insana; zaman makinesi icat edilirse ortaya çıkabilecek paradokslar hakkında bilgi veren ve bilim adamlarına dolaylı yoldan; giberim lan zaman makinenizi oturun oturduğunuz yerde diyen, beyni allak bullak eden film, eğer kendinize güveniyorsanız izleyin şayet güvenmiyorsanız boşu boşuna şansınızı denemeyin.
Yahudilerin, Filistin toprakların da devlet kurması yolunda kilometre taşı niteliği taşıyan Deklarasyondur. Dönemin ingiliz Dışişleri Bakanı olan james balfour, Siyonist hareketi başkanı olan mr. Rothschild'e kısaca "Yahudilerin Filistin de devlet kurması ülkemiz tarafından desteklenmektedir." mesajını ileten bir mektup iletmiştir. Bu mektupla 1948 yılında kurulacak olan israil devleti için Yahudiler siyasi desteği arkalarına almalarına cesaretlenmiş, kitleler halinde Filistine göç etmişlerdir. Deklarasyon da bölgeye yerleşecek Yahudilerin bölgedeki yahudi olmayanların yaşam haklarına hiçbir şekilde dokunulmayacağı belirtilse de bölgeye yerleşen Yahudiler binlerce yıldır bölgede yaşayan arapları bölgeden atmak adına terör örgütleri kurarken Batılılar hiçbir müdahalede bulunmamışlardır. Bununla birlikte bölgede yaşayan, düşük sermaye ve düşük yaşam standartları ile ayakta durmaya çalışan araplarla sermayeleri ile gelen eğitimli Yahudiler arasında ciddi yaşam standardı farkları doğmuştur. bu durumda Yahudilerin bölgedeki yaşamlarını sürdürmeleri yolunda önemli bir etken olmuştur.
Bunun bir benzeri de Ütopya denen yarışmada görülebilir. Zira bu sefer Turabi nin rolü semih denen zat-ı şahaneye, taner in rolü ise Altar denen gölge şahsiyete geçiyor kanımca
Bir türlü anlamlandıramadığım sorunsaldır. (isimlerden örnek vermek gerekirse: Fernando belluschi, Marco torsiglieri, Marcelo gallardo) bakıyorum sömürgecilik faaliyetleriyle alakası olabilir mi diye, saçma geliyor. zira italyanlar zaten 19. yüzyılın sonlarına kadar doğru düzgün devlet bile olamamış. kaldı ki sömürge faaliyetlerinde bulunsun. bırakın Arjantin de koloni kurmayı, daha doğru dürüst yanı başlarındaki Sicilyayı, Korsikayı bile koruyamamışlar. ancak 19. yüzyılın sonlarına doğru adam akıllı devlet kurup sömürge faaliyetlerinde bulunabilmişler, paylarına ancak Etiyopya, somali gibi devletler düşebilmiş. geriye bir tek ihtimal kalıyor o da göçler; fakat yine bir şeyi anlamlandıramıyorum. nasıl bir ülkenin halkı bir ülkeden öbürüne göç edip isimlerin yüzde doksanında karşımıza çıkabilecek kadar derin etkiler bırakabiliyor? biri bana bunu açıklasın.
"Osmanlı devletinde sömürgecilik" şeklinde bir entry girilmesine mahal verecek kadar bir faaliyet gerçekleştirmemiştir Osmanlı Devleti sömürgecilik namına. Aslına bakarsanız basit bir Mimar Sinan örneği bile yeterli olur. Mimar Sinan kendisi aslen Bulgar olmasına rağmen Osmanlı tarihinde bilinen en önemli mimar olmayı başarabilmiştir. Şimdi sorarım size; hangi Hintli ingilizler için yada hangi Cezayirli Fransızlar için bu kadar önem teşkil edebilmiştir? Yani kısacası Osmanlı Devleti işgal ettiği bölgeyi sömürme yoluna değilde ihya etme yoluna gitmiştir. Ayrıca bilgi ve birikim akışı işgal bölgesinden merkeze doğru değilde merkezden işgal bölgesine doğru gerçekleşmiştir vesselam...