsa yunanistan cephesini onlara verelim. zira bedellilerde para var. yunanistan zaten krizde. para ile satın alabiliriz ibneleri.
öncelikle şunu belirteyim. ülkemi vatanımı dinimi çok seviyorum.
konuya girmek istiyorum kudretli padişahımız rte iç politika da reyting yapmak için dersim dosyasını açmış chp politikasının 1937 yılında dersimde yaklaşık 14.000 kişiyi katlederk soykırım yaptığını belgelerle göstermiş ve chp yi özür dilemeye davet etmiştir.
aga şimdi dış politikada ermenistan ın eline acayip koz verilmiştir. bu adamlar * demezmi; türkiye cumhuriyetinin kudretli padişahı kendi halkına ülkede savaş bile yok iken dersimde soykırıma gidildiğini itiraf etmiştir. kendi halkına bunu yapan bu millet savaş yıllarında ermenilere neler neler yapmazki diye .
90 lı yıllarda çok olurdu şu an öyle gaddar hocalar varrmı bilmiyorum açıkcası. bu tip hocalar sabahın köründe öğrenciler koyun sürüsü gibi içeri girerken okulun kapısında bekler saçı uzun öğrencileri kenara ayırırlardı. genelde erkek olurdu bu hocalar. bütün okulu göz ile süzdükten sonra ayrılan öğrencilerin kafasının tam ortasında önden arkaya doğru elinde manuel çalışmalı berber makinası ile otoban yolu açarlardı. öğrencide mecbur berbere gitmek zorunda kalırlardı.
şu an yapılıyormu bilmiyorum. ama yıllar yıllar önceydi kudretli padişahımız recep tayyip erdoğan daha güzide kentimiz istanbulumuza reisi cumhur seçilmeden önceydi. istanbul un başına sol cenaptan arkadaşlar var idi. sular haftada bir gün 2 saat müddetince akardı. canım analarımız ellerinde kova kova sular taşırlar temizlik yaparlardı.
ben o zamanlar ilkokulda idim. tuvaletler boktan geçilmezdi. sular akmazdı çünki. öğretmenler ellerinde kurşun kalem ile saçlarımıza dokunmadan aralarını açarak bit yoklaması yaparlardı. sular akmazdı ki. öğretmenler ne yapsın.
çok şükür ki kudretli padişahımız recep tayyip erdoğan istanbulumuzun başına allah ın izniyle güneş gibi doğmuş musluklarımızdan 7/24 sular akmaya başlamıştır. bunu bilen istanbul halkı da 20 yıldır bu zihniyeti belediye başkanlık koltuğundan indirmemiştir.
eksileyenlere öncenden notum : arkadaşlarınızada haber versin onlarda eksilesinler. ama dediklerim doğru.
aga dikkat ediyorum. yarışmacı mavi kutu açarsa yarışmacılar devamlı birbirlerini kucaklıyorlar. bu ne rezilliktir ya evlisi var çocuklusu var. para kazancam diye rezilliğin dibine vuruluyor.
aga bakıyorum yazar arkadaş şöyle janjanlı bir başlık açmış. başlık başlı başına tanım. direk konuya giriyor. 1-2 dakia geçmeden bakıyor solda silik bölümünde bir tane daha silinmiş entry. bakıyor demin açtığı janjanlı başlık gaddar mod tarafından silinmiş. altında ilk entry tanım şeklinde olmalıdır. aga zaten başlık tanım. napsın başlığı alıyor ilk paragrafa aynen yazıp canlandır butonuna basıyor. o zaman oluyomuş. bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.
nikah salonunda ooowwwww diye uğultu kopmasına sebep olur. damat ve gelin yakınları tarafından arka tarafta çağırılıp güzel bir dövülüp tekrar sorulması gerekir.
30 yaş barajını bir gün ile kaçıran elemandır. acısından kendini new york lara, parislere atıp orada çalışır gösterip yine 1 ay askerlik yapacak elamandır. hakikaten çooook parası olan için bedelli formaliteden ibarettir.
bedelli askerlik gerekli gerekli tüm şartlara haiz olduğu halde elinin tersiyle iten zengin elemandır. ya çok cimridir yada vatanperverdir. böyle bir adam türkiye de çıkarmı derseniz nah çıkar.
genellikle evden lahmacun, pizza siparişi verildiği zaman scooter ı ile yollarda fake atan çakma moto gp pilotudur. çoğunun a2 ehliyeti bile yoktur o ayrı.
önce mod panpalar silmesin diye tanım gelsin.
not: başlık tanımdır zaten.*
kesin lahmacuncu yada sucudur. bide ara ara çaktırmadan bir kawasaki ye bir kendi scooter ına bakıp ara gazı verir.
sıkıntılı durumdur. ya 120 km/saat in üstünde hız yapacan 200 tl ceza yiyecen yada hız limitini geçmicen 25 yılda aya gidip dönecen. insanın kafası karışıyor valla.
sözlük içi dayanışmanın tavan noktasıdır. an itibari ile ev arkadaşım ve kankam doksan 60 doksan gaddar modun gazabına uğramış ve çaylak yapılmıştır. kendisini biraz daha iyi hissetmesi için destek olunabilir.
aslında özne insan olabilirdi ama genelde karadenizliler yaptığı için öyle açmak istedim. Her neyse benimde içinde bulunduğum gruptur. Ağzının tadını bilen insandır.
sözlüğün yazar üzerindeki etkisidir. Öyle yazarlar gördüm çaylak olunca yazamadıkları için çok üzülürken bazı çaylaklarında a.q silmez iseniz deyip durduğunu bilirim. Yani içlenmek bile sözlüğe yazarın verdiği değer ile orantılı.
ulan bakıyorum antalya altın portakal ödül törenine insanlıktan sosyal adaletten baskıdan bahseden sözüm ona sanatçı tayfasının hiçbirinin * başı kapalılar üniversite kapılarından içeri alınmaz iken sözün ona kamusal alanda kendi oğlunun askerde yamin törenine bile katılamaz iken hiçbir ödül töreninde mertçe arkek gibi çıkıp 2 çift laf etmeyişi manidar değilmidir.
ama erkeklik sapta değil yürektedir. nice sapsız bayanlar tanırım bu dallamalardan daha erkektirler. yüzünüze tükürmek isterim anlamazsınız pislikler.