benim için olmayan, özlemi çekilen yeğendir. evli olup bana bir yeğen yapmayı beceremeyen kardeşlerimi esefle kınıyorum. boş durmayıp sevişin bana yeğen yapın ülen.
itiraf ediyorum bunlardan biri de benimdi vakti zamanında. temmuz ayı kpss var ve ben o kadar çok hastayım ki sınava girmeyi bile düşünmüyorum. moral motivasyon sıfır, sen bütün bir sene hasta olma son hafta ol. aileminde haberi yok onlar memlekette. arkadaşlarım sağolsunlar ikna ettiler girdim sınava. optik okuyucunun üzerine peçete serdim burnum akıpta kağıdı ıslatmasın diye düşünün o derece fena durum. öksürüyorum, hapşırıyorum, burnumu çekiyorum, öksürüyorum ama bir yandan da kendime sövüyorum. vallahi bak kendimden çok diğer insanlar için üzüldüm ama yapacak bir şeyde yoktu. ben bu şekilde hiç birşey yapamam gözüyle girdiğim sınavda o rahatlıkla tüm soruları işaretledim bilmediklerimi bile attım. deneme çözerken daha stresli oluyordum. bu rahatlıkla sonuç istediğimden çok çok iyi geldi. salonda ki diğer arkadaşlar için hala üzgünüm ama ben bu düşük motivasyonla o kadar puan aldım onlara başkasının burun çekmesi vız gelmeliydi.
geçmiş zamanların birinde ex bir erkek arkadaş kişisine verdiğim tavsiye." sen aşkla sevgiyle uğraşma git annen kız bulsun evlen" hiçbir zaman sözümü önemsemeyen adam bunu dinledi ve yaptı. gerçi evlendiği güne kadar arayıp bana dön bu düğünü yapmayayım yavşaklığını gösterdi ama oda onun karaktersizliği. siz siz olun annenizin bulduğu kızla da evlenecek olsanız eski defterleri rafa kaldırıp bu kıza sıkıca tutunun.
feda olan aliler mehmetler hiç bir zaman onların yakın çevresinden olmadığı için kolayca sarfedilen cümledir. öyle yüz koruma ile gezip bu edebiyatı yapmak çok kolay.
bir kadın aptal değildir. muhtemel karşı tarafı saf ayağına yatıp kandırıyordur. defalarca örneklerini gördüm. sevgililerinin yanında savunmasız süt dökmüş eli ayağı tutmayan kadınlar. az sonra kaplana döner. ama aşkitoları hep onları leyla halleriyle bilir.
sevgilinin bu satıcıya yaklaşımı karakteri hakkında doğru ipuçları verir. bi kere kadının ısrarları yüzünden çiçeği alıyorsa işe yaramaz. sen bana çiçek alacaksan içinden gelip alacaksın. ne o çiçekçi görüp kadının ısrarı yüzünden almak. ordan sıvışmayı bilip tüm o çiçekçilerin çirkefliğine ve kızın gözüne girerim yalanına inanmadan geçip giden sevgili candır.
mümkünse bu efsane uzaklarda kalsın. zira kuleye çıktığım insanla evlenmeyi bırakın bir daha aynı havayı bile teneffüs etmek istemem. o zamanlar bu efsaneyi bilseydim gitmezdim ama yaptık bi cahilik..
tuhaf tuhaf herşeyi 147 ye şikayet eden velilerin bu gibi konularda nedense tek bir hamle yaptığı görülmez. bir zamanların kpss birincisi bile bölümünde alım olmadığından atanamaz iken ne işleri var.
dünyanın en eziyetli işlerinden biridir. hele ki bu tatil gününde iyice bir çileye dönüşür yüzlerce kağıdı okuyup değerlendirmek. sorulandan alakasız yanıtları gördükçe de önce kendini sorgularsın ben nerde hata yaptım diye.
dün akşam. izmirde şehit edilen fethi sekinin cenaze törenini izlerken. geriye bıraktığı çocuklarını gördüğüm an. bıktım artık. bombalardan, terör saldırıları yüzünden ölenlerin ardından ağlamaktan başka bir şey yapamamaktan.
nostalji yaşamama neden olan yağıştır. ne zamandır böyle keyifli anlar geçirmiyordum. kapatıp ışığı açtım perdeleri. karşı tarafta beni görecek kimselerin olmaması rahatlığı ile buğulu camdan kar yağışını seyrettim saatlerce. koca koca fincanlarla çaydanlık devirdim. en naif şarkıları dinledim. eski güzel günleri yad edip uzun uzun iç çektim. hayat böyle kısa keyifli anlardan ibaret.